6.Bölüm ☂ Çekici Kaslar

346 13 9
                                    

Selam tatlı insanlar^^ Biraz az yazdım fakat diğer bölüm uzun olucak inşallah. Geç yazdığım için üzgünüm gerçekten sadece yarım saatim vardı ve yarım saat içinde anca bu kadar oldu. Sizleri çok seviyorum. Yakında çok büyük bir aile olacağız. Okunmaya sayısı için çok mutluyum ve çok teşekkür ederim. Yine çok konuştum. Hadi siz aşağıya inip okuyun.

İyi okumalar~~

Şaşkınlığımla birlikte hemen yataktan fırladım ve Selim'in kaslarına karşı koyamadım. Tabi sonra aklımı başıma getirerek suratına baktım.

''Ta- tamam geliyorum.'' dedim heyecanla.

O da 'tamam' dercesine hafiften başını sallayarak odadan çıktı. Tam giderken yüzüne yayılan gülümsemesini görebilmiştim. Of ya, resmen rezil oldum! Kahretsin.

Tabi hemen ustalıkla altıma, dizimin biraz yukarısında yavru ağzı bir tişört giydim. Üstüme de sıfır kol beyaz bir tişört geçirip odadan çıktım. Ardından banyoya inip elimi yüzümü yıkadım.

Odamdaki banyoyu sadece banyo yapmak için kullanıyordum bu yüzden banyo dışında her şeyi herkesin kullandığı lavoboya giderek halledebilirdim.

Yüzümü güzelce yıkayıp duruladıktan sonra kuruladım. Daha sonra banyonun kapısını kapatıp alt kata indim. Ve teyzeme ''Günaydın" gülücükleri yağdırdığımda o da bana karşılık vererek ''Sana da günaydın.'' dedi.

Birlikte kahvaltılıkları masaya yerleştirmeye başladık.

Teyzem ''Bugün benim iş görüşmesine gitmem lazım. Selim'e de dedim. Evden çıkma diye. Sen de yapacak bir şeyler bulursun değil mi? Kitap oku, televizyon izle, havuzda yüz, dışarı çık. Keyifli geçir tamam mı? Bir şeye ihtiyacın olursa da Selim'e söyle. Sıkılşma tamam mı." diye sordu.

Tabi ben de aklımda olan şeyi yapmayı düşündüğümden ''Tamam sen git, sıkılmam ben. Yapacak bişeyler bulurum.'' dedim.

Daha sonra hep beraber güzelce kahvaltı ettik. Teyzemin telaşlı halini görünce "Sen bırak ben hallederim. Geç kalma sen." dedim gülümseyerek. Oda bana "Sağol tatlım. Ben o zaman üstümü değiştirip çıkıyorum." dedi. Eş zamanlı olarak kafamı salladım.

Güzelce masayı topladım ve sildim. Eski düzenine getirdikten sonra teyzemin merdivenlerden indiğini gördüm. "Çıkıyor musun?"

"Evet canım, hadi kendinize iyi bakın. Görüşürüz." Ardından kapı sesi-tıkıt-

Tabi teyzem annem gibi temizlik hastası olmadığından bana süpür veya sil demedi. Bu yüzden dua ediyorum.Gerçekten hiç uğraşamazdım.

Aklımdaki planı yapmak için odama çıktım. Güneş kremimi ve havlumu alıp aşağıya indim. Salonun yerle bitişik olan havuz manzaralı büyük camlı kapıyı iki elimle açtım ve derin nefesi içime çektim.

 Adını bilmem ama hani özel plajlara deniz kenarlarında güneşlenmek için yapılan sedir mi artık neyse, onun üstüne havlumu bıraktım. İlk önce yüzüme çok az güneş kreminden sürdüm. Ardından üstüğmdeki sıfır kolu çıkardım ve havuza balıklama bir şekilde atladım.

Okullar kapanalı hiç Ege denizinde yüzmediğim için bu havuz gerçekten çok iyi geldi.

Farklı farklı haraketler yaparak havuzda süzüldüm. Havuzun altı da güzeldi hani. Ardından sedir dediğim şeyin kenarına doğru yüzüyordum ki ne göreyim!

İki ayak beni karşıladı.

Yüzümü yukarıya doğru kaldırdım ve gözlerimin suyunu elimle silmeye çalıştım. Karşımdakine baktığımda düşüneceğim tek biri vardı. Selim.

Elinde iki tane deniz gözlüğü vardı ve renkleri simsiyahtı. Ardından birini bana uzattı.

''İster misin?''  Onunla konuşmaya haline geçtiğim için biraz çekinmiştim. Hem ben değiştiremem ki kişiliğim böyle.

''Teşekkür ederim.'' deyip elindeki gözlüklerden bitanesini aldım. Onunla konuşmamaıştım. Gözleriyle konuşmuştum. Gözlerinden ona bakacak fırsat yoktu ne yazık ki..

Tam arkama dönecekken Selim tişörtünü çıkardı ve az bir süre içinde beni o çekici kaslarıyla yalnız başıma bıraktı. Allah'ım neden kasları var ki. O kendisini daha çekici hale getiriyor!

Daha sonra süper bir ivedilikle havuza atladı. Biraz yüzdükten sonra ''Yarışalım mı?'' dedi.

Ben hala gözlerine ve kaslarına bakakalmıştım. Bana şaşırmış ve alaycı bir ifadeyle bakkınca ben de hemen gözlerimi çektim. Bana öyle bakmasına dayanamzdım. Hem alaycı ifadeleri kim sever ki! Bana alayla baktığı için ben de ona alayla karşılık verdim. ''Ben denizlerin deryasıyım.'' dedim, ''Havuz başında mı yenemicekmişim seni?''.

Alaycı ifademi takınmama karşın bana içinde ölebileceğim gamzesini göstererek güldü. ''Bak işte orası hiç belli olmaz.''

Hırsına yenik düşmesi için elimden geleni yapacaktım. Sen karşındakinin kim olduğunu görmemişsin çekici kas!

Kolumdan tutup yarış yapacağımız yere doğru sürüklediğinde kolundan elektirik geçti. Ben de bir anda elimi çektim ve tuhaf tuhaf yüzüne baktım. Ama o umursamamış gibi yaparak sürüklemeye devam etti. Daha sonra ikimiz de gözlüklerimizi taktık.

Bana böyle davranması değil de elimin ona deydiğinde böyle acımsı bir şey olması beni etkilemişti açıkçası. Çok fazla elektrik vardı galiba onda. Ama şu an onu düşünecek değildim.

Kollarıma ve bacaklarıma sordum 'Bu yarışa hazır mısınız?'. Ardından 'evet' cevabını alınca hırs patlaması yaşadım.

Evet ben hazırım Selim Bey. Hadi yarış başlasın!

UNUTULMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin