28; meaningless break up

2.3K 242 372
                                    

vote vermeyi unutmayın, yorum bekliyorum.

Jennie'den

"Ay, gerçekten şoktayım." dedim gözlerimi açarak. "Namjoon'un seni aldattığına asla inanmak istemiyorum Jisoo."

Şu an Jisoo'nun evindeydik. Genellikle burada eğlenmek, vakit geçirmek için toplanırdık. Fakat bugün yapacaklarımız maalesef eğlenmek gibi şeyler değildi.

"Kendi gözlerimle gördüm. Resmen öpüşüyorlardı. Namjoon'a sürpriz yapmaya gitmiştim, ama orada Hwasa'yı görmemle resmen şok olmuştum." dedi peçeteyle burnunu silerken.

Lalisa hıçkırdı. "Ya inanabiliyor musunuz? Lucas'la olduğum yemeğe geldi Jungkook. Onu unutmak için bir sürü yol denerken gelip her şeyi mahvetti!"

Chaeyoung, Lalisa'nın sırtını sıvazladı. "Ağlama artık. Boşver. Geride bırak."

"O kadar kolay değil Rosé!" diye tısladı Lalisa. Dudaklarımı birbirine bastırıp Jisoo'ya sarılırken Chaeyoung yineledi. "Ya Jimin benimle arasını kesti, ben bile bu kadar üzülmedim."

"Sen niye üzülecekmişsin ki? Arkadaş bile değildiniz hani?" dedi Jisoo yaştan yüzüne yapışan saçlarını kulağının arkasına atarken.

Kaşlarım çatıldı. "Yoksa ondan mı hoşlanıyorsun?"

Gözleri açıldı. "Hayır, saçmalamayın! Arkadaşlığımız bitti diye üzüldüm. İyiydi aramız yani."

İmayla gözlerine bakıp kollarımı birbirine bağladım. "Wendy kumarhane görevinde sizi öpüşürken görmüş. Nasıl arkadaşsınız siz? Ben de Kai ile arkadaşım bir kere bile öpüşmedik?"

Lalisa duraksadı. "Ne? Öpüştünüz mü?"

Chaeyoung gözlerini devirdi. "Ya of. O sadece yakalanmamak içindi."

"Yılbaşında da öpüştünüz?" dedi Jisoo hemen.

Chaeyoung ayaklandı. "Aa, yeter ama! Olabilir ne yapayım? İnsan her öpüştüğü ile çıkmak zorunda mı? Ayrıca biz artık konuşmuyoruz bile. Şu çocuğun konusunu açmayı kesin. Sinirlerimi bozuyor."

Güldüm. "İyi iyi. Otur hadi. Hemen de sinirlendin."

Lisa gözlerindeki yaşları sildi ve Chaeyoung'a döndü. "Chaeyoung sana bir şey söyleyeceğim. Ama otur önce bir." Chaeyoung oturdu. "Ne oluyor ölecek miyim?"

Lisa gözlerini devirdi. "Hayır salak ölmeyeceksin."

Bir anda gülmeye başladım. "Ortamın havası bir anda nasıl değişti lan? Az önce ağlıyordunuz." Jisoo da gülmeye başladı. "Sus gerizekalı. Hazır unutmuşken hatırlamayalım."

Lisa gülmemeye çalışıp Chaeyoung'a baktı. "Jaehyun gelmiş. Hatta dün akşam Lucas'la onun mekanına gittik. Yüzsüz bir de gelmiş bana, selam söyle Chaeyoung'a diyor." Chaeyoung dişlerini sıktı. "Ne? Jaehyun mu?"

"Maalesef." diye yineledi Lalisa.

"Umrumda değil o benim. Zaten erkeklerden yana şansım niye hiç olmuyor nedenini bilmiyorum." Dudaklarını büzüp koltuğa daha da yaslanırken başımı yana doğru mahçupça eğdim. "Öyle deme. Sen çok güzelsin, bulursun elbet birini."

"O yüzden hiç kimseyle çıkamıyorum zaten öyle değil mi?"

Jisoo gözlerini devirdi. "Bütün üniversite sizi Chanyeol ile sevgili sanıyor. Biz sizin kuzen olduğunuzu biliyoruz ama onlar bilmiyor. Bir de gerçekten çıksanız, ensest falan olur herhalde."

"Ay boş yapma Jisoo." dedi Chaeyoung gülerken.

Başımı salladım. "Jisoo haklı olabilir. Belki de senden hoşlananlar senin sevgilin var diye senden uzak duruyor olabilir."

trouble | bts & blackpinkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin