Annemi Gördüm Sanki

1K 170 97
                                    

Birkaç saat sonra Nazlı gözlerini açmaya başladı yavaş yavaş.Yorganda hissettiği ıslaklıktan yatarken oldukça fazla terlediğini anladı.Bedeninde hissettiği rahatlama ise sabaha göre daha iyi olduğunu anlamasını sağlamıştı...Gerçektende tamamen uyanmayı başardığında oldukça iyileştiğini hissedebiliyordu.Ali'nin çabaları ve yardımıyla kısa sürede iyileşmişti.Gülümseyerek Ali'den tarafa döndüğünde onun kendisi kadar iyi olmadığını fark etti.Ali'nin yüzü oldukça beyazlamıştı hastalığın etkisiyle.Nazlı, uzanıp eliyle Ali'nin ateşini kontrol ettiğinde çok fazla ateşi olmadığını anladı ama bu yükselmeyeceği anlamına gelmiyordu...

Nazlı birden yüzünün üstüne düşen saçlarıyla irkildi.Birkaç tutam saç teli burnunun önüne düştüğünde aldığı koku oldukça tanıdık gelmişti, bu kendi şampuanının kokusuydu.Bu kokudan Ali'nin onun banyo yapmasına yardım ederken hiç üşenmeden özenle saçlarınıda yıkadığını anladı.Tüm bedenindeki rahatlığı ise Ali'nin onu özenle yıkadığının göstergesiydi.Hasta haliyle bile olsa Nazlı'ya en iyi şekilde bakmak için elinden geleni yapmıştı Alisi...

Nazlı, gülümseyerek başını Ali'den tarafa yaklaştırdı.Dip dibe geldiklerinde hiç düşünmeden bir eliyle saçlarını Ali'nin yüzüne doğru yaklaştırdı.Saçları Ali'nin yüzünde gezinirken kendi de kulağına eğildi ve bir fısıltıyla konuştu.

Nazlı:Saçlarımın kokusunu çok seversin sevgilim, bak sana getirdim kokularını...Kokun bana iyi gelir dersin hep, şimdi de iyi gelsin Alim. O kadar hasta halinle bile önce beni iyileştirmek için uğraştın.Uğraşmayı bıraktın özenle saçlarımı bile yıkamış,  şampuanlamışsın...Hep önce beni düşünüyorsun değil mi?Bence kesinlikle öyle yapıyorsun.Teşekkür ederim, aşkım...Şimdi de sıra bende, artık ben sana bakacağım.Senin sayende hemencecik iyileştim çünkü...

Nazlı, yavaşça geri çekildiğinde Ali'nin alnına uzun bir öpücük kondurdu.Bu öpücük sırasında ateşininde biraz yükseldiğini anlamıştı.Ne yapacağını düşünürken hasta olduğu için Ali'nin aklına gelmeyen ilaç Nazlı'nın aklına geldi.

Ali'yi uyandırmamak için oldukça yavaş hareketlerle yataktan kalkar ve salona geçip ilaç dolabından aradığı ilacı bulur. İlacın aç karına fayda etmeyeceğini bildiğinden Ali için biraz çorba yapmaya karar verir.İlaç kutusunu cebine atıp mutfağa yönelir. Çorba için malzeme ararken dolabı açar ve çorbanın çoktan hazır olduğunu görmesiyle şaşırır.Sonradan aklına Ali'nin akşamdan hazırladığı ve sabahtan sadece iki kase içtikleri gelince durumu anlar.Ali'nin bu kadar ince düşünmesi hoşuna gittiğinden yavaş yavaş gülümsemeye başlar ama bu gülümseme Ali'nin içerde hasta hasta yattığını hatırlamasıyla son bulur.Hızlıca çorbayı ocağa koyup ısıtmaya başladığında tezgahın üstünde duran portakallar gözüne ilişir. Yarım saat kadar sonra çorba, portakal suyu ve güzel bir meyve tabağıyla tekrar yatak odasına döner.Elindeki tepsiyi komodinin üzerine bırakıp Ali'yi uyandırmaya başlar.

Yavaşça eğilip elini yanağına götürdüğünde Ali'nin kendine her zaman yaptığı gibi hafif hafif okşamaya başlar.Oldukça kısık çıkan sesi ise Ali'nin onu duyması için gayet yeterlidir...

Nazlı:Hadi kalk sevgilim, bak sana çorba getirdim; sabah bana verdiğin gibi.İlaçta buldum, senin aklına gelmemiş sabah ama olsun sorun değil.Hadi uyanda seni iyileştireyim, Alim...

Ali, yarı uyku sersemi bir şekilde konuşur.

Ali:Yanağımı bu şekilde okşaman ve bu güzel ses tonun zaten benim ilacım...

Nazlı, duyduğu bu sözlere Ali'nin uyku sersemi olmasından dolayı şaşırır.Kısa bir an sonra şaşırdığı kişinin Ali olduğunu hatırlayınca boş yere şaşırdığını anlar.Konu Aliyse Nazlı'ya iltifat etmek için zaman, mekan, kalabalık ya da uyku sersemi olup olmamak pek fark etmiyordu...O her bulduğu fırsatta Nazlı'yı sözleriyle bulutların üstüne çıkarmaktan çekinmeyen biriydi...Hasta dahi olsa...

Fedakar Bir ALNAZ hikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin