İtiraf ❤️

727 36 25
                                    

Keyifli okumalar...
Final bölümü böyle olsaydı...

İpek hamile kalmak için yeniden tedaviye başlamıştı. Yeniden aynı şeyleri yaşayıp, hayal kırıklığına uğramak istemese de, belki de elindeki son şansını denemek istedi. Bu kararı verirken yalnız değildi. Koşulsuz güvendiği adamın yanında olduğunu, ona destek olduğunu bilmek bu kararı almasında etkili olmuştu. Bu sefer önceki denemelerinden daha umutlu ve heyecanlıydı. Bunun sebebi kalp atışlarını hızlandırıyor, ara ara dalıp gitmesine ve gülümsemesine neden oluyordu.

Hastane
İpek gelecek hayallerine dalmış, yüzünde istemsiz oluşan gülümsemesiyle hastaneye giriş yaptı. Ateş kolonun arkasında İpek'in gelmesini bekliyordu. İpek'i görünce arkasından gitmeye başladı.

Ateş: Şişştt.

İpek Ateş'in sesini duyunca irkilerek arkasını döndü.

İpek: Noldu?

Ateş İpek'in yanına gelmişti.

Ateş: Korkuttum mu?

İpek: Dalmışım öyle. Sen seslenince birden boş bulundum.

Ateş: Ne düşünüyordun?

İpek: Öyle dalmışım işte Ateş.

Ateş: Öyle dalmadın. Bir şey düşünüyordun. Ne düşünüyordun ben söyleyeyim, bebeğini düşünüyordun. Aaa! Pardon bebeğimizi.

Ateş İpek'e donör olmak istemişti. Çünkü artık o da hayatında bir şeylerin değişmesini istiyordu. Uzun bir süre düşünmüştü. Baba olabilir miydi? Bu sorumluluğu taşıyabilir miydi? İpek buna ne derdi? İpek'i nasıl ikna ederdi? Sonunda kararını İpek'le paylaşmaya karar vermişti. İpek bu duruma içten içe sevinse de önce kabul etmemişti. Daha sonra Ateş'in ikna kabiliyetiyle ve içindeki anne olma isteğiyle, bunun mantıklı bir karar olduğunu düşünüp kabul etmişti.

İpek biraz önce duyduklarına inanamamıştı. Ateş "bebeğimiz" mi demişti? İpek Ateş'in baba olmak istemediğini, bunu sadece İpek için yaptığını, bebekle Ateş arasında fazla bir duygusal bağ olmayacağını düşünmüştü. Ama Ateş en başından beri baba olmak istiyordu. İpek bunu yeni anlamıştı. İpek sevinçle gülümsedi.

İpek: Bebeğimiz mi dedin sen?

Ateş: Evet. Bizim bebeğimiz değil mi?

İpek Ateş'in gözlerinin içine baktı. Ateş zaten her zaman İpek'in gözlerindeydi.

İpek: Bizim bebeğimiz.

O an ikisi de içlerinde bir şeylerin kıpırdadığını hissetti. Belki de ilk defa aile gibi hissediyorlardı. Birlikte koridorda ilerlemeye başladılar.

Ateş: Nasıl gidiyor?

İpek: İyi gidiyor. Bir sorun yok.

Ateş başını salladı.

Ateş: Spor ayakkabı giymişsin. Hamilelik alıştırması mı yapıyorsun?

İpek güldü.

İpek: Rahat olmak istedim sadece.

Ateş: İyi yapmışsın. O topuklu ayakkabılar resmen çin işkencesi. Bir insan neden ayağını o hale sokup kendine acı çektirir ki?

İpek güldü.

İpek: Ben topuklu ayakkabı giymeyi seviyorum Ateş.

Ateş: Doğru ama sana yakışıyor. Seni daha zarif ve asil gösteriyor. Ama zarif ve asil görünmek için topuklu ayakkabıya ihtiyacın yok.

Bir Ateş&İpek Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin