"Beni o işe koyacaksın. Eğer koymazsan beni unut," dedim boğazım düğümlenirken. Gözlerim dolmuştu ama akmasına izin vermedim. Onu bırakamazdım ama başka türlü de onu ikna edemezdim.
Onu tanıyorum, kendimden daha iyi tanıyorum.
"Lara'm. Yapma nolur...
Bölüm Şarkısı :Lana Del Rey/Dark Paradise Keyifli okumalar.❣️
Babam, beni dış dünyanın pisliğinden korunmam için eğitirdi. Arka bahçemizde bana bazı hareketleri öğretir, bilmem gereken şeyleri bana anlatırdı. Beni o kadar güzel ve bir o kadar harika yetiştirdiler ki, onlara olan minnettarlığım benimle hep kalıcak.
İnsan; kaybedince değil, yaşarken kıymetini anlamalı. Ben, yaşarken anlayanlardandım. Her daim minnet duyardım ikisine de. Beni, bu denli güzel yetiştirdikleri için.
Kızlar, suratıma hala transa geçmiş gibi bakarken dayanamayıp konuştum. "Ses versenize." İkisi de kendine gelip sorular sormaya başladı.
"Kim?"
"Neden?"
"Niye seni takip etsin biri?" Soluksuz sordukları sorular ile beynimin eror verdiğini hissettim.
Konuşmaya tekrar başlayacaklarken, ben konuştum. "Bilmiyorum, kim olduğu hakkında bir fikrim yok. Takım elbise giyiyordu ve orta denli sayılacak bir bedeni vardı. Başka bir şey görmedim. Karanlıktı," dedim çabucak.
"Kim takip ederki seni?" dedi Hale düşünceli bir sesle. Bende bilmiyordum kim olduğunu ve neden takip ettiğini. Kapkaççı olsa takip etmek yerine, direkt çantamı almaya kalkardı. İçim bir huzursuz olmaya başladı.
"Polise mi gitsek?" dedi Delfin çözüm üretmeye çalışarak. Gitsek bile bir şey yapacaklarını sanmıyorum. Maalesef, ülke öyle bir duruma geldiki artık her şeyi görmezden geliyorlar. 'Beni kurtarın' diyen kişiye bile dönüp bakmaz hale geldi insanlar.
"Bir şey yapacaklarını sanmıyorum," dedim direkt. Ortada delil yok bir şey yoktu. "Haklısın, kimse kimseye dönüp bakmıyor artık."
"Dikkatli olun bundan sonra akşamları," dedim uyarıcı bir şekilde. "En azından kim olduğu, neden takip ettiği ortaya çıkana kadar siz de ben de dikkatli olmalıyız. Amacını bilmiyoruz. Çok dikkatli olun. Yanınızdan, biber gazlarınızı ayırmayın. Telefonlarınız her daim açık olsun." Kızlar beni onayladığında, yorgunluğum baş göstermeye başladı. Duş alıp yatmak istiyordum.
"Ben, duş alıp yatayım. Çok yorgunum."
"Tamam, çık dinlen. İki gündür başına gelmeyen kalmadı," dedi Hale endişeli bir sesle. Odama, girip ışıkları açtım. Çantamı yatağın üzerine bırakıp, telefonumu şarja koydum. İç çamaşırlarımla kalana kadar üzerimi çıkartıp, odamdaki banyoya gittim. Ilık suyun altına kendimi bıraktığımda rahatladığımı hissettim.
Aklıma gelen o, takım elbiseli adamla içimin ürperdiğini fark ettim. Zihnimi boşaltıp kenarda duran şampuana uzandım. Elime aldığım şampuanı , saçlarıma güzelce yedirerek köpürttüm. İyice duruladıktan sonra saç kremimi alıp, saçlarımın uçlarına doğru uyguladım. Onu da iyice durulayıp akıttıktan sonra ıslanan iç çamaşırlarımı çıkarıp sepete attım. Bedenime havluyu sarıp, lavobanın önüne geçtim.
Göz altlarımda hafif morluklar vardı. Onun haricinde suratımda bir şey yoktu. Ben, daha kötü bir surat bekliyordum. Kenarda duran diş fırçamı alıp, dişlerimi fırçalamaya başladım. Dişlerimi fırçaladıktan sonra vücut kremlerimi alıp, vücudumu nemlendirdim. Saç kurutma makinesi kullanmayı sevmediğimden kafamda havlu ile gezerim evde. Saçıma, havluyu dolayıp odama geri döndüm. Dolabın karşısına geçip, geceliklerimden birini alıp giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
