Bölüm 11: Kırılan ümitler

255 13 8
                                    

- GÜLŞEN!

Mahir beyin gözleri ateş saçıyordu, yanlarına koşup Gülşeni sertce kolundan tuttu:
- Baba?

Yüzüne sert bir tokat indi. Genç kız ağlamaklı gözlerle babasına baktı. Ne oluyordu ona böyle? Mahir bey:
- Utanmıyorsun değil mi? Yazıklar olsun sana. Beni rezil ettin. Yürü gidiyoruz!

Gülşeni kolundan çekti. Atilla araya girdi:
- Efendim siz bizi yanlış...
- Kes sesini! Sana bir şans vererek çok büyük hata ettim. Senin hakkındaki izlenimlerim doğruymuş. Kızımın yanında görmek istemiyorum seni artık. Bu iş burda bitti!

Genç kızı kolundan sürükleye sürükleye götürdü. Gülşenin gözünden yaşlar süzülüyordu. Atilla koşup önlerinde durdu:
- Ne oldu, ne yaptık? Suçumuz ne?
- Birde soruyor musun? Kızımı da kendine benzettin. Çekil yoksa elimden bir kaza çıkacak!

Atillaya elini kaldırdı. Onunsa umrunda değildi:
- Hadi bana da vurun! Gülşene attığınız tokat benim canımı acıtmadı mı sanıyorsunuz?

Mahir beyin havada kalan eli titredi, kendini zor zapt ediyordu:
- Çekil git dedim rezil!

Gülşen yalvarıyordu:
- Atilla çekil ne olur.

Önlerinden çekildi. Gözlerini kapattı. Küçük sevgilisinin bu perişan halini görmek istemiyordu. Hıçkırıkları o gittikten sonra bile hala kulaklarındaydı. Oktay:
- Atilla?

Karşısında Damla ve Oktay duruyordu. Damla ağlamaklıydı:
- Özür dilerim, istemeden oldu.
- Ne oldu Damla!

Kolundan tuttu. Oktay:
- Yavaş! Kolunu koparacaksın!

Damla:
- Ben okulun bahçesinde Sudenin gelmesini bekliyordum. Sonra Gülşenin babasını gördüm. Yanına gitmemezlik edemezdim. Beni sordu. Konu annemden açıldı, işte hasta biliyorlardı ya...

Atilla duyacaklarından korkuyordu:
- Devam et!

Damla suçluluk duygusuyla:
- Tam bunun üzerine Sude geldi. Tabi hemen konuya atladı: "annemin hastane olduğunu da nerden çıkardınız? O Amerikada ve gayette sağlıklı". Mahir bey haklı olarak Gülşenin o gece neden bizde kaldığını sordu. Sude de bizde olmadığını söyleyince... Mahir beyde ipler koptu. Ona Gülşenin sende kaldığını söylemeye mecbur oldum.

Atilla avcunu dişledi:
- Tamda herşey yoluna girmişti. Ben ne yapacağım şimdi?
- Özür dilerim.
- Benim hatam. İşlerin buraya geleceğini düşünemedim. Şimdi kimbilir neler düşünüyorlar? Gülşeni nasıl hırpalıyorlar? Ben gidiyorum.

****

Mahir bey eve gelince Gülşeni odasına kapattı:
- Git gözüm görmesin seni! Şerefimi iki paralık ettin!

Gülşen suratına kapanan kapının ardından:
- Yemin ederim yanlış birşey yapmadık. Sadece küçük bir yalan söyledik. Özür dilerim, affet baba.
- Artık senin hiçbir dediğine inanmıyorum. Bugüne kadar sana yüksek sesle bile konuşmadım. Bir fiske vurmadım. Hep sevdim, güvendim. Karşılığını iyi verdin. Aferin.

Onbeş dakika sonra dış kapı yıkılır gibi vuruldu. Mahir bey kapıyı açtığında karşısında Atilla vardı:
- Buraya ne yüzle geliyorsun. Defol!

Genç adam kapı yüzüne çarpılmadan Mahir beyi itip içeri girdi:
- Dinleyin beni! Biz yanlış birşey yapmadık. İnanın bana, Gülşene elimi sürmedim. Birlikte vakit geçirmek için yaptığımız birşeydi. Ne olur büyütmeyin.
- Hemen gitmezsen haneye tecavüzden içeri attırırım seni.
- Attırın. Umrumda değil!

Sevgilisine seslendi:
- Gülşen iyi misin? Bir şeyin yok ya?

Genç kız Atillanın sesini duyunca göz yaşlarını sildi:
- İyiyim. Herşey daha kötü olmadan git burdan Atilla. Söz veriyorum seni arayacağım.

Yıldızların Altında - Hayat Seninle Güzel(1.Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin