Ve birden arkamdan gelen bir el ağzımı kapattı.
Korkudan ne yapacağımı bilmiyordum bu yüzden tek yaptığım çırpınmaktı ama hiçbir işe yaramıyordu. Beni şu an arkamdan tutan kimse gerçektende güçlü biri olmalıydı.
"S-sakin ol."diye kulağıma fısıldadı arkamdaki adam.
Sesi sanki biraz tanıdık geliyordu ama yinede kendimi tehlikede hissediyordum bu yüzden çırpınmaya devam ettim.
"Sen mi geldin? Kusura bakma uyuya...kaldım sanırım?"
Youra elinde bir mumla bize doğru bakıyordu. Nasıl yani, sen mi geldi derken?
"S-soyeon...sen neden kalktın ki?"
Şu an neler oluyor anlamıyordum. Tabi arkamdaki şahıs hala ağzımı kapatığından birşeyde diyemiyordum.
"Ilk başta sen geliyorsun sandım ama sonra başkası olduğunu görünce ses çıkarmasın diye..."
Bu...Bu ses...
Arkamdaki tanıdık sesli adam ağzımdaki elini çektiği an hemen ondan birkaç adım uzaklaştım ve kim olduğunu görmek için arkamı döndüm.
Prens Yoongi?
Prens ve Youra birbirlerine 'şimdi ne yapacağız' der gibi bakıyorlardı. Bense hala şu an olanları anlamakta zorluk çekiyordum, üstüne birde uykulu olmam bana yardım etmiyordu.
"Herneyse ben gitsem iyi olacak. Rahatsızlık verdiğim için özür dilerim Soyeon."dedi prens Yoongi yanındaki camdan aşağı atlamasan önce.
Camdan atlamadan önce?!
"Youra şu an neler oluyor, hiçbirşey anlamıyorum."
Saatin şu an tam olarak kaç olduğunu bilmesemde havanın karanlığından gecenin ortasında olduğumuzu anlıyabiliyordum. Bu nedenlede olabildiğince sesiz konuşmaya gayret gösteriyordum, az önceki olanlarda sonra sakin kalabilmek biraz zor olsada.
Youra karşıma geçip bir sandalye çekip oturdu.
"Şey, normalde Yoongi ile...geceleri gizliden buluşuyoruz..."
Gözlerim kocamana açtım.
"H-hayır! Düşündüğün gibi değil! O yüzden değil yani. Sadece dışarıda biraz dolaşıp konuşuyoruz...Geceleri herkes uyuduğundan daha rahat görüşebiliyoruz bu yüzden her gece Yoongi beni dışarıda bekliyordu ama bu gece uyuya kaldığım için sanırım beni görmek için içeriye girmiş. Tabi seninde uyanık olduğunu bilmiyordu sanırım..."
Şimdi herşey daha mantıklıydı. Geçen gece Youra'nın neden ayakta olduğunuda anlamış oldum. Ah, banada haber verseler böyle olmayacaktı, neden söylemedi ki? Gerçi neden söylesin ki, herşeyi bilecek değilim ya?
"Neyse hadi geri yatalım bari."
Youra yerinden kalkıp yatağına geri döndü. Sanki biraz üzgün gibiydi. Sanırım ikisininde gecesini mahvetmiştim. Cidden neden ayağı kalktım ki?
•••
Bu sabah her zamankinden daha erken kalkmama rağmen Youra yine yatağında yoktu. Bu kız saat kaçta kalkıyordu cidden? Yoksa sabahları da mı prens Yoongi'yle görüşüyordu?
"Soyeon, bak ne buldum!"
Birden içeriye dalan Youra'nın yüksek çıkan sesi ile irkildim.
"Sabah sabah ne bu enerji Youra?"diye sordum.
"Bizim adamlardan senin eski evinden eşyalarını getirmelerini istemiştim ve bugün önemli olabilecek birkaçını getirmişler. Ve içlerinden bak ne buldum!"dedi Youra elindeki kitabı sallayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eternal Love|KTH
Fanfiction"Seni hep seveceğim Soyeon. Aşkımız sonsuz olacak ve tarih kitapları bizim büyük aşkımızdan bahsedecek. Sana söz veriyorum." ° ° ° ° Bazen dediğiniz bir şeyden yıllar sonra pişmanlık duyarsınız. Unutmayın, tek bir sözünüzle herkesin kaderini değişti...