13: prenses

387 53 107
                                    

Değerlendirme dönemi.

Beomgyu bu hafta herkesin gergin ve koşuşturma içinde olmasının sebebinin bu olduğunu söylemişti.

Prensler yönettiği bölgelerin durumunu ve yaptıkları çalışmaları Kral'a sunar, daha sonra Prensler arasında yapılan bir değerlendirmenin ardından sancak değişimi yapılıp yapılmayacağına karar verilecek olan bu hafta bu yüzden inanılmaz önemliydi. Gerçek bir başarı göstermiş olan Prens ödüllendirilebilecekti.

Yeonjun sonunda Beomgyu'nun bahsettiği o hırsı Prens Choi'i de görmüş, Hwang sancağına dikilen gözlerini hissetmişti.

Kraliyette her şey, herkes ve her olay Yeonjun'un diken üstünde durmasını sağlamıştı. Bazen kendi kendine dalıp gidiyor, Kral'ın korkutucu bakışlarını, ona söylediği tüm sözleri, imalarının ne kadar korkunç keskinlikleri olduğunu hatırlıyordu. O an beynin arkasında, içeriden onu dondururken yakan bir geçek olarak her zaman zanıp sönen bir lamba gibi öylece duruyordu. Yeonjun arada sırada ürperiyor, sürekli tetikte dolaşıyordu.

Yine de anlam veremediği, nasıl olduğunu bilmediği bir rahatlık hissi vardı göğsünde. Kalbinin içi doymuştu sanki. Prens'in odasına girdiği anda aldığı o okuyla beraber kasları gevşiyor, kendini güvende hissediyordu.

İtiraf etmek istemiyordu ama buraya, O'na öyle alışmıştı ki, ev gibi hissetiriyordu.

Prens ile arasında geçen o gece tekrar konuşulmadı. Sanki hiç yaşanmamış gibi davramak Yeonjun'un isteği olsa da bunu yapmak zordu. Çünkü Prens tüm gününü çalışma masasında, Beomgyu ile beraber geçiriyor, ikisi sürekli sayısal verileri tartışırken o aralarda verilen yemek molalarında dahi yenmeyen yemekler yüzünden ikisinin başını beklerken sürekli bir şeyler yiyordu. Taehyun bunun Prens'in emri olduğunu söylese de Yeonjun yeniden midesinin rahatsızlanmasından korktuğu için aşırıya kaçamamaya dikkat ediyordu. Yine de sanki bir tiyatro oyunu izler gibi Prens'in vücut hareketlerini, parmaklarının kalemi kavrayışını, eline damlayan müreekp damlaların süzülüşünü izlerken buluyordu kendini. Görevi Prens'e dik dik bakmak olduğundan, kimse de yargılamıyordu açıkçası.

Diğer yandan Yeonjun Prens'in ilgisine olan mücadelesinin süreceğini sanıyordu ama Prens sürekli yan yana olmalarına rağmen kendisine soğuk ve mesafeli yaklaştıkça Yeonjun için buz kestiğini hissediyordu. Prens'ten temas hameleelri, ufak sözlü atışmalar, fırsat kollamalar bekliyordu. Ama Prens bir kez olsun onun özel alanına girmemişti. Yeonjun kendini ayıplamadan edemedi. Aptal aptal naz yapmayı bekliyordu resmen. Nedenini bilmiyordu fakat boğazında duran bir yumru vardı sanki, yutkunamıyordu, ne kadar su içerse içsin oradan gitmiyordu, sanki onun hayatının devam etmesi için gereken tüm yolları o yumru kapatıyordu. Hayal kırıklığı olarak adlandırmak istemediği bu his aslında tam olarak buna benziyordu. Kalbi sürekli bir uçurumdan aşağı düşüyordu sanki. Ama o uçurumdan aşağı kendi atlamış, sert bir zemin yerine serin sulara düşeceğini ummuştu. Fakat bu denli yükseğe çıktığından kendisinin de haberi yoktu, düşeceği derin suların sert zemin etkisi yapacağını uçurumdan atladıktan sonra fark etmişti.

Arada sırada aklına Prens'in ona sıcak ateşin altında baktığı anlar geldiğinde nefesi sıkışıyor, terlemeye başlıyordu. Özellikle bedenin tepki verdiğini biliyordu ama bunu durduramıyordu. Kafasının içi gerçekten çok ve gereksi çalışıyordu. Eski hayatını düşünmeyi bırakın Prensle tanıştı şu son iki, üç haftanın öncesini göremiyordu bile.

Özellikle Kral'ın talimatı olan Prens'i gözetleme işinin seviyesinin artırılmasının ardından Yeonjun, yıkanırken bile Prens'in başında bekliyordu. Prens'in, Yeonjun'un kızaran suratının, terden alnına yapışan kaküllerinin farkında olmamasına imkan yoktu ama yine de ya görmezden geliyor ya da tepkilerini içinde tutuyordu. Her ne olursa olsun Yeonjun için Prens'in sızan ışıkta parlayan bedeni yok sayılmayacak kadar nefes kesiciydi. Uzun bedeni sanki ışık saçıyormuşcasına parlıyordu, bembayaz bir kağıt gibi kusursuzdu. Yeonjun gözlerini Prens'in bedenini didiklemekten alıkoyamıyordu ki. Vücudundaki benler, su damlalarının izlediği yollar... Hepsi taptaze, capcanlı aklındaydı çocuğun.

Die For You ; yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin