#8

315 40 3
                                    


Gidene zor mu bilmem ama kalana zormuş.

Koridorun sonundaki odanın kapısının önünde bekliyordu Hazan.Kapıyı tıkladı.Bir süre içeriden bir komut gelmesini bekledi.

-Gel!

Beklenen komutu duyduğunda yavaş bir şekilde kapıyı araladı ve oldukça büyük olan odaya girdi.
Kocaman pencerenin önünde sırtı ona dönük olan Poyraz'ı buldu gözleri.Yavaş adımlarını ona yöneltti.
Hazan'ın adımları birbirine karışıyordu.Çok basit bir eylem olan yürümek bu koca adamın varlığında olabildiğince  zor bir hâl alıyordu.Kısacık mesafe her adımında dahada uzuyordu.
Nihayetinde adımlarını Poyraz'ın bir kaç adım gerisinde durdurdu.Kimse konuşmuyordu odada.Bir süre sessizlik hüküm sürdü.
Hazan bu odaya geliş sebebini hatırlamaya çalışıyor bir yandanda terleyen avuç içlerini  eteklerine siliyordu.Lanet olası  diye geçirdi Hazan içinden.Neden susuyordu ki bu adam.

-Ne var?  

dedi Poyraz beton gibi bir sesle.Sesi havayı bıçak gibi kesip attı.Yavaşca yüzünü Hazan'a döndü.
Çattığı kaşları yüzünden alnında düz bir çizgi peydah olmuştu.Ve bu ona daha da ürkütücü bir hava katmıştı.

-Konuşmak istediğim bazı şeyler var.

-Neyle alakalı?

-Emirle ilgili bir şeyler öğrenmek istiyorum.

-Geç otur.    

dedi eliyle tekli koltuğu gösterirken.Hazan denileni yaptı ve tekli koltuğa diken üstünde yerleşti.
Poyraz sırtını büyük pencereye yasladı.Kızın konuşmasını bekledi.

Hazan'ın gözleri Poyraz'ın vücudunu baştan aşağı talan etti.Geniş omuzları adama dehşet veren bir hava katıyordu.Üzerindeki beyaz gömlek tüm kaslarını ortaya seriyor , görenlere ihtişamlı bir şölen sunuyordu.Siyah saçları ve keskin bakışlarıyla ise güç benim diye adetâ bağırıyordu.

Poyraz kendini süzen kadını görünce dudakları yukarı doğru kıvrıldı.
Bu ufak hareket Hazan'ın gözlerini Poyraz'ın kalın dudaklarına çekti.Ve adamın kıvrılan dudaklarını görünce utançla başını öne eğdi.Bu durum Poyraz'ın kahkaha atmasına neden olurken Hazan'ın suratı renkten renge girdi.Kendine içinden lanet etti.Kendini nasıl bir duruma düşürmüştü.Poyraz 'ın sesini duyunca tüyleri diken diken oldu.

-Beğendin galiba?     dedi Poyraz oldukça kendinden emin bir şekilde.

-Seni beğenmek veya beğenmemekle ilgilenmiyorum.

-Gözlerin pek âlâ ilgileniyor ama.Beğenmeni  yadırgamıyorum.Çünkü zaten genelde beğenirler.

-Genelde beğenenler cebine para koyduğun kadınlar oluyor galiba.Çok kaliteli bir değerlendirme gerçekten.

-Kaliteli bir değerlendirme olsun  diye sana sordum ama sanırım sen kendini muhatap yerine koymadın.

-Bana sakın bir daha böyle  bir imada bulunma.Yoksa...

-Yoksa ne?

-Yoksa seni can evinden vururum.Acımam.Ki emin ol can evini ellerime sen ittin.

Hazan böyle bir şeyi asla yapmazdı.Ama bu adamla arasına bir mesafe koymalı onu korkutmalıydı.Ve burada dört duvar arasındaki tek silahı Emir'di.Tabiki Emir'i bir silah olarak kullanmayacaktı.Kezâ bu etik değildi.Ama küçük bir blöften kimseye zarar gelmezdi.

Odadaki gerilim elle tutulur bir hale gelmişti.İkilinin gözlerinden ateş çıkıyordu.
Hazan buraya ne için gelmişti ne bulmuştu.

-Bak tamam böyle bir şey asla yapmam ama beni zorluyorsun.

-Zaten yapamazsın seni öldürürüm.

-Sen hep böyle bizi gerecek misin?

-Ben mi geriyorum.

-Evet.Sorman bile hata.

-Bir an önce sorularını sor ve git.Sabrımı zorluyorsun.

-Emir'i anlat.Bildiğin ne varsa.Her şeyiyle.

Hazan koltuğa yaslanarak dinleme pozisyonunu aldı.Poyraz yine sırtını ona döndü ve pencereden dışarı bakmaya devam etti.
Derin bir nefes çekti ve anlatmaya başladı.

-Babam ben 17 yaşımdayken kalp krizi geçirdi ve öldü.Emir o zaman oldukça küçüktü.
Babamın ölümü hepimizi yıkmıştı.Annem hariç.
Babam öleli bir yıl dahi olmadan başka bir adamla evlendi.Sürekli tartıştık.Evi terk edip dayımla yaşamaya başladım.Yurt dışına çıktım.Okul, iş derken burdan çok uzaklaştım.Tabi Emir'i yanıma almayı çok istedim.Ama reşit değildi.

-Emir senin yanına gelmek mi istiyordu?

-Hayır,yani bana böyle bir şeyden bahsetmedi.Annem ve kocası trafik kazası geçirip ölünce geldim Türkiye'ye.Emir'i yanıma aldım.

-O zaman konuşuyor muydu senle?

-Hayır.Kazadan sonra hiç konuşmadı.

-Sence kaza onda bir tramva mı?

-Sanmıyorum kazadan önce de görüntülü konuşurduk.Ve sadece başını sallardı.Yine konuşmazdı.Annem de o zaman tedavi ettirdiklerini söylemişti.Ama detaylarını öğrenemedim.Annemle konuşmadığım için.

-Yani o evdeyken de konuşmuyordu.

-Evet.Ama ne olduysa benden sonra olmuş.Çünkü babam ölmeden önce Emir çok konuşkandı.Hiç susmazdı.

-Anlıyorum bu kadardı sorularım.Teşekkür ederim.

Poyraz sadece kafasını sallamakla yetindi.Hazan oturduğu koltukatan ayağa kalktı.Neyi nereye koymalıydı bilemedi.

Poyraz'ın yanından geçip gidecekken kolunu saran el buna izin vermedi.Aciz bir sesle konuştu Poyraz.

-Ona yardım et Hazan.Bana kardeşimi geri ver.Lütfen...

Hazan ağlamamak içi kendini zor tuttu.Adamın çaresiz tavrı onda  büyük bir  yıkım yarattı..

-Söz...   diyebildi sadece.Kolundaki el gevşedi.Hazan hızlı adımlarla odadan çıktı.









Bölüm sonuuu...Bölümü nasıl buldunuz?

Hikayenin devamı için fikirlerinizi yorum olarak bırakabilirsiniz.💜💜💜💜
Ayrıca yazar için ☆' a dokunursanız sevinirim😇😇😇

LACRİMAE RERUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin