5: Prens Hwang

571 79 59
                                    

Yeonjun beklediğinden daha çabuk alışmıştı.

Saray hayatının içinde kaybolacağını, lüksün ve şatafatın onu yoracağını düşünüyordu. Ama hayır. Onu Prens Choi'nin ansızın değişen tavırları yoruyordu.

Prens ile ilgili hala öğrenemediği çok şey olsa da yavaş yavaş onu tanımaya başlamıştı. Sabah kahvaltısında asla et yemezdi ama babası illa ona çeşit çeşit et içeren bir tabak yollatırdı. Bu yüzden kahvaltılarını dahi beraber yaptıklarından Prens etlerin hepsini Yeonjun'a yedirirdi. Fakat Yeonjun'un midesi bu kadar yemeğe ve çeşite henüz alışamamıştı. Şimdilik idare etse de gelecekte bu kadar ağır yemek yemenin ona iyi gelmeyeceğini biliyordu.

Yine de Prens; ona, ''Çelimsiz görünüyorsun. Benimle vakit geçireceksen biraz gücün olsun.'' diyerek tüm tabağı yedirirdi. Ama Yeonjun bunun sebebinin pek tabii tabağın bitip bitmediğini kontol eden babası olduğunu biliyordu.

Günün devam eden saatlerinde, matematik, dil ve fen derslerine giden Prens'e eşlik ederdi Yeonjun. Dersler günün en sevdiği kısımlar olmuştu çünkü bu vesileyle bilmediği pek çok şeyi o da öğrenebiliyordu. O anlarda Prens'e göz kulak olma işi bir anlığına zihninden uçup gidiyor. Kendini yeni bilgilere kaptırıyordu.

Prens de işini kolaylaştırıyor denilebilirdi, Prens'in günlük hayatta ne kadar asi olduğunu daha da yakından tecrübe etmişken derslerde pür dikkat odaklanması Yeonjun'u şaşırtıyordu. Sadece önündeki parşömenlere not alıyor, ki Yeonjun hayatında ilk kez parşömen görüyordu bu yüzden ilk bir kaç gün şok yaşamıştı, ve her soruya doğru yanıtlar veriyordu. Sanki ders saatleri onun tek sakin olduğu zamanlardı. Prens'in bir çocuk gibi olduğuna zaten kanaat getirmiş olsa da yine de Kral'ın yaklaşımdan hissettiği kadar tehlikeli biri olduğunu düşünmüyordu.

Ta ki, bir gece yatmadan önce Beomgyu ile sohbet ederken, ''İlk geldiğim gece, Prenses Chaeryeong'un neden odada olduğunu öğrenebildin mi?'' diye sorana kadar.

Günler geçse de bu olay Yeonjun'un aklını karıştırıp durmuştu. Ayrıca Yeonjun Prens Choi'yi gözden kaçırdığı her an onu kör bir noktada Prenses Chaeryeong ile birlikte bulmuştu.

Bu yüzden bunu sormak için biraz zaman geçmesini beklemişti. Gözlem yapmıştı ve Beomgyu ile de muhabbeti ilerletmişlerdi. Çocuk eğlenceli, şakacı bir tipti. Yeonjun bunu ilk tanıştıkları an anlamış olsa da tanıdıkça bu özelliği Beomgyu'ya hızla ısınmasını sağlamıştı. Şehirde yaşarken de pek fazla arkadaşı yoktu. Malum sebepten dolayı insanlara yaklaşmayı sevmezdi Yeonjun. Ama artık bunu Prens gibi birinin biliyor olması sanki Yeonjun'un korkularını alıp götürmüştü. Bir Prens'in bildiği şeyi sıradan biri öğrense ne olur? diye düşünüyordu belki de? Yine de Beomgyu'ya henüz erkeklerden hoşlandığını söylememişti. Hala aynı odada kaldıklarından bunun onu kendini rahatsız hissedeceğinden korkuyordu.

Çocuk yatağının çarşaflarını değiştirirken Yeonjun'un sorduğu soru karşısında duraksadı. Öncesinde bahçede gezen beyaz tarla farelerinin Taehyun'a ne kadar benzediği ile dalga geçerken yerinde olan keyfi şimdi biraz kaçmış gibiydi. Bu sırada Yeonjun da hayatında gördüğü en yumuşak yatağın içinde, yorganın altına girmiş, Çocuk işlerini hallederken onunla sohbet ediyordu.

''Şey... sebebini zaten biliyordum aslında.'' dedi Beomgyu. ''Sürekli Prens Choi ile olacağın için, senin de bilmen gerekebilir sanırım.''

Birden bire, bir gizemin ortaya atılması Yeonjun'u heyecanlandırmıştı. Beomgyu haklıydı. Prensle geçirdiği şu günlerde Prens nişanlısıyla sadece beş çayında buluşurken Prenses Chaeryeong ile fazlaca 'gizli' buluşmalar yapıyordu. Prensesle ilgili olan bu şey de neydi? Anlaşılan o ki, Beomgyu Prensle ilgili bir şeyi itiraf edecekti.

Die For You ; yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin