7: Soobin

611 304 7.5K
                                    

''Bir süre tatil yapmamanı rica etsem senin için zor olur mu?''

Beomgyu yalvaran gözlerle Yeonjun'a bakarken bir köpek yavrusu gibi görünüyordu. Buna karşılık Yeonjun derin bir iç çekti, Prens'in Yeonjun'un olmadığı tek günde firar etmesinin ardından bu teklifin gelmesini bekliyordu açıkçası.

''Aslında bir süre... işime bile gelir bu durum.'' diye dürüstçe yanıtladı Yeonjun. Bu sefer de Beomgyu derin bir oh çekti.

Doğruydu. Yeonjun da zaten bir süre izin kullanmasam diye sormak istiyordu. Eve uzun bir süre dönmek istemiyordu. Siniri, taşmış sabrı hala çok tazeydi ve kolay kolay dinecek gibi görünmüyordu.

''Öleceğimi sandım.'' dedi Beomgyu kendini dramatik bir şekilde yatağa bırakırken, ''Kral beni öldürecek sandım. Yemin ederim boynumda o kılıçın keskinliğini hissettim, korkunçtu inanır mısın... Umarım hiç yaşamazsın o paniği.''

Yeonjun gergince dizini sallamakla yetindi, ''Eminim ölmezdin.'' diyebildi sadece.

''Belki de... Ama neyse ki!'' diyerek fırladı çocuk uzandığı yataktan, ''Prens'i çarşıda yakalamışsın.''

Yeonjun boğazını temizledi. ''Ah... neyse ki.'' diyerek kaçamakça cevapladı.

Bu konu hakkında hala duyguları karma karışıktı. O gece Prens Choi'yi çiftlikte Kai'yi öperken yakaladıktan sonra Prens hızla aralarındaki mesafeyi kapatmış, Çocukla beraber kulübeye dalmıştı. Olup biteni sır olarak saklayacağına yemin ettirmişti. Yeonjun öylesine şaşırmış, öylesine tutulmuştu ki Prens'in manipülasyonlarına hemen kapılmıştı. Geceyi kulübede geçirdikten sonra ertesi gün saraya beraber dönmüşler, Yeonjun da Prens'i şans eseri çarşıda yakalamış gibi davranmıştı.

Prens'e neden yardım ettiğini bilmiyordu. O gün çarşıya gitmemişti bile! Belki de gerçekten ona teşekkür borcu olduğunu düşünüyordu hala. Prens de onun sırrını ailesinden saklamıştı sonuçta.

Her ne olduysa bu olay ikisinin arasında havada kalmıştı, Prens apar topar azarlanmak için Kral'ın odasına götürülürken Beomgyu ise alel acele Yeonjun'u kapmış, Prens kaçtığında yaşanan kaosu anlatmıştı ona. Kral'ın herkesi ayağa kaldırdığını, bu sefer diğer ortadan kaybolmalar gibi değil, daha da bir panik olduğunu söylemişti. Fale sezonu olmasından bahsetse de Yeonjun bağlantıyı kuramamış, olayı anlamlandıramamıştı. Fale Krallığı'ndan kayıp varislerini aramaya gelen halkla Prens Choi'nin kaybolmasının ne alakası vardı?

Yine de Beomgyu'dan yanıt çıkmayacağını anladığında bu soruyu kafasında bir köşeye itekledi. Beynini kemiren daha taze konular vardı o an.

Şimdi ayakta sağa sola sallanan Beomgyu Yeonjun'a kaçamak bir bakış attı, ''Geçen sabah hakkında... Şey.. Senden özür dileme fırsatım olmadı.'' dedi ellerini arkasında birleştirerek, bakışlarını yere eğmişti, ''Yani senin yerinde ben olsam yaygarayı koparmıştım.''

Yeonjun, ''Senin odanda davetsiz misafir olan benim sonuçta.'' dedi, daha sonra kollarını göğsünde birleştirdi, ''Ama... bunun üzerine belki ben de erkek arkadaşımı odaya getirebilirim diye düşünmüştüm.'' diye ekleyerek birazcık Beomgyu ile uğraşmaya karar verdi.

Çocuğu gözleri anında büyüdü, ''Erkek arkadaşın mı var?'' diye şakıdı hemen, ''Bana erkeklerden hoşlandığını yeni fark etmişsin gibi gelmişti?'' dedi. ''Ne ara sevgilin oldu?''

Yeonjun kıkırdadı, ''Beni yakalamışsın.'' dedi. ''Erkek arkadaşım yok.. Ama olursa da buraya getiremem anlaşılan.'' dedi muzipçe ona takıldı.

Beomgyu uzanıp şakacı seni der gibi omzuna vurdu, ''Ben bir kere getirdim, senin de bir kez getirme hakkın var.'' dedi.

''O zaman önce bir erkek arkadaş bulmalıyım.'' diyerek onun eğlenceli tonuna eşlik etti Yeonjun.

Die For You ; yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin