İpek🔁Ateş

793 28 18
                                    

Keyifli okumalar..

İpek Ateş, Ateş İpek olsaydı durumlar nasıl olurdu? Oynat bakalım!

İpek/Ev
İpek alarmını 7. kez erteledikten sonra bıkkınlıkla yataktan kalktı. Saate baktı işe geç kalmıştı ama bunu umursamadan, rahatça, ıslık çalarak hazırlanmaya başladı. Artık hazırdı. Kahvaltı yapmadı. Yolda giderken tantuni yerim diye düşündü.

Hastane
Ateş herzamanki gibi tam mesai saatinde hastanedeydi. Toplantılarını yapmış, incelemesi gereken dosyaları incelemiş bankoya inip İpek'i beklemeye başlamıştı.

İpek nihayet hastanenin bahçesine giriş yapmıştı. Saatine baktığında 1 saat geç kaldığını gördü. Şuan yapması gereken tek şey Ateş'e görünmeden arşive inmek ve dizisinin kaçırdığı bölümünü izlemekti. Kendini gizleyerek hastaneye giriş yaptı. Etrafına bakındı çok kalabalıktı. İyi bari bu kez Ateş'e yakalanmayacağım diye düşünürken koridorun sonunda kollarını birbirine bağlamış, sinirli bir şekilde ona doğru gelen Ateş'i gördü. İpek kaçmak ve kaçmamak arasında gidip gelirken Ateş çoktan yanına gelmişti.

İpek: Günaydın patron. Bu arada gözlerinin maşallahı var. Bu kalabalıkta, o mesafeden beni seçebildin ya valla helal olsun.

Ateş: İnsanın senin gibi bir çalışanı olunca ister istemez bütün algılarını onun üzerinde tutması gerekiyor. Bu arada saat kaç oldu neredesin sen?

İpek: Geldim işte buradayım patron.

Ateş: Bir kere de doğru dürüst cevap ver. Neden geç kaldın diyorum.

İpek: Hani İstanbul'da yaşıyorum ya, İstanbul'da trafik diye bir sorun var ya işte insanlar bu yüzden geç kalabiliyorlar.

Ateş: Farkında mısın bilmiyorum ama bu hastanedeki herkes İstanbul'da yaşıyor ama herkes tam mesai saatinde işinin başında oluyor. Bilmem anlatabildim mi? Bu arada doğru polikliniğe gidiyorsun. Zaten yeterince geç kaldın yığılma oldu.

Der ve İpek'in yanından ayrılır.

İpek: Poliklinik de poliklinik. Poliklinik kadar başına taş düşsün.

Muayene Odası
İpek muayene odasına girdiğinde sedyede onu bekleyen yaşlı bir kadın hastayla karşılaşır.

Hasta: Doktor kızım benim kulaklarım bu sabahtan beri duymuyor. Ben de hemen hastaneye geldim inşallah kötü bir şey yoktur.

İpek alaycı bir şekilde söze girer.

İpek: Allah Allah. Neden duymuyor acaba yaa. Dur biraz düşüneyim. Haa işte buldum. Acaba işitme cihazın takılı olmadığı için olabilir mi? Bence olabilir.

Hasta hemen elini kulağına attı ve işitme cihazının takılı olmadığını fark etti.

İpek: Şimdi evine gidiyorsun, işitme cihazını takıyorsun, kendine çay veya kahve hazırlıyorsun, televizyonun karşısına geçip gündüz kuşağı izliyorsun. Ohh ne güzel. Tam hayallerimdeki gibi.

Hasta İpek'i onaylayıp dışarı çıkar. O sırada başka bir erkek hasta içeri girer. Hasta biraz utanır.

Hasta: Iıı.. doktor hanım şey..

İpek: Ne? Söyleyecek misin yoksa seni telepatik yollarla anlamamı mı bekliyorsun?

Hasta: Biraz utanıyorum.

İpek kahkaha attı ve hastaya döndü.

İpek: Haa anladım. Sen şu mor haplardan mı istiyorsun?

Bir Ateş&İpek Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin