"Sen gülünce içimde kopup giden o hisse mani olamıyorum..." Duyduğum bu sözlerle kitlenip kalmıştım. Ona dönecek cesareti kendimde bulamadığım için gözlerimi kapatıp gökyüzüne bakmaya başladım. Ama hala üzerimde hissettiğim bakışlarla yanıma döndüm. Gözlerime beklentiyle bakması bana hiç yardımcı olmazken yavaş yavaş gerildiğimi hissediyordum. Artık ona nasıl baktım bilmiyorum. Birden kendini açıklamak zorunda hissetmişti.
Poyraz: Yani çok güzel gülüyosun ve güldüğünde hepimize yayılıyo o pozitif enerjin, dedi. Kendini açıklarken heyecanlanmamış aksine gayet sakin bir şekilde söylediğim tezi çürütmek isteyen bir filozof edasında kullanmıştı kelimelerini. İşte tam olarak ona yaklaşmama sebebim buydu. Onu çözmem fazla imkansız kalıyordu. Dengesiz ruh halleri, ani çıkışları... benim anladığımdan çok daha derin bir poyraz çıkıyordu karşıma her defasında. Bu yüzdendi ondan bu uzak duruşlarım, kendimden hatta kalbimden kaçışlarım. İçimde kendimi sorgularken bakışlarımı ondan almıştım çoktan. Zaten kıyıya da yaklaşmıştık. Kalkmaya yeltendiğimde geri oturtmuş ardına eklemişti.
Poyraz: Bekle insinler ben indiririm seni. Bir daha o acı çeken sesini duyarsam cidden büyük kavga edicez, demiş kalktığım yere tekrar oturmamı sağlamıştı. Önümüzde kimsenin kalmaması üzerine Poyraz da ayağa kalkmış, kalk dercesine bakış atmıştı. Kalkmıştım, ona iyi olduğumu kanıtlamak için konuşmaya başlayacaktım ki lafı ağzıma tıkması bir oldu.
Poyraz: Zaten oyun alanına geldik boş yere gerilmeyelim, bir kez olsun dinle sözümü, demesiyle başımı salladım. Ben hemen hemen her konuda inat ediyodum fakat nedenini anlamadığım şekilde hep bu Robertli Megolaman Kıvırcığın dediği oluyodu.
Teknenin ucuna geldiğimizde ilk o zıplamıştı. Sonra ise ben sivri uca oturmuş ona doğru eğilmiştim. Belimden kavrayıp beni aşağı indirdiğinde hızla teşekkür edip ondan uzaklaşmıştım. Ama aklıma çantamı almadığım gelince arkamı geri döndüm. Elinde hem benim hem de kendi çantasıyla tekneden tekrar aşağı atlayan Poyraz'ı görünce gülümsedim
Yanıma gelene kadar beklemiş , yanıma gelince de çantamı almaya yeltenmiştim ki
Poyraz : Sorun değil, ben taşırım. Sen kendini sakatlamamaya çalış yeter;) diyip göz kırparak benden hızlı şekilde yürümeye başlamıştı. Ciddi miydi? Bir ergen gibi laf sokup arkasını dönüp gitmiş miydi sahiden? Yok valla ben bu çocukla iki ay daha kalırsam şaşı kalacaktım, göz devirmekten.
Seramoni alanına gelmiştik. Hepimiz heyecanla parkura bakmış ve gözlerimizi murat a çevirmiştik. İlk önce genel değerlendirme alacağını söyleyen Murat kırmızı takım ile konuşmaya başlamıştı.
Murat: Evet arkadaşlar bugün oldukça önemli bir dokunulmazlıkta daha birlikteyiz. İlk ayağını alan bir kırmızı takım olsa da hala karşıdan bir isim gönderme şansı bulunan bir mavi takım var. O zaman ilk değerlendirmeyi senden alalım İlayda. Takım ve gidişat hakkında neler düşünüyosun. Özellikle dokunulmazlıklarda.
İlayda:Murat, şimdi biliyosun ki bir kaç haftadır gönüllüler arkadaşlarını kaybetti. Ama biz de çok kişi kaybettik. Onlardan bir kişi gitmesini garantilemek için elimizden geleni yapacağımıza inanıyorum.
Murat:İlayda'ya teşekkür edip sözü Batuhan 'a vermek istiyorum. Evet Batuhan bir değerlendirmede senden alayım.
Batuhan: Her şey yolunda şu anda bizim için dün rahat bir konsey geçirmiştik. Bugün o rahatlığı bozmayı istemiyoruz oyunda elimizden geleni yapacağımıza ben de en içten şekilde inanıyorum. Ama bir şey sormak istiyorum karşı takıma, Murat izninle deyip murattan başıyla onay aldıktan sonra "Ayşe'nin tekneden inemediğini ve arkadaşlarının yardım ettiğini gördüm. Umarım kötü bir şeyi yoktur , ama olmasa bile doktorumuz bir baksa. Çünkü sol ayağına yük vermemek için fazla çabaladığını fark ettim. Onun yarışma hevesini hepimiz biliyoruz. Acı içinde kıvransa bile oyuna çıkmak için bir şey söylemeye biliyo. Kendine zararlar vermesini istemem yani şey istemeyiz. Bu arada önemli bir şey varsa da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. " Konuşma boyunca Poyraz ağzının içinde bir çok küfür mırıldanıp Batu'ya kötü bakışlar atmıştı. Murat'ın bana sözü vermesi üzerine sözlerime başladım.
Ayşe: Batu'ya teşekkür etmek istiyorum öncelikle. ,bu sırada ellerimi birleştirmiş hafifçe başımı sallamıştım, Ama dediği kadar abartılacak bir şeyim yok. Zaten seramoni sonrası sağlık ekibimize danışacağıma dair birilerine söz verdim. Ama ben inanıyorum ki ben olsam da olmasam da biz bu oyınu alıp onlardan birisinin gitmesini sağlayacağız. " Cümlemi bitirdiğimde Berkuşum gururlu bir anne edasıyla bana bakıyordu. Elini belime atmış sırtıma vuruyordu.
Berkay: "İyisin iyii, senin ölün bunların dirilerini gömer kediii." Onun sözlerine cidden haykırmıştım. Herkes bana anlamsız bakarken utanmış Berkay'ın omzunun arkasına saklanmıştım. O da ellerini kaldırarak Murat'tan özür dilemişti. Seramoni bitmiş oyuna çıkacaklar konuşuluyordu. Fırsat bu fırsat deyip ben de sağlıkçıların yanına gitmiş onlara bacağımın daha doğrusu kaval kemiğimin zorladığını söylemiştim. Direk Metin 🐦'ı aramışlardı. O da oyun sonrası yanına gelmemi ve bu oyun benden dinlenmemi istemişti. Yarışmak istiyo muydum evet. Kemiğim ağrıyo muydu evet. Ben olmasam takım daha kolay kazanır mıydı, yine evet. Ama tek oyun için önümdeki bir çok oyunu riske atmayacak kadar zeki olduğum varsayılırsa bugün kenardan destek vermem en iyisiydi.
Oyun alanına döndüğümde avantajı kaybetmiştik. Gözler bana çevrildiğinde onlara umutsuz bir bakış atmış ve köşeye oturmuştum. Berkay gelip başımı omzuna yatırmış "Üzülme ama kediii " demişti. "Sizi yalnız bırakmak istemiyorum o yüzden sıkıldı canım." " Senin için çıkacağım tüm oyunlarıma tamam mı? Senin sesini duymak bile buradakilerden daha çok fayda çoğumuz için." Kafamı kaldırıp yanağına öpücük kondurduğumda omzuma destek olurcasına vurmuştu.
Seçmeleri yapmak için karşılıklı durduğumuzda Murat "Ayşe Metin 🐦'un izniyle bu oyunda oynayamaz , şimdi seçim yapabilirsiniz kırmızı takım."
.................
![](https://img.wattpad.com/cover/267333305-288-k797124.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AyRaz (Dear Diary 📝)
FanfictionSen gülünce içimde kopup giden o hisse mani olamıyorum... AY Ben senin için yürümeyi öğrenirken, sen onun için koşmaya çalışıyosun... YP