vote vermeyi unutmayın kuzularım.
yorum sınırı, +50Rosé'den
"Lisa, hadi kuzum kalk artık."
Ellerimle Lisa'nın kumral saçlarını okşamaya devam ediyordum. Fakat uyanacak gibi görünmüyordu. "Okula geç kalacağız."
Yılbaşı partisinin üzerinden bir gün geçmişti. Dün tüm gün kızlarla birlikteydik. Lisa'nın moralini yükseltmek için elimizden geleni yapıyorduk, fakat başarılı olduğumuz pek söylenemezdi.
Çok depresifti, resmen darmadağın olmuştu. O, bunu haketmiyordu.
Birden kapı tıklatıldı. Gözlerimi oraya doğru çevirdiğimde aralık olan kapıdan Jennie bize bakıyordu.
Dudaklarını büzüp gözlerini bana sabitledi. "Uyanmadı mı?"
Başımı iki yana salladım. "Hayır. Okula gitmek istemediğinden böyle yaptığına bahse girebilirim." İçeriye doğru girdi ve Lisa'nın yatağının kenarına benim gibi oturdu.
"Uyan lütfen."
Lisa yavaşça uykudan dolayı şişmiş dudaklarını araladı. "İstemiyorum. Hala uykum var. Eskisi kadar enerjik değilim maalesef."
"Hadi kızlar! Kahvaltı hazır!"
Jisoo bize aşağıdan seslenirken yukarıya gelen merdiven çıkma seslerini duyabiliyordum. Buraya geliyordu.
"Gelemeyecek gibiyiz sanki!" diye sesimi yükselterek konuştuğumda Jisoo kapıda belirdi. "Niye? Uyanmıyor mu?"
Jennie ile birbirimize bakıp hızla başımızı olumlu anlamda salladık.
Birden gözlerini devirdi ve yanımıza doğru gelirken masanın yanındaki bir bardak suyu da eline aldı. Gözlerim hızla açıldı. "Saçmalama Jisoo."
Omzunu silkti ve Lisa'nın tam dibinde durdu. "Uyanmıyor musun?" Lisa hayır manasında bir şeyler mırıldanırken Jisoo gülümsedi. "İyi, sen bilirsin."
Birden kocaman bardak dolu suyu yarısına kadar Lisa'nın yüzünd boşalttığında Lisa'nın hızla gözleri açıldı. Yattığı yerde hızla oturma pozisyonuna geldi ve ellerini gözlerine götürüp ovaladı.
"Ya ne yapıyorsunuz ya?!"
Jisoo sinirle Lisa'nın gözlerine baktı. "Sen de seni bir erkek reddetti diye bu kadar büyütme. Dün bir şey demedim, biraz da olsa acını yaşamanı istedim ama bu kadar yeter. Kendi kaybetti! Bitti gitti, takılacak bir şey yok. O salak kuzenim yüzünden kendi hayatının düzeninin içine sıçmayacaksın. Anladın mı beni?"
Lisa ıslanmış kahküllerini iki yana ayrırıken yavaşça dudaklarını büzüp başını salladı ve bir şey demedi.
Yavaşça gülümseyip elini tuttum. "Jisoo haklı. Sana erkek mi yok? Çok güzel kızsın." dedim gülerek. O da dediğime hafifçe tebessüm ettiğinde Jennie hızla başını salladı. "Valla Chaeyoung'a katılıyorum. Boşver kızım, yeri geldiğinde zaten peşinden koşacak."
Jennie'yi başımla onayladım ve gülümseyip Lisa'ya sarıldım. Jennie'de diğer taraftan ona sarılırken Jisoo da yanımıza yaklaşıp hepimizi kollarıyla sardı. "Bizim başaramadığımız hiç bir şey yok."
-
"Ben çıkıyorum!" dedim ayak bileklerine kadar bağcıklı, siyah, rugan botlarımı ayağıma geçirirken. Altımda siyah bir tayt, üzerimde ise antrasit renginde yakası yırtık, bol bir kazak vardı.
"Tamam!" dedi Lisa elindeki cips kasesiyle mutfaktan çıkarken. "Akşam film gecesi yapacağız gelmezsen öldürürüm seni." diye eklediğinde başımı sallayıp kıkırdadım. "Tamam, eve gelirken aburcubur tarzı bir şeyler de alırım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
trouble | bts & blackpink
FanfictionDört masum kız, uzun zamandır yakın olduğu arkadaşlarının büyük bir hırsız çetesinden ibaret olduğunu öğrenir. Lalisa Manoban & Jeon Jungkook. Kim Jennie & Kim Taehyung. Park Chaeyoung & Park Jimin. Kim Jisoo & Kim Namjoon. Son Seungwan & Min Yoong...