trouble | bts & blackpink

3; drunk

Jennie'den

Birden arkasını döndü ve gözlerime baktı. Hiç değişmemişti. Gözlerini birden açıp bana doğru yürüdü ve elimden tutmaya çalıştı.

"Jennie güze-"

Hafif bir kahkaha atıp ellerimi ellerinden geri çektim. "Sen hangi yüzle bir daha buraya gelebiliyorsun?"

Konuşmadı, sadece yüzüme baktı. O an onu ne kadar özlediğimi farkettim.

Birden kendimi topladım ve elimle onu göğsünden ittim.

"Dokunma bana..."

Omzuma doğru dokunmaya çalıştığında vücudumu geri çektim. "Jennie, lütfen dinle beni."

Kahkaha attığımda kaşlarını çattı. "Neyi dinleyeceğim Taehyung? Beni nasıl terkettiğini mi? Bir daha senden haber alamadığımı mı?"

Taehyung'un gözleri dolmuştu. "Jen, bak cidden önemli sebeplerim vardı."

Kaşlarımı çattım. "İnan bana umrumda değil Taehyung. Sadece, benden uzak dur."

Dudaklarını yaladı. "Duramam, saçmalama."

Ona doğru yaklaştım, birden o özlediğim kokusu burnuma geldiğinde gözlerimi kapadım.

Kendimi toplamam lazımdı. Yenilemezdim, şu anda asla yenilemezdim. Güçlü durmak zorundaydım.

Hızla gözlerimi açtım. "Ben her gece seni düşündüm, uyuyamadım. Hayatım altüst oldu. Boşluğa düştüm. Tam kendimi toparlıyordum ki; sen geldin ve yine beni altüst ettin."

Taehyung elini ensesine attı. "Jennie bak-"

Jisoo araya girdi. "Sen hangi yüzle geri dönebildin? Sen artık hayatımızda değilsin! Anladın mı beni?"

Namjoon Jisoo'yu kolundan tuttu. "Jisoo sakin ol."

Jisoo kolunu Namjoon'un elleri arasından çekti. "Ve sen... Uzak dur benden."

Namjoon'un gözleri açıldı. "N-neden?"

İşaret parmağını iki kere göğsüne bastırdı. "Seni düzgün biri sanırdım Namjoon. Fakat değilmişsin, sende tüm herkes gibi aynıymışsın. Başıma bela almak istemiyorum."

Namjoon'un yüzü kasıldı, yutkundu. "Ama Jisoo-"

Jisoo sözünü kesti. "Beni duydun, ben senin gibi biriyle çıkamam. Sen aklını mı kaçırdın?! Bankayı soymak da ne demek Joon!"

Namjoon bir şey diyemedi. Her şeye hazır cevap verirdi, ama buna tabiki de cevabı yoktu.

Hızla Taehyung'a doğru döndüm ve gözlerimdeki yaşlara hakim olmaya çalıştım.

"Taehyung, beni rahat bırak."

Eliyle göz yaşlarımı sildi. "Jennie, yapma."

Geri çekildim. "Her şeyi yapan sendin Taehyung, ben değil. Bunların hepsine sen sebep oldun."

Hızla arkamı döndüm ve arabama doğru ilerledim. Jisoo ise peşimden geliyordu.

İkimizde arabaya bindiğimizde göz yaşlarıma hakim olamadım ve hıçkırarak ağlamaya başladım.

Jisoo'da göz yaşlarına hakim olmaya çalışıyordu, fakat becerebildiği söylenemezdi.