Bugün yeni bir gün, yeni okul, yeni başlangıç. Hadi bakalım Beste yapabilirsin. Mustafa'yı unutabilirsin.
Adımlarım yavaş yavaş yeni okulumun müdür odasına gitti. Kapıyı çaldıktan sonra içeri girdim. Karşımda eniştemi görünce hafif tebessüm ettim...
Ben hiç böyle bir bölüm beklemiyordum cidden. Benim için çok değişik oldu.
Keyifli okumalar...
Seviliyorsunuz ♥ ♥ ♥
* * *
Aşağı indim ve kahvaltımı yapmadan telefonumu abimden alıp çıktım. Yolda giderken yavru bir köpek gördüm. Çok tatlıydı. Kucağıma alıp sevdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşırı sevimliydi. Onu kucağımda biraz sevdikten sonra yavaşça yere bıraktım. Biraz etrafa baktığım zaman aynı onun renginde büyük bir köpek geldi sanırım bu annesi olmalıydı. Son kez ellerim kafasında ona yer bulurken annesi yanıma geldi. Onu da sevdikten sonra az uzakta olan Süleyman Amcanın bakkalına gidip bir kutu süt aldım. Derse geç kalmak istemiyordum ama bunu yapmak istiyordum. Etrafta, kenarda bir kap bulup sütü içine döktüm. Köpeğin önüne verdikten sonra yoluma devam ettim. Abimde kendine köpek almıştı. Ankara'ya giderken yolda bir tane köpek beğenip onu satın aldı. Adı Arez. Arez'le sadece bir kere görüşebildim. Keşke bende ablamın yerinde olabilseydim her gün Arez'le vakit geçiriyordur şimdi.
Dersin başlamasına 5 dakika kalmıştı. Ben ise okula yeni ayak basmıştım. Sınıfın kapısını açtığım zaman sınıf bomboştu. Bir tek öğretmenler masasında oturan Mustafa vardı. Mustafa'nın yanına gidip ''Herkes nerede?'' diye sordum.
''Bilmem ben geldiğimde sınıf boştu.'' dedi gözlerime bakarak.
''Neyse ya biraz daha bekleyelim olmadı gider baka-'' dediğim zaman kapı sesi sert bir şekilde çarptı ve hayır olamaz kapının kolu mu yere düştü yoksa ben mi yanlış gördüm. Ah müdür ah kaç kere diyeceğim sana şu kapının kolunu yaptır diye.
''Ateş'' dedim ve ardından yanına gidip kapıya baktım. Kapının kolu çıkmıştı cidden. ''Ya Ateş ne yapıyorsun ya sana inanamıyorum ne bu sinir.'' dedim nefes nefese. Kapının kapalı olması kalbimin daha hızlı çarpmasına neden oluyordu.
''Tamam sakin ol... Bana bak.'' dedi ve yanıma gelip ellerini yanaklarıma koydu. ''Sakin ol tamam mı derin derin nefes al.'' dedi.
''Ta-... Mam'' dedim zar zor. Çok hızlı nefes alıyordum. Ateş beni bırakıp elimi tuttu. Beni yavaş yavaş öğretmenler masasına doğru götürdü. Mustafa endişe dolu gözlerle bana ''Beste iyi misin? Neyin var?'' diye sorular yöneltti. Öğretmenler masasına oturduğum zaman sakin olmaya çalıştım. Ateş çantamı kollarımdan aldı. Daha rahatladım şimdi.
''Su vereyim mi?'' dedi Ateş. Başımla onayladım. Çantasından çıkardığı hiç açılmamış olan suyu bana içirdi.
Ateş ''Sakin ol korkacak bir şey yok.'' dedi.
''Bilmiyorum zar zor nefes alıyorum.'' dedim. Elleri tekrar yanaklarımda kendine yer bulurken gözlerimin içine baktı. ''Bana güven'' dedi. Gözlerindeki o güveni görebiliyordum. Benim yanıma bir sıra çekip oturdu ve ellerimi tuttu.