Bölüm 20

381 8 4
                                    

Çalan kapıyı hızla adımlarla yürüyerek açtım.

''Selim abi!'' dedim şaşkınlıkla, elinde balıklar vardı poşette ve gülümsüyordu. Kolu alçıdaydı.

''Ece, en sevdiğin balıkları aldım. Göz nuru bunlar mis gibi, bayatlayacak hadi gel.'' içeri mutfağa gitti, gülümsedim.  Saat sekiz olmustu Anıl daha gelmedi.

''Mesajın sahibi sendin.'' dedim sırıtıp,

''Aynen. Aşçılığımda cerrahlağım kadar iyidir he.'' dedi ocağa balıkları koyarken. Adaya oturdum, onu izledim. Türkiyede epey tanınmış bir beyin cerrahıydı Selim abi, üniversitede kütüphanede tanışmıştık, kırk beş yaşlarında cool bir adamdı.

''Kolun?'' dedim,

''Yakında neşter tutabileceğim, kaza oldu işte. Turp gibiler.'' gülümsedim,

''Evlenmişsin.'' dedi balıkları tersine çevirirken.

''Sorma.'' dedim,

''Ne? neden!''

''Babamın holdingi yüzünden, ama birbirimizi seviyor gibiyiz, aşk gibi.'' dedim, sırıttı.

balıkları tabağa koydu ve maydonozla süsledi, önüme koydu. Teşekkür ettim. Karşıma oturdu.

''Üzüldüm..'' dedi, neyden bahsettiğini anlamıştım.

''Hayat acımıyor.'' dedim. Gülümsemem kaybolmuştu, yerini hüzne bıraktı selim abi kafa salladı.

''Babaannem öldüğünde de aylarca kabul edemedim öldüğünü bi gün oturuyorsun konuşuyorsun muhabbet ediyorsun gülüyorsun, ertesi gün bi bakıyorsun yok.. bi anda ortadan yok olmak insanın beyni idrak edemiyor ne acayip biliyor musun? insan bu kadar büyük bir kayıp yasayınca sanki bir sonrakini daha çabuk atlatırmış gibi geliyor ama hiç öyle olmuyormuş, her seferinde tekrar tekrar aynı şeyleri yaşıyoruz, insan ölüme alışamıyor.'' iç çektim.

''Ben ne zaman iyileşeceğim selim abi?'' sesim çaresiz ve yalvarıyor gibiydi.

''Üstesinden geleceksin. Hep geldin. sen benim tanıdığım en güçlü insansın.''

''Değilim işte...  herkes öyle söylüyor ama ben artık güçlü falan değilim.''

''Geçicek Ece.. yine eski ece olacaksın.''

''Eski Ece neye benziyordu unuttum ki.''

''Geçicek..'' telefon çaldı, babam arıyordu.

''Efendim?'' dedim.

''İyisin dimi kızım.'' dedi babam,

''Evet sen?'' dedim.

''Anıl benimle, haberin olsun.'' dedi

''Niye?'' diye sordum.

''Ona bir şey göstereceğim.'' dedi,

''Tamam.'' dedim, aramayı bitirdik. Balıktan bir çatal aldım, en sevdiğimden ve çok lezzetli olmuştu.

''Eline sağlık.'' dedim Selim abiye, gülümsedi.


Anıl geldi, kapıyı kapattım.

''Selam.'' dedi gülümseyip.

''Obaaaa Selim abi, hangi rüzgar attı seni?'' Ne nasıl?!

''Anıl?'' dedi Selim abi şaşırmıştı.

''Siz... tanısıyor musunuz?'' dedim. Anıl kafa salladı. İyi valla.

''Ben yorgunum kafanıza göre takılın görüşürüz selim abi, yemek için saol.'' gülümsedi.

TUTKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin