Trois

151 20 38
                                    

İyi okumalar❣

"Evet öyle, şimdi sula bakayım hepsini"

Baekhyun bahçede çiçek dikerken, ahjumma Min Ji ile ilgileniyor bir yandanda Baekhyun'a nasıl yapması gerektiğini anlatıyordu. Baekhyun alnında biriken terleri silip çiçekleri suladı. Kızı değişik sesler çıkarırken doğrulup elindeki eldivenlerini çıkardı.

"Afferin Baekhyun, elinden her iş geliyor"

"Teşekkürler büyük anne"

Baekhyun kızını alıp havaya kaldırdı. Her indirdiğinde gerdanına öpücükler bırakıp küçük kızın cıvıldamasına sebep oluyordu. İkilinin buradaki üçüncü haftaları. Baekhyun, Eun Sun ahjummaya alışmış her şey yolundaydı. Kızı ise ahjummadan sevgi gördükçe daha çok gülümsüyordu. Uzun zaman sonra bir kadının sevgisi kızını mutlu ediyordu. Baekhyun ise kızının mutluluğuyla üzüntüsünü biraz olsun unutuyor, kendini avutuyordu. Ahjumma içeri girdiğinde, kızını yere bacaklarının arasına oturttu. Yere inen küçük kız hemen küçük elleriyle otlarla işkence etmeye başladı. Baekhyun ise yeni yeni oturabilen kızını tutuyordu. Günlerdir eşinin mezarına gitmek istiyor fakat o adamın oraya adam bıraktığından adı gibi emindi, ilk açıklarında hiç düşünmeden iki cana kıyacak kadar acımasız bir herif. Baekhyun aklındaki düşünceleri atıp Min Ji'ye baktı. Küçük kız parmaklarının arasındaki iki tane ota dikkatle bakıyordu. Bu sevimliliği bir gün babasını öldürecek haberi yok. Baekhyun kızını havaya atıp kucakladı. Küçük kız tatlı tatlı kahkaha atarak babasının rengi akmış, turuncuya dönmüş saçlarına asıldı. İkili gülerek eve girdi. Baekhyun kızını yere bırakıp fırından keki çıkardı. Ahjumma ise Baekhyun'a dik dik bakarken telefonda konuşuyordu.

"Öylemi oğlum, yok ben iyiyim, gelme sen benim arkadaşım var iki tane"

Kadın kıkırdarken Baekhyun gülüp keki doğramaya başladı.

"Korkma oğlum, ikiside birbirinden sevimli ve güzel"

Baekhyun ona böyle hitap edilmesiyle biraz yanakları kızardı. Buna alışık olsada uzun zaman sonra birinden duyuyordu. Ahjumma kızaran Baekhyun'u görüp sinsice güldü.

"Evet, evet, her neyse senin gelmene gerek yok ben iyiyim, Haaa mezarıma gelirsin o ayrı konu"

Baekhyun duyduğuyla gözlerini kocaman açıp ahjumma kolunu dürtükledi. Yaşlı kadın inatlaşıp salona gitti. Baekhyun ise kekler ve çayla peşinden gitti. Kızı'nın meyve püresini verip yaşlı kadının yanına geçti.

"Sağol Baekhyun"

Kadın, Baekhyun adını bastırarak söylediğinde baek alamasada gülümsedi.

"Hadi kapat, baekki'm, bana kek yapmış sonra ararım, öptüm bebeğim görüşürüz"

Kadın telefonu kapattığında Baekhyun daha fazla dayanmadan sordu.

"Konuştuğun kimdi büyük anne?"

"O mu torunum, normalde bu hafta sonu gelmesi gerekirdi ama önemli bir toplantısı varmış"

"Anladım"

"Aayyi guguşşi aiyyaa"

Min Ji'nin kendi kendine söyledikleriyle İkili gülerken Baekhyun önünde diz çöktü.

"Ba-Ba"

"Ba-Ba"

"Baekhyun bu yaşta konuşamaz"

"Biliyorum on iki, on sekiz ayları arasında tek kelimelik cümleler kurarlar, bir buçuk yaşındada tek tük konuşmaya başlar, hadi güzelim Ba-Ba"

Küçük kız kocaman gözlerle babasına bakıp ağzını şekillere soktu.

"Ba-Ba, hadi bebeğim Ba-Ba"

"Agugii ugu mamimiaaa"

Min Ji bağırıp Baekhyun'un saçlarına tutunduğnda Baekhyun kızını kucakladı.

"Senin o ağzından çıkan her kelimeye kurban olurum şu ağıza bak salyalı seni! "

Baekhyun küçük kızını büyük bir mutlulukla gıdıklarken ikisinin kahkaları sessiz evi canlandırıyordu. Ahjumma çayından büyük bir yudum alıp kahkahalarıyla içini ısıtan ikiliyi büyük bir dikkatle izliyordu. Bu küçük masum kız ve güzel babası mutlu olmayı hak ediyor ve bu yaşlı kadın bunu nasıl yapacağını çok iyi biliyor.

Baek çok güzelsin 😭😭🤧🤧

❣️Exo ile kalın❣️

MİRAS [CHANBAEK] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin