- Gülşen!
Atillaya doğru baktı. Arkadaşının yüzünde kendine hakim olamıyormuş gibi bir ifade vardı. Masanın üstündeki elini yumruk yapmıştı ve sıkıyordu. Tolga birşeyin farkında değildi:
- Gülşen demek. Adı gibi gül. Koklamak şart oldu.Atillanın sabrı taşmıştı. Tolgayı yakasından tuttu:
- Sen ne diyorsun be! Nasıl konuşuyorsun! O benim kız arkadaşım!Oktay onu tuttu:
- Atilla dur yapma. Patavatsızın teki işte.
- Ne dediğini duymadın mı?Kenan araya girdi:
- Dur be abi! Ne bilsin senin sevgilin olduğunu. Ben bile şimdi duydum.Tolga cılız bir sesle:
- Bilmiyordum. Özür dilerim.
- Ona bir daha yaklaştığını, bırak yaklaşmayı baktığını görürsem... Uzak duracaksın!Oktay onu kavramaya çalışıyordu:
- Tamam, sakin. Hadi bırak!Atilla Tolganın yakasını bıraktı:
- Hadi Oktay gidiyoruz!Kenan sinir oldu:
- Özür diledi ya. Uzatma be kanka.Atilla hala Tolgaya öfkeyle bakıyordu:
- Yok ben gidiyorum, sen istersen kal Oktay.Oktay iki arada bir derede kalmıştı. Ceketini eline aldı:
- Siz keyfinize bakın. Sorun yok. Görüşürüz.Atillayla birlikte çıktılar. Kenan Tolgaya yanaştı:
- Sanşına küs. Her zamanki gibi Atilla Kaya kızı götürdü.
- Anlamadım, niye bu kadar sinirlendi? Sanki ciddi bir ilişkiymiş gibi.
- Boşversene. Sen kendi derdine yan.Dışarı çıkar çıkmaz Atilla içini döktü:
- Biraz daha dursaydık herifin suratını dağıtacaktım.
- Çocuk ne bilsin. Senin okuldan bir kızla çıktığın tarihte yazılı değil. Üstelik Gülşen her erkeğin rüyalarını süsleyebilecek güzellikte bir kız. Okuldaki "serseri" tayfasının ilgisini çekmesi çok doğal.
- Söyleme Oktay. Beni delirtme!
- Aşık olduğunu söylediğinde, bu kızın senin için başka olacağını biliyordum. Ama yinede bu duygunun senin için geçici olduğunu sanmıştım. Bu bir ay içinde ne kadar değistiğinin farkında mısın? Eskiden olsa Tolganın dediğine böyle bir tepki vermezdin.
- Vermezdim. Çünkü bahsettigi kız Gülşen olmazdı. Gülşen işin içine girdi mi değişiyorum.
- Kimsenin ona asılmasını istemiyorsan onu koluna takıp bir gövde gösterisi yapman lazım. Onun senin için ne kadar önemli olduğunu herkes görmeli.
- Göstereceğim. Hemde öyle bir göstereceğim ki herkesin gözü kamaşacak.
- Bunu bir şova dönüştürmeyeceksin değil mi?
- Bekle ve gör.Bütün hafta yoğun ders saatleriyle geçti. Atilla ve Gülşen boş saatlerde birbirinden ayrılmıyorlardı. Gülşen ders boşlama konusunda çok katıydı:
- Bak Atilla. Benimle birlikte olmak istiyorsan önce derslerine gireceksin. Ders ortalamalarına baktımda, pek iç açıcı değil. Bu notlarla şimdiye kadar nasıl çakmadın hayret. Daha iyisini yapabilirsin, neden dalga geçiyorsun?
- Boşver Gülşen. Önemli olan sınıfı geçmek değil mi? Kıl payıda olsa her sene başarıyorum. Bu son senemde neden kendimi yorayım ki?
- İyi, peki. Ama benden aynı şeyi bekleme. Müsadenle ders çalışmam lazım. Benim senin gibi torpillilerle işim yok. Hadi güle güle.
- Kovuldum mu? Ciddi olamazsın?
- Notlarını düzeltmeden bana gelme!Yüzüne bakmadan çekip gitti. Atillanın ağzı açık kaldı. Ders günün sonunda Gülşenin yanına gitti:
- Birşeyler yapalım mı? Vaktin var mı?
- Olmasada, senin için yaratırdım. Ama tembel biri için parmağımı bile kıpırdatmam. Hoşçakal.Atilla Gülşenin ardına takıldı:
- Hadi ama, uzatma artık Gülşen. Annem bile beni bu kadar azarlamadı.
- Herşeyin bir ilki vardır. Söylediğimin arkasındayım. Sen okula ne için geliyorsun bilmiyorum. Ben derse girmek için geliyorum. Vaktimi boşa harcayamam.
- Peki tamam. Derslere ful gireceğim, çalışıcağım. Ya bunun karşılığı ne olacak?
- İyi notlar ve gurur duyacağın bir diploma.
- Ben daha fazlasını istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların Altında - Hayat Seninle Güzel(1.Kitap)
RomanceSeni tanımadan önce yaşıyordum, nefes alıyordum ama sıradandı herşey. Şimdi sen varsın, herşeyin bir anlamı var. Ben senden önce hiç yaşamamışım meğer onu anladım... #AdınıFerihaKoydum #FEmir aşkından ilham alınarak yazılmış bir hikaye. Devamı: Y...