Bölüm:4 Karmakarışık

127 70 208
                                    

Multimedya: Ahenk 

Umarım beğenirsiniz. Biliyorum biraz geciktim. O yüzden kusura bakmayın. 

Seviliyorsunuz. Kendinize iyi bakın. 

Başlama tarihinizi buraya atabilirsiniz.

* * * * * 

Bir panoya bir de Mustafa'ya baktım. İçimdeki kötü his buymuş demek ki. Panoda benim ve Mustafa'nın burun buruna geldiğimiz bir fotoğraf vardı. Bunu kim çekmiş olabilir. Fotoğrafın altında da aynen şu yazıyordu.

Yeni gelen çocuğu kapan OKUL BAŞKANIMIZ BESTE KESKİN... Hayırlı olsun M ♥ B

Biri elimi tutunca elimi tutan kişiye baktım bu Mustafa'ydı. Bana tebessüm edip etrafına döndü. Kısa bir bakış attıktan sonra hafif sırıtıp bana geri döndü. Kulağıma eğilip ''Merak etme ben bu olayı en kısa zamanda düzelteceğim. Ama şuan lütfen rol yaptığımızı anlamasınlar olur mu? Ben halledeceğim. Eğer bu rolü oynamazsak senin adın çıkabilir ve inan bana bunun olmasını istemem ve izin vermem de.'' dedi mavilerine bakıp başımı salladım. Herkes bize bakıp aralarında konuşunca hepsine ölümcül bakışlarımı attım. Kendimi toplayı Mustafa'nın elini sıktım. ''Hey eğer bunu yapanı bulursam o zaman eceli benim elimde olacak haberiniz olsun.'' dedim ve sınıfa ilerlemeye başladık. Mustafa'nın elini bırakmadan sınıfa girdim ve yerime oturdum. ''Beste elimi bıraksan mı artık çünkü o kadar sıkıyorsun ki acımadı değil yani. Sende de ne güç varmış kızım.'' dedi. Ellerimize baktığım zaman gerçekten de sıktığım için bembeyaz olmuştu.  Elimi çekip eline baktım beyaz tenli olduğu için hemen kızarmıştı. ''Özür dilerim farkında değildim kusura bakma.'' dedim ve sırama daha çok sokuldum. 

Gülüp ''Önemli değil, istersen yanıma otur hani artık sahte sevgiliyiz ya ondan dedim.'' dediği zaman güldüm. Başımı salladım tam çantamı alacağım zaman çantamı benden önce alıp sırasına koydu. ''Kantine gidelim mi ne dersin?'' dedi. 

''Olur bende su alacaktım zaten hadi.'' dedim. Elini uzattı tereddütle elini tuttum. Okul kantinine doğru ilerlerken herkes bize bakıyordu ve bu çok canımı sıkmaya başladı. 

Kantine girip çıktığımızdan beri herkes bize bakıyordu. En son sınıfa girmeden önce iki kızın konuşmasını duyup yerimde durdum. ''Size dedim kızım ben bu Beste tam bir s*rtük baksana çocuk daha geldi geleli 1 hafta bile olmadı hemen çıkıyor Allah bilir ne gibi fanteziler yaptı da çocuğa yakınlaştı.'' söylediği kelimeleri tek tek dinlerken elimi yumruk yapmıştım ve gözyaşımı serbest bıraktım. ''Beste'' dedi Mustafa kolumu tutarak. ''İstersen gidelim boş ver onları adı üstünde boş değil mi gel'' deyip elimi tutu ve sınıfa yönlendirdi. Gözyaşlarıma hakim olamıyordum bir gün okulda adımın s*rtük olacağını hiç tahmin etmemiştim. Resmen bana s*rtük dedi ya. Aşktan anlamayan ben s*rtük oldum iyi mi? 

Son kez gözyaşlarımı silerken daha çok geliyordu. Sonunda Mustafa ağladığıma dayanamayıp beni kendine çekti ve sarıldı. Bu sarılmalarda oldum olası daha çok ağlardım. Öyle bir sarıyordu ki kokusu burnuma doluyordu. ''Sen onlara bakma hepsi salak onların senin çok güzel bir kalbin var ben onlara gereken cevabı veririm tamam mı?'' dedi başımı salladım. Saçlarımın arasına bir öpücük bıraktı. Kokusu çok tuhaftı sanki ıslanmış odun kokuyordu. Bedenlerimizi ayırıp yüzümü koca elleriyle kapladı gözyaşlarımı silip yanağımı okşadı. ''İyisin değil mi? Bak sana söz veriyorum en kısa zamanda bu olayı halledeceğim sadece biraz zaman ve olur mu?'' dedi. 

''Olur'' dedim boğuk çıkan sesimle. Sesimin tonuna güldü. Koluna vurup ''Ya gülme'' dediğim zaman daha çok gülmeye başladı. Bende onunla beraber gülerken ''Hah bak işte böyle sen hep gül. O gözyaşını da uyar bir daha akmasın.'' deyip kahkaha atmaya başladı. Onunla beraber bende gülmeye devam ettim. Bizim tayfa kapıdan belirirken en son Ateş ve Ahenk kapıdan içeri girdi. Ateş çok sinirliydi her zamanki halleri. Ahenk boş bir yeter yani Ateş'in yanına oturdu. Ateş bir an bana baktı ve göz göze geldik. Bana o kadar kötü bakıyordu ki burnundan soluyordu resmen. Defne ve Yankı gelip ''Siz şimdi bu oyunu mu oynayacaksınız?'' dedi Defne.

Yeni BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin