Her Son Bir Başlangıçtır

1.5K 167 116
                                    

Börü odaya girdiğinde gördükleri manzara hiç iyi değildi.Komutanlarını kurtarabilmişlerdi ama diğer dört kardeşleri için artık çok geç kalmışlardı.Birkaç saat daha süren bir çatışmanın ardından Türk ordusu Ali'nin olduğu bölgeyi de kontrol altına almayı başardı.Şehitleri odadan çıkardılar ve gerekli yerlere naklettiler.Başkan ve diğer bazı üst düzey komutanlar da Ali'yi sorguya almışlardı.Bu sorgu böyle bir olaydan sonra yapılan gerekli bir sorgulamaydı.Odada sadece İrfan Başkan ve bazı üst düzey komutanlar vardı. Diğer askerlerini hatta Börü'nün bile bu sorguyu dinlemesi yasaktı.İrfan Başkan sordu.

İrfan:Ali orada ne oldu evladım? Anlat bakalım.

Ali:Zaten nasıl ellerine düştüğümüzü biliyorsunuzdur komutanım oraları geçiyorum.

İrfan:Biliyoruz.

Ali:Bizi önce Börü'nün beni bulduğu odadan başka bir odaya götürdüler Başkanım.Ben başlarda hepimize işkence ederler, askeri bilgiler isterler diye düşünüyordum ama amaçları farklıymış. Sizinde gördüğünüz yayını açmakmış amaçları.Bana hiç dokunmadılar iki gün boyunca yayındayken işkence ettiklerinin belli olmasını istememişler.Diğerlerine de zaten az çok tahmin ettiğiniz gibi türlü işgenceler yaptılar.Bugün öğlende hepimizi uyandırdılar ve yayını açmak için odaya götürdüler.Kameranın arkasında arkadaşlarımı yerleştirdiler beni de kameranın önüne koydular.Eğer bildiriyi okumazsam sırayla hepsinin kafasına sıkacağını söyledi.Okursam da hepimize yemek vereceklermiş güya.

İrfan:Sende kabul etmedin tabi.

Ali:Öyle bir bildiriyi okumam düşünülemezdi bile başkanım.Yıllardır hizmet ettiğim bu orduya öyle bir leke sürdüremezdim hepimizin canına bile mâl olsa.Önce yarım saat düşünmem için zaman tanıdılar. Bende o sürede düşünüyor gibi yaptım Börü'nün gelip kurtarması için ama gelmediler.Bende kabul etmiş gibi yaparak biraz daha zaman kazandım ama yayın açıldığında yine gelemedi Börü.Bende o bildiriyi okuyamayacağımı bildiğim için sizinde duymuş olduğunuzu tahmin ettiğim cümleleri söyledim.Okumadığımı anladıklarında önce bana dipçik vurdular. Sonra da tek tek hepsinin kafasına sıktılar Başkanım.Çok üzgünüm keşke kurtarabilseydim hepsini ama olmadı ellerimi çözmeyi başaramadım bir türlü.Gerçekten çok üzgünüm.

İrfan:Biliyorum evlat, biliyorum.

Komutan:Peki Ali bize önemli bir bilgi vermediğine dair nasıl bir kanıt sunabilirsin?Bizimde senin böyle bir bilgi vermediğinden emin olmamız gerek.

Ali:Siz ne demek istiyorsunuz? Ben hain miyim yani?

Komutan:Öyle bir şeyi kast etmedim. Sen de bizi anlamalısın Ali.

Ali:Ben sizi gayet açık ve net anladım merak etmeyin.Ben bu orduya yıllardır hizmet ettim ve bir gün bile gocunmadım.Lütfen bana böyle bir soru sormak yerine kafama sıkın daha az canım yanar, eminim.Hain olsam o bildiriyi okurdum.

Dedi, Ali sinirle.Hain damgası yemek onun için kabul edilebilir bir durum değildi.Sorgu birkaç saat daha devam etti.Ali sonunda bir bilgi vermediğine inandırmıştı herkesi. Keza vermemişti de.Sorgu bittiğinde İrfan Başkan konuştu diğer komutanlar çıkınca.

İrfan:Bir isteğin var mı evlat?

Ali:Üç tane var başkanım eğer yaparsanız.

İrfan:Söyle aslanım.

Ali:Kağıt, kalem ve bir de telefonum komutanım.

İrfan Başkan askerler emir verdi ve Ali'nin istediklerini getirtti.Ali önce kağıdı ve kalemi alarak istifa mektubunu yazdı.Altına da imzasını atarak İrfan Başkan'a uzattı ve kararlı bir ses tonuyla konuştu.

Fedakar Bir ALNAZ hikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin