Bölüm 1

4K 37 6
                                    

''Durumun ciddiyetini farkında değilsin galiba Güneş, şirket batıyor batıyor. Bu ne demek sen biliyor musun? Fakirleşiyoruz demek türkçe olarak.''

''Sana Türkiyeye gelmeyelim dedim, İtalyada ne güzel işim vardı işin vardı, şirketi Türkiyeye taşıyan sendin!'' diye kızdı annem babama. Odama kadar sesleri geliyordu artık nasıl şiddetlilerse. Kapımı usulca açtım ve merdivenleri indim, ikiside bana dikkat kesildi annem bağırmaktan kırmızı kesilmişti, babamda sapsarı.

''Kavgayı bölmek istemem, su alacağım.'' dedim şakayla karışık.

''O nasıl laf kızım.'' dedi annem, cevap vermeden sebilden suyu koyup tekrar odama çıktım.

''Şu diğer holdingle ortak olacağız anlaşılan, ama nasıl?'' dedi babam, ben daha merdivenler, tamamlamadan. Babam ve annem türk ama İtalyada çalışırken tanıştılar, ben İtalyada doğdum ama iki yaşımda Türkiyeye geldik, on yaşımda tekrar gittik, yaklaşık iki senedir Türkiyedeyiz yine, şu an yirmi üç yaşımdayım. Geçen sene üniversiteyi bitirdim,  mütercim tercümanlık okudum hem dilime dil katmış oldum.

''Ne dediğini hatırlıyor musun eşi Serap hanımın?'' dedi annem, babam hayır anlamında kafasını salladı,

''Ah, doğru baş başaydık.'' diye düzeltti, babam merakla sordu, ''Ne dedi?'' merdivende dalmış onları dinliyordum. Babam beni görünce yanlarına çağırdı, indim koşar adımlarla.

''Keşke tek konuşsaydık.'' diye kızdı annem babama, ''Ben.. gideyim.'' dedim, ''Hayır, aile şirketi kızımın da yeri var.'' dedi babam. Kafamı sallayıp gülümsedim.

''Eğer bir yakınlık olursa ortak olabilirlermiş, bu kan bağı ya da akrabalık gibi.'' kaşlarım çatıldı, babam bana ve anneme baktı tek tek.

''Eeee.'' dedi babam, ''Oğlu Anıl, annesi onu ve Ece...'' lafını kestim, stres olmuştum. ''Asla anne, dizi mi çekiyoruz be biz burada!'' dedim ve odama koştum, dua etmem gerek, babamın kabul etmemesi gerek. Seslerini zorda olsa dinleyemeye çalıştım, başarmıştım babam lafa girdi, ''Hayatta olmaz, kızımı kullanamam.'' dedi, derin bir nefes verdim. Ama annem netti, ''O zaman dedenden kalma köklü şirketin batışını çekirdek işleyerek izlersin bebeğim.'' kafamı yavaşça iki yana salladım, haksız değildi ama beni kullanmak saçmalık ötesi. Anıl kişisi umarım kabul etmez, belki annesi onu dinler veya babası her neyse. Saat iyice geç olduğu için yatağıma sokuldum.
••••••
Alarmı kapatıp gözlerimi ovdum, güneş tülümden sızıp yüzüme vuruyor bu beni sinir ediyordu. Daha fazla dayanamayıp kalktım, dünkü meselenin stresi yüzünden erkenden kalktım istemsizce normalde alarmı yüz kez erteliyordum. Kişisel banyoma girip soğuk bir duş aldım, saçlarıma çok iyi geliyor. Bedenim kendine gelmişti, temizlendiğimi düşünüp havluyla banyodan çıktım. Duvarda asılı saate baktım, dokuz çeyrek geçiyor. Annem usulca odaya girdi ben telefona oynarken.

"Uyanmışsın." dedi gülümseyerek, kafamı salladım.
"Aynen." dedim, yatağıma oturdu.
"Bugün şirkette toplantı var, ortak olacağımız şirketle." dedi, iç çektim. Benide çağırıyor.
"Tamam, gelirim ama o bahsettiğin şey.." dedim,
"Bir kaç ay kızım, iki üç ay dayan, boşanırsın, şirket batarsa biteriz." dedi, kafamı salladım baya rahatladım şu an. Annem odamdan çıkınca iç çamaşırlarımı giyindim. Üzerime siyah deri mini bir elbise giydim, kare yakaydı ve gayet hoş duruyordu. Saçlarımı taradım ve biraz kuruttum, kabarmaması için krem sürüp elimi daldırdım. İyice parlamıştı, saçlarım doğal su dalgası bu yüzden ısıya maruz bırakmıyorum. Parfüm sıktım ve siyah deri çantamı alıp içine cüzdan ve telefonu koydum, yüzüme kapatıcı ve aydınlatıcı sürüp odamdan çıktım, hazırdım. Her şeye...
"Hazırsanız çıkalım Ece hanım."  koruma ve aynı zamanda şoför olan adama gülümsedim.
Ve arabaya bindim, babamın sayısız lüks araçları ve bir kaç evi vardı, şirket batarsa elimizde patlarlardı. Bu yüzden onlara elimden geldiğince yardımcı olmak istiyorum, evet istiyorum. Çantamdan telefonu çıkarttım, annemler çoktan varmışlardı. Annem iki kez aramış belli ki geç kaldım. Aradım.
"Son beş dakika." dedi annem,
"Geldim." dedim uzatarak. Gülümsedim, az kalmıştı ama beş dakikadan az değil...
On dakika içinde şirkete ulaştım, koşar adımlarla merdivenleri çıktım, asansörü beklemedim. Ayağımda (beyaz)air force olduğundan rahattım, güzel kombin. Toplantı odasına daldım, kapıyı tıklamayı unutan tek aptal benim bu dünyada! Herkes bana baktı, içerde benim yaşıma yakın birini görmemiştim henüz.
"Tam zamanında." diye fısıldadı annem, duymuştuk.
"Hala bir kişi eksiğiz." dedi kadın, ben annemin yanına oturmuş çantamı yanıma asmıştım bile. Telefonu alıp Merveye mesaj attım,
'Şans dileee.' gönderdim, dün gece beni aradı ve her şeyi anlattım. Umarım istediğim gibi olur ne istediğimi bilmemem dışında sorun yok. Kapı usulca açıldı, ağır çekim misalı.
Gözüm Anıl olduğunu düşündüğüm kişiye kaydı, mükemmel asil ve dik duruşu etkiledi, hayır etkilenme! asla! sakın ha! Kendime içten içe haykırsam da onun müthişliği sesleri alt etmişti. Yutkundum hala bana bakmıyordu bu onu incelemem için iyi bir fırsat. Kahverengi dağınık saçları, uzun boyu (185), sıkı vücudu, muhteşem bakışları ve duruşu. Bana baktığını anlayınca bakışlarımı kaçırdım ne zamandan beri bakıyordu, masaya oturdu, epey soğuktu, siyah takım elbise giymişti ama zorla giyilmiş hissi vardı.
"Konuyu biliyoruz, Ece ve Anıl..." sustu babam,
"Evlenecek, her ikisi de kabul etti zaten." kabul etmiş! bu beni sevindirdi mi bilemem ama değerli hissettim.
"Hemen yarın yıldırım nikahıyla evlenin." dedi babası, kaşlarımı çattım erkendi.
"Ben..." dedim ama devamı gelmedi Anıla baktım baktığım gibi bana baktı, gözlerimi kaçırıp ayağa kalktım.
"Size iyi günler." dedim ve ayağa kalktım, Anılda arkamdan geldi sesini ilk defa duymuştum, kapıyı açarken.
"İşlerim var, iyi günler." sesi...büyüleyici...derin... boğuk... kalın her kızın hayali ayağımda resmen, saçmaladım!
Dalmıştım ve kafamı cam kapıya vurduğumu yeni fark ettim.
"Kızım önüne baksana." dedi annem kolumu tutup, "Gitsem iyi olacak." dedim ve kapıdan hızla çıktım.
"Aptal." diye fısıldadığını duydum Anılın, yanımdan geçerken. Altında kalmamalıyım.
"Pardon?" diye seslendim arkasından, şirketteki bütün kızlar resmen Anıla bakıyordu hemde röntgen gibi keserek, inanılmaz. Doğal ama o alışıktır buna. Anneside güzel kadın.
"Hey!" diye yineledim, iyice dikkat çektik. Bana baktı, ve süzdükten sonra,
"Güzel elbise ufaklık." dedi, kaşlarımı çattım,
"Ufaklık?" dedim, "Hoşuna gitmedi mi... ufaklık?" nefes verirken gülümsedi, düşme Ece lütfen.
"Saçmalık." diyerek yanından geçerken,
"Sanada iyi günler, karıcım." kalp atışım iki yüze dadanmış, kaşlarım çatılmıştı, karnımdaki kelebek hissi neyin nesi? Ona döndüm, başımı ağır ağır iki yana sallayıp şirketten çıktım. İstekli miydi? dalga mı geçiyordu kesinlikle dalga.
Arabaya bindim, "Gidelim." arkamdan gelmiş ve arkadaki Range Rover'a binmişti. Göz devirdim, kaç yaşındaydı da bana ufaklık diyordu acaba?! Yirmi beş mi? Otuz imkansız zatende en fazla yirmi yedidir. Şoför Ahmet abiye konumu söyledim, iyi adam.
Arabadan inip kafeye girdim, Merve gelmiş çoktan.
"Selam bebek." diyerek sarıldı bana, gülümsedim ve karşısına oturdum.
"Of ya, yarın evleniyorum kızım." dedim son kelimeyi uzatarak.
"Ay nee!" dedi biraz bağırsa da dikkat çekmedik.
"Valla." mızmızlanma sesi çıkarttım.

"Fotosu var mı?" diye sordu.
"Yok ama betimleyeyim." dedim ve başladım,
"Kahve rengi dağınık saç, sakal bir tane bile yoktu, bir seksen beş boy, sıkı fizik, daha ne olsun." dedim, Merve ağzı açık izledi.
"Yarın göreceğim enişteyi." güldü,
"Ay sus." dedim ve gelen çayı içtim. Gergindim sanki gerçekten evleniyor gibi, allah korusun.
                                   ••••••
Hazırdım, baya evleniyorum. Amaan, iki üç ay kızım dayan.

Herkes gelmişti, alana geçtim ve oturdum benden iki dakika sonra Anıl yanıma oturdu, şahitler Merve ve Anılın arkadaşı, bir mekan kiraladılar epey lüks ve sadece on dakikalık para var tabi, her neyse

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Herkes gelmişti, alana geçtim ve oturdum benden iki dakika sonra Anıl yanıma oturdu, şahitler Merve ve Anılın arkadaşı, bir mekan kiraladılar epey lüks ve sadece on dakikalık para var tabi, her neyse. Herkes gelmişti, nikah memuru gelince selam verdik. Oturdu, klasik cümlesini önce Anıla sordu, Anıl cevap vermeden önce bana baktı ve kulağıma "Senden nefret ediyorum." diye fısıldadı, gözlerimi etrafta gezdirdim bozuntuya vermeden, Anıl adama cevap verdi,
"Evet." soğuktu, antipatik. Sıra bendeydi, önce Anıla döndüm,
"Umarım en kısa zamanda ayrılacağız." diye fısıldadıktan sonra cevapladım,
"Evet." alkış sesleri yükseldi, yapmacık gülümsemeyle imzaladım. Aynını yaptı  Anılda.
"Sizi karı koca ilan ediyorum." cüzdanı elime verince ayağa kalktık Anılla, cüzdanı havaya kaldırdım. Oyun başlasın. Annem yanıma geldi,
"Siz balayına hadi kızım." kaşlarımı çattım bunu bilmiyordum,
"Anne oyun bu biliyorsun dimi." dedim sinirle,
"Magazine de öyle dersiniz." Anıla baktım göz kırptı biliyordu, salak! Nasıl katlanacağım bilmiyorum ama kabul etmekten başka çarem yok, kapının önünde gazeteciler yığınmış çıkmamızı bekliyordu, onların şirketleri daha ünlü, bizimki köklü lafı daha çok geçer babamınkinin. 

''Çıkalım.'' dedi, smokin giymiş, bir insan ancak bu kadar iyi taşıyabilir. Merveye öpücük attım ve Anılın uzattığı elini tuttum, Oscara laik bir oyunculuğu vardı kendisinin, benimde belki sabırda olabilir. Merdivenleri indik elbiseme çok alışmış çok sevmiştim, her neyse havalı olduğumu düşünerek bir bir indim basamakları. Çıkışa gelmiştik, ''Bir şey deme.'' dedi Anıl, göz devirdim.  ''Anıl bey, Ece hanım evlendiğiniz doğru mu?'' beni de hemen tanımışlar, ''Anıl bey, bir şey demiyecek misiniz?'' ellerimiz hala birlikteydi arabaya doğru yürüyorduk, flaş patlama sesleri kulağımı tırmalıyordu. Siyah arabanın arka koltuğuna oturdum, benim kapımı kapatıp yanıma oturdu. Umarım becerebilirim bu işi, çok sakat ama deneyeceğim.  

''Nereye gidiyoruz?'' dedim boğuk sesim yutkunmasına sebep oldu, bana baktı ve ''Paris.'' dedi, kafamı salladım. Kaç gün diye sorsam mı acaba? ne kadar az muhabbet o kadar iyi gibi geldiği için havaalanına gidene kadar ağzımı açmadım. 

DEVAM EDECEK...


TUTKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin