Kardeş 🍭

604 33 184
                                    

Yoğun istek üzerine bir bir önceki bölümün (Jr. Hekimoğlu 🧒) devamı niteliğinde yazılmıştır.

Keyifli okumalar...

Hasta Odası
Ateş bitkisel hayattaki hastanın odasında dizisini izliyordu. Bir yandan da hastaya bir şeyler anlatıyordu.

Ateş: En son bizim oğlanda kalmıştık değil mi? Bizim bir oğlumuz var adı Efe. Şuan burada olsaydı büyük ihtimalle üstünde tepinirdi.

Ateş, Efe'nin hastanın üstünde tepindiğini hayal edince güldü.

Ateş: Aslında çok tatlı bir çocuk. Eee tabi tatlı olacak sonuçta benim çocuğum. Neyse tatlı olduğu kadar da yaramaz bir çocuk. Bir de çok bilmiş. Bazen öyle şeyler yapıyor, öyle şeyler söylüyor ki öylece kalıyorsun. Gören herkes bana benzetiyor. Artık yengen beni ne kadar çok seviyorsa benim aynımı doğurmuş. Doğurmak demişken ben ikinci çocuğu istiyorum ama Efe bey çocuk yapacak fırsat vermiyor maalesef. Bizim doktor var ya o Efe'ye anneyle baba yalnız kalırsa bebek olur demiş. O da sağolsun bizi hiç yalnız bırakmıyor. Gece gündüz nereye baksam Efe'yi görüyorum. Yakında tuvalete de birlikte gireceğiz diye korkuyorum. Anlayacağın bizde durumlar karışık. Hastane de olmasa karıma dokunamayacağım.

Düşündüğü şeyle gözleri parladı ve istemsizce gülümsedi.

Ateş: Aslında annesine benzeyen bir kızımız olsa...

Birden kapı açılınca Ateş'in lafı yarım kaldı. Gelen İpek'ti.

İpek: Burada mıydın?

İpek durgun görünüyordu. Yüzüne bakıldığında karmaşık duygular içinde olduğu belliydi.

Ateş: Poliklinik için geldiysen...

İpek: Hayır.

Ateş İpek'i inceledi. Bu kez İpek'in halinin sebebini çözememişti.

Ateş: Şu haline bakılacak olursa yine bir şey yapmışım ama ne yaptığımı bilmiyorum.

İpek derin bir nefes alıp verdi ve elleriyle saçlarını geriye attı.

İpek: Bir şey yapmışsın. Daha doğrusu birlikte yapmışız.

Ateş aklına gelen şeyle yüzüne en şapşal gülümsemesini yerleştirdi. İpek'in yanına gitti ve parmağıyla İpek'in karnını gösterdi.

Ateş: Ahaa! Yoksa?

İpek Ateş'in gözlerinin içine baktı ve evet anlamında başını salladı. Ateş hâlâ şapşal şapşal gülümsüyordu.

Ateş: Nasıl oldu böyle bir şey?

İpek: Olmuş işte Ateş. Nasıl olduğunu burada anlatmayayım istersen.

Ateş sevinçle gülümsedi ve İpek'i kendine çekip sıkıca sarıldı.

Ateş: Olmuş demek ha!

İpek'ten ayrılınca hastaya baktı.

Ateş: Duydun mu ikinci geliyor! Hani derler ya başka bir şey istesem olacakmış diye ben iyi ki bunu istemişim.

Ateş İpek'e baktığında yüzünde en ufak bir duygu belirtisi olmadığını gördü.

Ateş: Sen sevinmedin mi?

İpek: Sevindim tabiki. Sadece Efe'nin nasıl bir tepki vereceğini kestiremiyorum.

Ateş güldü.

Bir Ateş&İpek Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin