Başlama tarihinizi buraya atabilirsiniz...
***
Sabah abimin sesiyle uyandım.
''Beste kalk abicim hadi okula geç kalacaksın.'' dedi.
''Tamam sen çık kapıyı da kapat bende üstümü değiştireyim.'' dedim. Gözlerim hâlâ kapalıydı. Birden perde sesi geldi ve gözlerime ışık gelmeye başladı. Yüzümü buruşturup gözlerimi hafif açtım. ''Yok ya sanki seni bilmiyorum sen çık ben üstümü değiştiririm ayakları bana sökmez kızım... Hadi kalk ben gittikten 10 dakika sonra aşağıda ol babam seni götürmeyecekmiş biraz rahatsızmış'' dediği zaman gözlerimi açtım.
''Ney ney ney. Ne olmuş?'' dedim.
''Babam rahatsızlanmış.'' dedi. Yataktan fırlar fırlamaz annemlerin odasına bodoslama giriş yaptım. Annem yatağı düzeltiyordu. ''Anne babam nerede?'' dedim hemen bir çırpıda.
''Ne oldu kız baban aşağıda kahvaltı yapıyor.'' dedi. Başımı sallayıp aşağı koştum. Babam yine aynı şekilde elinde gazete ve çayı vardı. Hemen yanına koştum. ''Babam nasılsın? İyi misin? Ağrın var mı? Hastaneye gidelim mi?'' dedim tek nefeste.
Babam bana anlamamış gibi baktı. ''Ne oldu kızım ne diyorsun anlamadım?'' dedi.
''Diyorum ki neren ağrıyor başın mı ağrıyor, kendini nasıl hissediyorsun?''
''Beste kızım iyi misin sen ne diyorsun ben sapa sağlamım.''
''Hasta değil misin sen?'' dedim.
''Hayır'' dedi.
''Nasıl ya abim gelip senin hasta old-'' dediğim zaman gözlerimi sıkı sıkı kapattım. ''Abiiii'' diye bağırdım sinirle. Bir süre sonra merdivenlerden inen abimi görmemle daha çok sinirim bozuldu. Gülerek buraya bakıyordu. ''Off sırf ben uyanayım diye öyle yapıyorsun değil mi? Biliyorsun tabii benim hasta olan insanlara zaafım var onu kullanıyorsun değil mi?... Baba şu salak oğluna bir şey söyle ya.'' dedim.
''Salak deme oğluma, ayıp hem o senin abin abin.'' dedi. Hiçbir şey demeden abimin koluna çarpıp yukarı çıktım hazırlanmak için, saat 7.30 olmuştu. Hemen hazırlanmam lazım yoksa geç kalacağım. Formamı giydikten sonra saçlarımı taradım. Çok kırıklarım vardı. Bugün okul çıkışı kuaföre gideyim de şu kırıklarımı aldırayım. Yüzüme hafif makyaj yaptıktan sonra çantamı tek koluma takıp çıktım. Aşağı inip kahvaltımı yapmaya başladım. Birden karnıma giren ağrıyla yerimden kalktım. Bütün gözler benim üzerimdeydi ve bu hiç hoş değildi.
''Beste'm iyi misin abim''
''İyim bir şey yok.''
''Betin benzin atmış kızım nasıl iyisin'' dedi annem telaşla.
''İyim'' dedim ve lavaboya yol aldım. Karnım çok ağrımaya başladı. Lavabodan çıktığım zaman kahvaltıma devam ettim.
Kahvaltım bittiğinde az da olsa ağrım dinmişti. Ne olur ne olmaz diye yanımda taşıdığım ağrı kesiciden bir tane alıp içtim. Annem yanıma gelip ''İyi misin kızım.'' dedi.
''Karnım ağrıyor anne sadece, ağrı kesici aldım şimdi geçer diye düşünüyorum... Sanırım hasta olacağım çünkü hep böyle oluyor. Neyse ben okula gidiyorum çıkışta kuaföre uğrayacağım kırıklarım var onları düzelteceğim acaba sen...'' dedim beklentiyle anneme bakarak.
''İyi çantamda al ama fazla harcama haberin olsun bende bu hafta sonu gideceğim dip boyam gelmiş. Kartın şifresini biliyor musun?''
''Evet, hadi ben çıktım.'' deyip çantamı aldım ve annemin cüzdanından kredi kartını da aldıktan sonra yola koyuldum. Bugün babamdan izin isteyip yürümek istedim. Saat tam tamına 8. 10 dakika sonra okulda olmam lazım yoksa derse geç kalırım. Yolda yürürken telefonumdan rastgele bir şarkı açtım ve kulaklığımı taktım. Telefona gelen bildirimle gözlerim telefona döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Başlangıçlar
Novela JuvenilBugün yeni bir gün, yeni okul, yeni başlangıç. Hadi bakalım Beste yapabilirsin. Mustafa'yı unutabilirsin. Adımlarım yavaş yavaş yeni okulumun müdür odasına gitti. Kapıyı çaldıktan sonra içeri girdim. Karşımda eniştemi görünce hafif tebessüm ettim...