Dudakları, dudaklarımdan boynuma ordan köprücük kemiğime indi, nasıl hareket edeceğini nerelerime nasıl dokunacağını iyi biliyordu, köprücüklerimden yavaşça dudaklarını asla kaldırmadan omzuma ulaştı. Parmakları bacaklarımdan dolanıp belime ulaştı...
Üzerimi giyinip odadan çıktım Merve hala söyleniyordu. Saat gece on iki olmuştu.
''Ya nasıl güveniyorsun bak ayağımın altına alacağım seni artık ya!'' diye çemkirdi Merve kahvemi umursamazca yudumlarken.
''Ne biliyim ben amına koyayım ya, kasma kızım kasmaa.'' göz devirdi.
''Yakında geberirsen korkma.'' dedi, sırıttım.
''Tedavi almış, cezasını çekmiş işte daha ne? Ayrıca gayet' de yakışıklı, kibar, cool bir erkek tamam mı?'' dedim,
''Heee tamam, malsın.'' dedi,
''Salak.'' dedim.
''Aptal.'' dedi,
''Kes artık Merve, belki de ona güvenimin altında başka bir sebep yatıyor bilmiyorum.'' dedim bir anda.
''Oooo sen bir şeyin altında neden arar mıydın?'' diye alkış tuttu, göz devirdim.
''Ciddiyim.'' diye tekrarladım.
''Biliyorum.'' dedi, kafamı salladım.
''Anıldan kurtuldun, sıra Meriçte, sonra kim Bora mı?'' cidden damarıma basıyordu.
''Böyle yapmaya devam edeceksen gidiyorum.'' dedim.
''Haklıyım.'' dedi, ayağa kalktım ve bardağı sertçe masaya koydum,
''Güvenmek ya da güvenmemek benim tercihim, hayatım boyunca kime güvenip kime güvenmeyeceğimi anladım Merve!'' diye bağırdım. Kaşlarını çattı.
''Seni korumaya çalışıyorum!'' diye karşılık verdi.
''Ben kendimi korumayı çok küçük yaştan öğrendim!'' odaya girdim ve pijamaları çıkarıp daha kendimden emin kombinimi giydim hızla.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Parfüm sıktım ve telefonu cebime atıp çıktım kabımda yüz lira vardı. Başka bir şey almadım yanıma.
''Bu hal ne?'' dedi Merve sinirle.
''Eski Eceye geri döndüm fena mı?'' dedim, dişlerini sıktı.
''Gidiyorum ben gelirim.'' evden çıktım hızla. Parlayan kombinim harikaydı.
Kaldırımda yürümeye başladım kara kara. Yoldan geçen taksiye el kaldırdım şansıma.
Issız ve belalı sokağa gelmiştim, bol bol pavyon, gazino, genel ev kaynıyordu buralar. Erkekleri de korkunçtu, kızları da. Ben beni ilgilendiren mekana doğru yürümeye başladım. Mavi led ışıklar, pembe led yazı, mekanın ismi, SUCK İT (em) harfler pembe ışıklarla dolanmış, korkunçtu, içeriden yola vuran kırmızı ve mavi ışıklar gözümü alıyordu. Burada ne bir ev, ne bir polis var. Kırık terk evler dışında, onlarda da tinerciler yaşar. Tam mekana yürürken önümü kesen 4 kıza baktım, hepsi sürtük gibilerdi. Esmerdi biri, diğeri sarışın diğer ikisi yeşil ve pembe saçlıydı. Bu ne şimdi gece gece?
