Final~ Part2

136 9 15
                                    

Gözlerimi izlediğim filmden çekip, Yeon'a doğru baktım. Biriyle mesajlaştığını görünce kaşlarım çatıldı.

- Kiminle konuşuyorsun?

Kafasını kaldırmadan yazışmaya devam etmişti.

- Abim.

- Gece gece ne istiyor?

- Evlenecekmiş.

Dudaklarımı birbirine bastırıp, gülmemi engellemeye çalışsamda kendimi durduramamış kahkahayı patlatmıştım.

- Gülme, benimde gülesim geliyor.

- Evlenmeyi geçtim. Kardeşi evlendikten sonra kız buldu gerizekalı.

Kıkırdayıp, telefonu bıraktı.

- Salak işte. Boşver.

Yanıma gelip, boşluğa uzandığında düşmemesi için kolumu sıkıca beline sardım.

- Yorgun musun?

Kliniğini açmıştı ve şuan içini hazırlamaya başlamıştı. Yardım etmeye çalışıyordum ama her şeyini kendi yaparak çok daha mutlu oluyordu.

- Hayır. Duvarlar kurudu, eşyalar yarın gelecek. Ama biliyor musun, çok güzel oldu. Hatta bitkide aldım, onları yerleştirdim. Masanın tam karşısına da bir kitaplık yaptırdım. Jungkook, o kadar güzel ki! Tam bir terapi odası oldu! Eşyalar tamamen yerleştiğinde seni getireceğim, çok beğeneceksin.

Gülümseyerek heyecanla anlattıklarını dinliyordum. O kadar heyecanlıydı ki, gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Onu dinlemeyi bırakmış, gözlerine odaklanmıştım sadece. Güzelliği dışında, benim gözümde çok farklıydı. Seven insan sevdiğini güzel bulurmuş ya hani. Öyleydi. O benim gözümde çok güzeldi. Farklı bir aurası vardı...

- Bir an aldığım bitkilerin bir an fazla geldiğini düşündüm. Ormana çevirdim san...

Duraksayıp, kaşlarını çattı.

- Sen beni dinliyor musun?

- Hayır.

Dudaklarını büzdüğünde kaşları dahada çatılmıştı. Bebek derken ciddiydim.

- Güzelliğine kapıldım. Odaklanamadım sana.

- Benim de utanma gibi bir duygum var, biliyorsun değil mi?

Omuz silkip, burnuna ufak bir öpücük kondurdum.

- Karımsın sen benim. Neyden utanıyorsun?

Tebessüm edip, omuz silkti.

- Bu arada, yarın programım var. Biraz gecikebilirim. Evde tek kalmanı istemiyorum. İstersen annene git.

Başını sallayıp, ayağa kalktı.

- Sorun değil. Kızları çağırırım. Uzun zamandır buluşmadık.

Ben de peşinden kalkıp, onu takip ederek mutfağa girdim.

- Güzel. İstersen bir şeyler alalım sabah. Ivır zıvırlarımız azaldı.

Dolabı açarken mırıldanmıştım. Gerçekten azalmıştı.

- Evde hiçbir şey kalmadı. Sadece abur cubur değil. Fazla boşladım.

Dolabı kapatıp, meyveleri yıkayan sevgilime döndüm.

- Önemli değil güzelim. Yarın sabah gider alırız eksikleri.

- Kafaya taktığım o değil ki. Seni de boşladım. Provadan sonra yediklerinle duruyorsun. Sağlığından endişe ediyorum.

Seni Sevmedim/Yarı Texting/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin