UNUTULMAZ

8.Bölüm ☂ Kafana su kaçmış senin!

Selam canlar^^ Az önce 'selam' yazacaktım fakat 'selim' yazmışım. Tabi, sonra düzelttim o ayrı konu. Yine mi geciktim yoksa ben? Gecikmemin telafisi bugünden olsun. Pek içime sinmese de umarım düzgün yazmışımdır ve beğenirsiniz. Baya kısa oldu ama düzenledim.

Bolca yorum ve vote istiyorum :**** Öpüldünüz. Hadi iyi okumalar~~

''Eylül!''

Ayaklarım beni daha fazla taşımak istemedi. Yere yığıldım ama gözlerim hala açık. Direncime çok dirençliyim galiba! Hayattaydım ve hala nefes almaya çalışıyordum.

Selim ambulansı çoktan aradı bile. Beni teselli etmede üstüne yok. Başım onun kucağında sonrasında beni kucağına alıp aşağıya indirdi. Ben ise nefes almak için can çekişiyordum.

Ambulans sesini duyduk. Selim'in kucağındayım ve istemsiz bir şekilde vücudum kasılıyor. O da beni kucağında kapının oraya kadar götürdü. Tam nefes almaya çalışırken içimde bir boşluk hissettim ve bir anda gözlerimi kapadım.

---

Ambulanstayım, ağzımda nefes almam için bir maske var. Gözlerimi ise sınırlı bir ölçüde açabilirim. Hemşire koluma iğne yaptı. Hayır! Kolumdan iğne şırıngasına suyu çekiyormuş meğersem.

İğne yapılmasından da acırım ama bu yaptıkları çok acıttı cidden.

Başımın ucunda biri var. Tanıyamadım. Acısına dayanamayarak gözlerimi serbest bıraktım.

---

Üstümde sanki bir ağırlık var. Gözlerimi açmadan konuşmaları dinledim. Tanımadığım bir erkek sesi ''Nesi var Eylül'ün? '' diye sordu. Doktor olduğunu düşündüğüm adam da ''Akciğerleri su dolmuş. Suyu boşaltmak için çok uğraştık.'' diye cevap verdi. ''Bugün hastanede tutmamız gerekecek.''

 ''Teşekkür ederiz'' dedi yakınım rolünü üstlenen çocuk.

Ardından ayakkabı sesleri ve kapının kapatılması. Artık çok daha rahat nefes alabilirdim. Ama gözlerimi açmaya niyetim yok.

Yanıma biri oturdu ve konuşmaya başladı. Tabi elimi tutmasını da göz ardı etmemeliyim. Sesinin tonu çok güzel. Beni benden aldı.

''Çok endişelendim, hepsi benim yüzümden'' dediğinde 'Senin suçun değil' deyip sarılmak isterdim fakat şu anlık bunu yapcak kadar cesaretim yoktu. ''Sen benim için çok ayrı birisin. Eskiyi hatırlmasan da bir şeyler olduğunu hissedebiliyorum.''

''Sen bana bakarken söylemesem de..'' dedi ve yutkundu. ''Seni seviyorum Eylül. Çok seviyorum.''

İlk defa bir erkekten bu kadar güzel bir itiraf duydum. Gerçekten şu an yüzünü göremesem bile boynuna sarılmamak için kendimi zor tuttum. Eylül! Kendini kaptırma. İki güzel söz etti diye kollarına atılacak değilsin ya.

Topla kendini. Şimdi gözlerini aç ve hiç bir şey duymamış gibi yap.

Gözlerimi açtım ve ''Eylül'' dedi sevdalım. Saçmalama ne sevdalısı!

Gerçekten - hayatımda- böyle- birini- ilk- defa- gördüm. İmkansız. İnsan olamaz bu şey. Allah'ım sana geliyorum.

Hey! Kaptırdın yine kendini. Tanımadığın biri için fazla ileri gidiyorsun.

''İsmimi nerden biliyorsun?'' diye sordum arsızca. Gülerek ''Şaka mısın?'' dedi.''Cevap vermeyecek misin?''

''Bence en iyisi sen biraz dinlen. Kafana su kaçmış senin''

O gülüş, o gamze, o kaş, o göz ve o dudak... Neyse biraz fazla abarttım. Cevap vermeye gerek yok. Dinlen biraz işte, bir şey çıkmaz.

---

Uyandığımda baş ucumda teyzem oturuyordu. Ben kalkınca hemen '' Canım benim, iyi misin'' diye sordu. Yandaki oğlanı gösterek ''O hariç iyiyim.'' dedim. Teyzem de şaşkın bakışlarını ona çevirdi Sonra yine bana baktı.

''Selim mi?''

''Artık adı her neyse.'' diye cevap verdim umursamaz bir tavırla. Yastığı karyolanın başına düz bir şekilde koydum ve dikleşerek sırtımı yastığa dayadım.

''Of Eylül. Çocuk kandırmıyorsun. Tamam yıllar çnce gördüğün birini hatırlamak belki çok zor olabilir ama saatler önce birlikte olduğun kişyi nasıl olurda hatırlamazsın?''

''Efendim?'' dedim abartısız bir şekilde. ''Birlikte yediğim içtiğim mi? Onunla mı? Şaka yapma teyze ya!'' Teyzem yüzüme anlamsızca bakarak ''Ben gayet ciddyim.'' dedi.

''Gerçekten hiç bir şey hatırlamıyorum. Doğrusu hatırlanacak bir şeyin olduğunu da sanmıyorum.'' Dağılmış olan saçlarımı açtım ve elimdeki tokayla beraber güzelce topladım.

''Sen şimdi Selim'i hatırlamadığını mı söylüyorsun?''

Bir Selim'e bir de teyzeme bakarak ''Önceden görmediğim birini hatırlamam veya hatırlayamam imkansız.'' dedim. ''Peki''

Daha sonra ''Sen biraz dinlen'' diyerek Selim'i de aldığı gibi odadan çıktı. Ben de başucumdaki dergilere göz attım. FASHION adı altında 3 başlık ilişti gözüme.

1-Modada Göz Alıcı Notlar #

2-Cool İnsan Modeli #

3-Sevgiliye Nasıl Davranmalı #

'Hangisini seçsem' diye düşünen bir taraf, 'hepsini oku' diyen taraftan çekinik kalıyor. Derginin ilk sayfasını açtım ve içindekiler kısmı. Tüm dergilerde olması gerektiği gibi. İkinci, üçüncü ve dördüncü sayfa ilk konumuza aitti.

Derin bir nefes çektim ve biraz daha dikleşerek okumaya başladım. Aklıma o ve itirafı hiç bir şekilde gelmemeliydi ve bu dergi benim kafamı dağıtmalıydı. Yani öyle olmasını umuyordum.

O ve itiraf. Aklıma gelme lütfen!