Traços~°

Bolígraf...

Kar taneleri gökyüzünden yavaş yavaş yere düşüyordu. Soobin pratik odasında büyük camın önüne oturmuş sessizce dışarıyı seyrediyordu.

Yaklaşık yarım saat önce pratiği bitmiş fakat pratik boyunca dışarıyı izlemek için can atmıştı. Odanın içinde duran dolaptan çantasını aldı. Ön gözünde duran telefonun kamerasını açıp bir kaç fotoğraf çekip yeonjun'a gönderdi.

__________________________________

Soobin: fotoğraf*
Çok güzel değil mi

Yeonjun: hayır değiller

Soobin: neden öyle diyorsun morelim bozuldu

Yeonjun: ama ben daha güzel bir şey gördüğüm için şuan bana güzel gelmiyor.

_______________________________

Kapı açılma sesi ile arkasını dönen soobin yeonjun ile karşılaşmıştı. Yeonjun sevgilisinin yanına gidip sıkıca sarılmıştı. Bu soğuk kış gününde soobin'in içi sıcacık olmuştu.

"öpmek istiyorum." soobin ne bir şekilde hayır dediği zaman yeonjun küçük yavru köpek taklidi yapmaya başlamıştı.

Soobin, yeonjun'a eğilmesin söyleyip kulağına bir kaç şey fısıldadı.

"bugün size gidelim, o zaman öpebilirsin." dedi. Yeonjun sırıtırken soobin kafasını yere eğmişti. Yeonjun ona sıkıca sarıldı ve uzun bir süre yağan karı izlediler.
___

O gün hava öncekilerden daha soğuktu. Bir kaç saat sonra yeni yıla girilecekti ve Her yerde yeni yıl heyecanı vardı. İnsanlar dışarıya akın etmiş, her yer kırmızı ve yeşil renkte dekore edilmişti.

Yeonjun ise soobin'in hoşuna gidecek bir şey aramaya başlamıştı. Evden çıktığı andan itibaren birşey bulabileceğini umuyordu. Fakat saat ilerledikçe daha çok strese girmişti.

En sonunda bir yere oturmuş ve iyice düşünmüştü. Yeni yılı yurtta grup üyeleri ile kutlayacaklardı. Soobin ile baş başa olmayı dilerdim oysa. Yinede sesini çıkarmamış ve boyun eğmişti.

Akşam aldığı hediye ile yurda dönmüştü ama kimsenin görmemesine özen göstermişti. Herkes salondaki ağacın başına geçmiş aldıkları küçük süslemeleri ağacın üstüne takıyorlardı.

Odasına gitmiş ve aldığı hediyeyi saklamıştı. Salonda süslemeler ile uğraşan çocukların yanına dönmüş ve koltuğa oturmuştu. O sırada kafasına yediği yastık ile afallamıştı.

"beyefendi oturmaya gelmiş. Kalk yardım et." soobin takıldığını belli eden bir ses tonu ile konuştuktan sonra gülmeye başladı.

Yeonjun dizlerini kırarak yere oturmuş ve diğerlerine yardım etmişti. Elleri sürekli soobin'in bir yerlerine temas ediyor ve soobin'in huylanmasına sebep oluyordu.

Yeonjun'un dojunuşlarından rahatsız olan soobin bir hışım ile ayağa kalkmıştı. "Ben yemekleri hazırlamaya gidiyorum." demişti. Yeonjun ise anında yardım etmek istediğini söyleyip Soobin'in peşine takılmıştı.

Mutfaktan içeri girdikleri anda birbirlerinin dudaklarına yapışan bu iki genç içeride olanları umursamamıştı. Şehvetli öpüşmelerine ara vermeleri gerektiğini iki tarafta biliyordu fakat iki tarafta bunu istemiyordu.

Öpüşmeleri akşam herkes yattıktan sonra odalarında devam etti. Yeonjun avuçları arasındaki soobin'in kalçaları ile oynuyor, soobin yeonjun'un ağzının içine doğru inliyordu.

"küstüm sana" dedi soobin dudaklarını yeonjun'dan ayırıp. Yeonjun ellerini soobin'in beline tekrardan çıkarıp kendine daha çok yakınlaştırmış ve dudakları birbirine ufak ufak değerken konuşmuştu. "ne oldu yine?"

"hediye?" dedi soobin dudaklarını büzerek. "aldım" dedi yeonjun eli ile karşı masanın üstündeki paketi gösterirken. Soobin kafasını çevirip hediye paketini görmesi ile yeonjun'un kucağından kalmış ve hediye paketine koşmuştu.

Özenle kaplanmış paketi aynı özenle açmıştı. "Bu ne?" diye sordu. "Bu bir kalem. Bununla bana karşı hissettiğin duyguları yazmanı istiyorum. Her gün eksiksiz." dedi yeonjun. Soobin için hediyenin fiyatı önwmli değildi. Ne ifade ettiği önemliydi.

"O zaman bu gece hissettireceklerini yazayım ilk başta." diyp gülümsedi ve dudaklarını ait olduğu yere yeonjun'un dudakları üstüne koydu.

***

Neyse aradan çıkartıyorum fazla sorgulamayın erkenden attım işte.

Yorum atın bak okay

Epny~°