HERKÜL

14 3 29
                                    

  Aleyna'dan, 

                     Çocuklar gittikten sonra Yusuf'un arkadaşı ve aynı zamanda Gamze'nin sevgilisi olan ve hakkında hiç bir fikrim olmadığı Kuzey ile baş başa kaldık. Doğru bir şey miydi bu? Annem ve babam yurt dışına çıkmak için tam zamanını buldular gerçekten. Neymiş yaşayamadıkları aşklarını yaşayacaklarmış. Saçmalık. Zaten haberimi alınca 2-3 güne burada olacaklarını söylediler. Odada derin bir sessizlik hakimdi. Kuzey bir şey söylemeye yelteniyor sonra vaz geçiyordu. Aklımda ki en önemli sorulardan biri ise okulda ne olduğuydu? yarım saat kadar bir süre geçmişti. Belki de gruba mesaj atmam gerekiyordu ne olduğunu öğrenebilmek için. Telefonumu almak için elimi uzattığımı fark eden kuzey hiç bir şey demeden telefonu yanımdaki masadan alıp bana verdi. Telefonda cevapsız arama olmamasına şaşırmıştım. Gruba girip ellerimi tuşlarda gezdirdim.

PSİKOLAR:

Aleyna: " Müdür ne söylüyor çocuklar? " 

                    10 dakika geçti ama ses yok. 

Aleyna: " Bir şey mi oldu? "

                bir 10 dakika daha ama hala ses yok. 

Aleyna: " Hepinizin telefonunun şarjı aynı anda bitmiş olamaz herhalde? 

                    Gruptan ses çıkmayınca Yusuf'u aradım. 3 kere sonuna kadar çaldı ama açan ya da meşgule atan yoktu. Grup araması yaparak şansımı denedim ama açan kimse yoktu. Kuzey delirmişim gibi bana bakıyordu. En sonunda 1 saatlik sessizlik sona ermişti. Kuzey konuşmaya başladı.

- Bir şey mi oldu?           

- Kimse açmıyor. 

- Nasıl?

- Telefonlarıma cevap vermiyorlar işte. 

- Bekle ben Gamze'yi arayayım. 

              Telefonu en az 6 kere tekrar tekrar kulağına götürdü ama Gamze açmamıştı. Aramaya hala devam ediyordu. Endişelenmiş olmalıydı bende onu teselli etmeye karar verdim.

- Belki de okulda arama yapamıyorlardır. 

- Daha öncesinde yapamıyor muydunuz? 

- Yapabiliyorduk ama... belki şimdi okulda ani bir kesinti falan olmuştur mutlaka her okulda oluyor arada. 

- Umarım bunları beni teselli etmek amacı ile söylemiyorsundur. 

                Tamda bu amaçla diyordum bunları. Hafifçe yutkundum. Aslında teselli ettiğim kişi tek o değildi. Ben kendimi de teselli ediyordum bu cümlelerimle. Aslında daha yeni tanıştığım insanlar için bu kadar merak duygusuna kapılmam değişikti ama sonuçta annem ve babam olmadığı zamanda bana destek çıkmışlardı. Aklımdan ne geçerse söyleyen bir insandım ve aklımdaki düşünceleri dışarı dökmeye karar verdim. 

- Aslında sadece seni teselli etmek için değil kendimi de teselli etmek için söylüyorum bunları.

                 Elin alnına koyarak alnını kaşıdı ve kendini koltuğa attı. İçinden bir şeyler düşündüğü çok belliydi. Kafasını bana doğru diktiğinde umutsuzca ona baktım. O bana daha çok umutlanmış gözler ile bakıyordu. Ne olduğunu merak ettiğim için sordum.

- Ne oldu?

- Sen burada tek kalabilirsin öyle değil mi? 

- Okula mı gideceksin?

- Evet ama Yusuf seni bana emanet etti. Seni burada tek bırakıp gidemem.

- Git. 

- Gidiyim mi? 

AYGAPOLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin