trouble | bts & blackpink

10; i am hurting

Jisoo'dan

Alkollü kokteylimi yudumlarken etrafıma bakınıyordum. Gözlerimi yanımda oturan bedene çevirdim.

"Of, çok sıkıldım."

Rosè gözlerini bıkkınlıkla telefonundan çekti ve bana baktı. "Ben de."

Gözlerini başka bir yere çevirdi ve devam etti. "Zaten Chanyeol'u da bulamıyorum. Tuvalete gitmek için yanımdan ayrıldı, hala yanımda değil."

Başımı Chaeyoung'un omzuna koydum. "Gelir birazdan."

Birden oturduğumuz masaya bir beden yerleşti. Çok durgun görünüyordu. "Selam."

Kafamı Chae'nin omzundan kaldırdım ve gözlerine baktım. "Ne oldu sana?"

Lisa başını iki yana salladı. "Anlatırım sonra. Şimdi anlatırsam ağlayabilirim çünkü. Kendimi çok zor tutuyorum."

Rosè gözlerini devirdi. "Lisa saçmalama, sen çok güçlü bir kızsın."

Başımı salladım ve gözlerimi etrafta gezdirmeye başladım. Gözlerim bahçenin girişine kaydığında ise donup kaldım.

"O, Taehyung ve Jennie değil mi?"

Lisa kafasını kaldırıp etrafına bakınmaya başladığında çok şaşkın görünüyordu. "Hani? Nerede?"

Elimle bahçenin girişini gösterdiğimde Chaeyoung'un kaşları çatıldı. "Neler oluyor?"

Kapıda Jackson onları karşılarken Jennie kısa bir selam verdi ve bizi gördüğünde hemen Taehyung'un yanından ayrılıp yanımıza gelmeye başladı.

"Ah, selam."

Rosè ciddi görünüyordu. "Bu da ne demek oluyor?"

Jennie gözlerini devirdi. "Eğer Taehyung ile gelmemi kasdediyorsan hemen anlatabilirim."

Boğazını temizledi ve Lisa'nın yanına oturdu. "Benim gerizekalı kardeşim Yeji, sanki Kore'de erkek kıtlığı varmış gibi davranıp Taehyung'un kardeşi olan Hyunjin ile çıkmaya başlamış."

Lisa'nın gözleri açıldığında ağzındaki kokteyli püskürtmemek için kendini zor tuttu. "Ne!"

Chaeyoung olanları ciddi bir şekilde dinliyordu. "Taehyung'un kardeşi mi varmış?"

Jennie başını olumlu anlamda salladı. "Evet, ben de daha yeni öğrendim."

Kaşlarımı kaldırdım ve arkama yaslandım. "Ne yani? Yeji, Taehyung'un seni bıraktığını bile bile onun kardeşi ile çıkmaya mı başladı? Ya aynısı ona olursa? Sonuçta kardeş bunlar, onlardan her şey beklenir."

Jennie yine başını olumlu anlamda salladı ve Rosè'nin önündeki kokteyli eline alıp içmeye başladı.

"Evet, ben de tam olarak bunu ona söyledim. Fakat aşkından mı artık bilemiyorum ama beni asla dinlemiyor."

Başımı olumlu anlamda sallarken Lisa araya girdi. "Peki ya sen niye onunla geldin?"

Jennie derin bir nefes aldı ve elindeki kokteyli masaya geri bıraktı. "Yeji'ye güvenmediğim için onlarla birlikte geleceğimi söyledim. Taehyung'un da bizimle geleceğinden gram haberim yoktu."

Başımı olumlu anlamda salladım ve gülümsedim. Lisa da gülümsemeye çalışırken Chaeyoung biraz durgun görünüyordu.

Jennie onun ellerini tuttu. "Neyin var Rosie?"

Rosè başka bir tarafa baktı ve dudaklarını birbirine bastırdı. "Dürüst ve açık olacağım, sen benim en yakın arkadaşımsın..."

Derin bir nefes aldı ve devam etti. "Senin için çok endişeleniyorum. O tekrardan böyle bir şey yaparsa diye korkuyorum. Böyle bir olayın tekrarlanmasını ne sen kaldırırsın ne de senin üzülmeni bir daha biz kaldırırız. Yeniden birlikte olursanız ve seni üzerse-"