Plan

570 25 147
                                    

Keyifli okumalar...

Ateş/Oda
Olağan bir Valide Atik gününde Ateş yine poliklinikten kaçmış ve aldıkları vakayı ekibine bırakmıştı. Kısacası bütün sorumluluklarından kurtulmuş, koltuğuna yaslanmış odasındaki boğucu sessizliğin sesini dinliyordu. Kapının açılma sesini duyunca bıkkınlıkla açılan kapıya baktı.

Belgin: Sürpriz!

Ateş, masasının önündeki koltuklara yaklaşan anne ve babasında gezdirdi gözlerini. Bu ziyaret de nereden çıkmıştı?

Ateş: Niye geldiniz?

İrfan: Bizi gördüğüne çok sevindin galiba.

Ateş: Havalara uçacağım birazdan.

İrfan bey gözlerini Ateş'te ve elindeki bastonda gezdirip güldü.

İrfan: Bu halinle mi?

Babasının can yakıcı sözlerini duymaya alışıktı Ateş. Ama buna rağmen her seferinde daha çok yaralanıyordu. Belgin hanım konuyu değiştirmek istedi.

Belgin: Eee? Nasılsın oğlum?

Ateş: Bunu sormaya mı geldiniz buraya kadar?

Belgin: Hayır seni merak ettik. Aylardır telefonlarımızı açmıyorsun. Nasılsın, ne yapıyorsun bilmek istedik. Bir de oğlumu özledim, görmek istedim. Kötü mü yapmışım?

Ateş: Gördüğünüz gibi hâlâ yaşıyorum. Merak edilecek bir şey yok.

İrfan: Tabi buna yaşamak denirse.

Belgin hanım gözleriyle eşini susması için uyardı ama İrfan bey susma niyetinde değildi.

İrfan: Yalan mı? Kendini o hastalıklı hayata mahkûm etti. Etrafında kim varsa kendinden uzaklaştırdı. Hiç kimse ona ulaşamıyor. Sen bile.

Ateş hap kutusunu açıp avucunun içine iki tane çıkardıktan sonra hapı ağzına atıp yuttu.

İrfan: Bak uyuşturuyor kendini bu haplarla.

Belgin hanım oğluna baktı. Onun acı çektiğini düşünmek canını yaktı.

Belgin: Ağrın mı var?

Ateş: Yok kendimi uyuşturuyorum.

Ateş annesine göz kırpıp her şey yolunda mesajı verdikten sonra odanın kapısı hızla açıldı ve bütün gözler açılan kapıya çevrildi.

İpek: Ateş sen niye poli...

İpek kendisine bakan gözleri fark edince cümlesini tamamlamadı.

İpek: Pardon ben misafirlerin olduğunu bilmiyordum.

İpek, Belgin hanım ve İrfan beye bakıp gülümsedi.

İpek: Hoş geldiniz. Umarım her şey yolundadır.

Belgin: Hoş bulduk İpek'çim. Ateş'i görmeye geldik.

İrfan bey önce İpek'e daha sonra Ateş'e baktı.

İrfan: Böyle bir kadını kaybetmekle büyük bir aptallık yaptığının farkındasındır umarım.

İpek ve Ateş bu konuyu kapatalı ve hiç yaşanmamış gibi davranalı yıllar olmuştu. Bir daha da bu konu hiç kimse tarafından dile gelmemişti. Şimdi duymak ikisini de sarstı. Şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. Ne söyleyeceklerini bilmiyorlardı. Şuanda tek istedikleri bu ortamdan uzaklaşmaktı.

Bir Ateş&İpek Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin