Bölüm 29

252 6 3
                                    

''Özledim.'' dedi Anıl arabaya binince, çekinerek gülümsedim. Bedenini bana çevirdi ve gözlerime odaklandı. 

''Bizi ayırmaya çalıştılar melek, ayrılamayız.'' dedi, gülümsedim. Bebek saçlarımı kulağımın arkasına götürdü. 

''Meriç yapmış.'' demesiyle kıpkırmızı kesildim, 

''Neyi?'' umarım düşündüğüm şey değildir umarım, sırtımdan 999. kez hançerlendim resmen.

''Seni aldatmadım melek, hepsi Meriçin planıymış.'' kaşlarımı çattım. 

''Ne?!'' kal gelmişti, konuşamıyordum, dilim... dilim tutulmuştu. 

''Nereden biliyorsun sen?'' dedim. 


ANIL' DAN ( ALDATMA GECESİ):


Gözüm dönmüştü, yanımda tanımadığım kadınla uyanmıştım, yana döndüm kadın uyuyordu ve üzerinde kıyafet neredeyse yoktu. Yataktan kalktım hızla, altımdaki eşofman dışında çıplaktım. 

''Kimsin sen?'' dedim sinirle karışık ses tonumda. Kadın sırıttı ve uykulu uykulu bana ilerledi.

''Hatırlamıyor musun yakışıklı?'' dedi, kaşlarımı çattım. 

''Hiçbir şey yaşanmadı.'' dedim, kadın ellerini üzerime sürünce geri çekildim.

''Sen öyle san.'' dedi küfür savurdum ve duşa girdim hızla, kendimi kirli hissediyordum. Hızla yıkandım ve temizlendiğimi hissedince havluya sarıldım. Havluyu belime sarıp çıktım. Kıyafetlerimi bulup giyindim. Kadın telefonuyla oynuyordu beni görünce telaşla kaldırdı. 

''Kim için yaptın bunu?'' dedim sinirle, 

''Kimse.'' dedi. 

''Kimsin amına koyim sen tanımadığım bi kadınla nası yattım ben?'' dedim yükselen sinirimi bastırmaya çalışarak.

''Yapmadığın bir şey mi Anıl?'' ismimi nereden biliyor bu kaltak. 

Altımı giyinmek için banyoya girdim, hazırlanınca saçlarımı kuruttum dağıldılar bu halleri daha iyi. İçeri girdim.

''Ooo anıl, tahrik oluyorum haberin olsun.'' dedi süzüp. 

Telaşla bıraktığı telefonunu elime aldım ve açtım, ekranı hala açıp olduğundan şifre istemedi. Mesajlara girdim, en üstte Meriç altında da Ece vardı. Ecenin sohbetine girdim, bir kaç fotoğraf vardı ben ve o kızla. Ben yatıyordum kız koynumdaydı, kıza ters ve buz gibi bir bakış attım. Meriçin sohbetine girdim, 

'Hallediyorum merak etme.' yazmış kız. Telefonu attım. 

Kızın bileğini sertçe tuttum, bana ait olan her şeyi elime alıp kapıdan çıktım. Merdivenleri koşarak indim ve arabayı açtım önce kızı attım sonra ben binip motoru çalıştırdım.

''Kıyafetlerim!'' diye cırladı kız. Çıplaktı evet. 

''Öldürücem kızım seni.'' dedim ve gazı kökledim. Kız ağlayacaktı neredeyse. 

''Özür dilerim ben, Meriç istediği için...'' hıçkırdı ağlamaya başlamıştı.

''Kapa çeneni.'' dedim ve sola kırdım direksiyonu. Ormanlık bir alana gelmiştik. Frene basıp kızın kolunu çektim. İndi. 

''Şimdi burada kaç para aldığını, amacını, her şeyi anlatıcaksın.'' dedim kıza iterek. 

''Vallahi bir şey bilmiyorum yemin ederim.'' gözüm dönmüştü.

''Yalan söylüyorsun.'' dedim. Sakin olmam gerek, ama elimde değildi.

Kızı yere attım, kıçının üzerine düşmüştü. Kemerimi çıkarıp koluna indirdim, inledi.

''Ka...kafayı yemişsin.'' dedi ağlayarak.

''Söyle, kimse yorulmasın!'' dedim. Kafasını salladı.

''Cesedimi çiğnemen lazım.'' iç çektim.

Ayağımla kasıklarına tekme attım, yamuldu. 

''Söyle!'' dedim son kez.

''Me...meriç yaptırdı, pa-para verdi.'' dedi, 

''Ne?'' dedim.

''Sizi ayrımamı istedi, fahişelik gibi düşün.'' dedi acıyla inleyerek. Kızın vücudunda oluşturduğum morluklara bakıp aldırmadan arabaya bindim, kız bunu haketmemişti.

.......

Anılın anlattıkları karşısında dilim tutulmuştu, bunu o kıza nasıl yapabiliyordu, o sadece... kahretsin.

''Kız nerede şu an?'' dedim, bilmiyorum anlamında kafa salladı. 

''Özür dilemelisin.'' derken içeriye morluk içinde kalmış üzerinde yırtık beyaz elbise olan ve zorlukla koşan kız girdi. 

''Bu o mu?'' dedim, güzeldi. 

''Evet o.'' dedi arabadan hızla inip kıza yetiştim Anıl peşimden geliyordu. Kızın kolunu hafifçe tuttum bana baktı sarışındı ve çok güzel bir yüzü vardı. 

''Sen... sen o kızsın.'' dedi kaşlarımı çattım, arkamdaki Anıla baktı ürkerek. 

''Her şeyi biliyorum, korkmana gerek yok.'' dedim. 

''Korkmuyorum, sen de kendini korusan iyi edersin.'' dedi, kafamı salladım. Haklıydı. 

''Yemek yer misin, bana gidelim kendine gel ne dersin?'' dedim, kız utançla eline baktı, iyi görünmüyordu. 

''Ben... bilmiyorum.'' dedi, gülümsedim.

''Hadi gel, bu senin suçun değil.'' dedim. 

''Kız kıza eğelniriz işte ne güzel, Anıl bizi bıraksın.'' diye ekledim kız gülümsedi. Kabul etmişti yani.


TUTKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin