AyRaz (Dear Diary 📝)

Yaban Arısı

Medyada #ayraz 'ın milli şarkısı var.
✨🎶

"Bunca kötülüğün olduğu bu dünyada , ben senin o güzel kalbine sığınmak istiyorum, küçük kız..."

Kalbime sığınmak isteyen bir Poyraz. Bu düşünce beni gülümsetmişti. Sanırım Poyraz gülümsememden destek aldı ve devam etti. "Bir kez olsun kaçma benden, bırak kalbin nasıl istiyosa öyle davransın bugün bana. " demişti. Yine gülümsedim. Başımı salladığımda gördüğüm o gülüş ve parlayan bir çift inci tanesi , oldukça doğru bir karar verdiğimi destekliyordu. "Ödülden döndüğümüzde her şeyi unutacaksın Deli Poyraz ! " demiştim. Yamuk bir gülümseme yollayarak "Sen , seni unutmanın mümkün olduğunu düşünüyor musun gerçekten Yaban Arısı?" demişti. Yine sözleri karşısında donakalmış ona bakıyorum. Yine gözlerini dikmiş bana bakıyo. Yine etrafımızdaki hiçbir şey umurumuzda değil. Ve yine birbirimizdeyiz...

Gözlerine daha fazla bakmak isteyen kabime rağmen beynimin isteği üzerine gözlerimi gözlerinden
çektim.  "Şansını zorluyorsun poyrişş. " diyip gülmeye başladım. Başımı havaya kaldırarak attığım şımarık kıkırtıdan sonra ona döndüm. Fazla dikkatli bakıyordu . Gözlerimi ona çevirdiğimi görünce başını öbür tarafa çevirdi ve ensesini kaşıdı. Sanırım utanmıştı. Bu halini görünce daha çok gülesim geldi ve kıkırtılarım yerini kahkahaya bıraktı. Tam o anda teknenin içinden bağıran Kaleyna ile gülüşüm yüzümde soldu. "Ya biz her gün seni beklemek zorunda mıyız Ayşe. Bir gün karşı takım , bir gün Berkay, Bir gün Poyraz. Sıkıldık ama senin bu sorumsuz davranışlarından. Ben bir an önce kazandığım ödüle gitmek istiyorum. Binin artık şu tekneye." Tam ağzımı açıp cevap vereceğim sırada Berkay " Sadece Ayşe yüzünden beklemiyoruz , yanında Poyraz da var git ona söyle bu sözlerini. Ayşe kadar hepimiz bekletiyoruz bu tekneyi. Hatta en az bekleten kişi Ayşe. Hiçbir sorumluluktan kaçmayan ve senin o sabırsızlandığın ödülün avantajla birlikte 4 sayısını kendi başına kazanan yine Ayşe. Ayrıca Ayşe'yi bekliyorsak Poyraz'ı da bekliyoruz. Neden Poyraz'a tek bir söz etmediğini sorucam ama yalakalıkların ve kendini yamama sevdana bire bir şahit olduğum için sorma gereksimi duymuyorum kleyna. Şimdi otur ve bir sonraki mağduriyet planını hazırla." Berkay sözlerini bitirmiş, teknenin ucuna gelmişti. Elini uzatıp beni yukarı çekti. Çantamı, arkamdan tekneye tırmanan Poyraz'ın kafasına fırlattı. Beni kolunun altına alıp, yerimize doğru yürümeye başladı. Yerimize oturduğumuzda "Berkay beni savunman gerçekten benim için fazla anlamlı ama bunu bir daha yapma, lütfen. Kendimi bir erkeğin onu korumasına muhtaç biri olarak göstermek istemiyorum kimseye."
Berkay: Biliyorum güzelim. Ama sinirlendim bu yılışığa ne yapıyım.
Ayşe: Benim konuşmamı bekle berkuş. Kendimde en güçlü bulduğum kaslarım çene kaslarımdır. Onlara fazlaca güvenirim. Sen karışmasan da kendimi savunurum. Hem bu olaydan da mağdurculuk falan kasar. Miğdem daha fazla mağdurluk kaldırmaz. O yüzden benim konularımdan oldukça uzak durun. Kendimi korunmaya ihtiyaç duyan biri gibi hissetmek kalynanın sözlerinden çok daha fazla üzer beni.
Berkay:İleri giderse müdehale ederim. Onun dışında ben de oldukça güveniyorum senin zekana ve çene kaslarına Ayşe Teyze. demiş başımı omzuna yatırmıştı. Saçlarımın üstüne kondurduğu öpücük sonrası arkamızda olan Robertli homurdanmaya başladı.
Poyraz :"Bir bu Sarı Avel'in omzuna yatana bak bi benimkine. Böyle adaletin terazisini s*kiyim. " Sözlerinin ardından Berkay ile arkamıza döndük. Dora hızlıca Poyraz'ın omuzundan kalkmış , Poyraza kur yapar gibi bir sesle
Dora: Üzülüyorum artık Poyraz niye öyle diyosun. Sen de bir öpücük benim başıma kondur,  ölür müsün?
Dora'nın dediklerinden sonra Berkay ile ikimiz resmen haykırmıştık. Dora da bize katıldığında
Poyraz: Dora şimdi seni bir öpücem göreceksin, demişti. Dora'nın favori hareketinin insanları sinirlendirmek olduğunu çok önceden fark etmiştim. Bu yüzden onun hareketlerini ve yapmak istediğini çok önceden öngörüp daha çok gülüyodum.  Bu sefer Poyraz 'ın üstüne oynamıştı.
Dora: Tamam Poyrişim dellenme sen. Yat omzuma ben öpeyim o lülüklü kıvırcık saçlarından. Dora'nın bu dediğiyle zaten zor dizginlediğim gülüşüm daha fena patlamıştı. Berkay ile birbirimize vura vura gülüşürken
Poyraz :Ulan dua et, şu saçma sözlerin bu güzel manzaraya sebep oldu. Yoksa sallardım seni bu tekneden , bu sözleri söylerken bana bakıyordu.
Berkay:Çek lan o gözlerini. Git Dora'ya bak bakacaksan , demişti utandığımı anlayan Berkuş. Beni de önüme dönderip yine omuzuna yatırdı. Tekne sonunda karaya yanaştı.