six

5.5K 561 247
                                    

altı

-dandik bir smut, rahatsiz olacaksaniz okumayin<3-

Yazar

Ne kadar zaman öyle durduklarını bilmiyorlardı. İkisi de dudaklarını kıpırdatmamıştı. İlk adımı karşısındakinden bekliyorlardı.

Küçük olan kafasını geri çektiğinde büyük olan gözlerini açmış ona bakıyordu. "Ne oldu?" diye sordu kendine hakim olamadan.

"İstemiyorsun." deyip gözlerini kaçırdı. Evet, o dudakları istiyordu fakat dediği gibi eğer o da istemiyorsa bunu yapmayacaktı.

Büyük olan hafifçe yükselip dudaklarını o yanan dudaklara değdirdi. Yavaşça öpmeye başlarken bu kendisi için yeni bir deneyimdi. Daha önce bunu hiç yapmamıştı. Kimseyle.

Öpüşmeleri zamanla daha da baştan çıkarıcı bir hal alınca büyük olan ayağa kalkmadan sol bacağını yanındaki koltuğa atmış ve kolayca küçük olanın üzerine çıkmıştı. Bir elini boynuna, kulağının altına götürmüş okşuyordu bir yandan da o güzel dudakları daha fazla öpebilirmişcesine emiyordu. Küçük olan elini üstündeki çocuğun tişörtünün içerisine götürüp okşamaya başlamıştı. Böylece büyük olandan bir inleme duymuştu. Sertçe dudaklarını ısırdığında büyük olanın tişörtünden tutup kendisine yapıştırmıştı. Onun sertliğini hissettiğinde ise ellerini göğüslerinden çekip kasıklarına doğru indirmeye başlamıştı. Şimdi ikisi de sırasıyla inliyordu.

Büyük olanın dudakları boynuna doğru yol alırken başını geriye atıp kendisini ona doğru kaldırmıştı. Sertliği diğerininkine değerken büyük olan artık dayanamayacağını anlamış olmalıydı ki öpmeyi bırakıp altındaki çocuğun önce gömleğini sonra ise tişörtünü çıkarmıştı. Şu an ikisi de birinin onları görebileceği ihtimalini umursamıyordu.

Büyük olan çocuğun dudaklarını tekrardan uzunca öptükten sonra boynuna izler bırakmaya başlamıştı. Bir eliyle göğüs uçlarını sıkıyor altındakinin daha fazla inlemesini sağlıyordu. Öpücükleri kasığına doğru yol alırken küçük olan bir elini onun ensesine götürmüş saçlarını çekiyordu, bir yandan da eliyle büyük olanın pantolonunun fermuarını açıp pantolonu indirmeye uğraşıyordu. Başardığında ise sadece "Dayanamıyorum," diyebilmişti nefes nefese.

Duyduğu sesle büyük olan kafasını göğsünden çekip küçük olanın pantolonun indirmişti. Şimdi ikisi de hazırdı. Dudakları tekrardan kızarmış dudakları öpmeye başlamış bu sefer dilleri de işin içine girmişti. O sırada ise iki parmağını içeri doğru sokmuş çocuğun inleme seslerini öperek kesmeye çalışıyordu.

Parmaklarını çektiğinde ikisi de nefes nefeselerdi. Büyük olan geri çekilip son kez altındaki çocuğun gözlerine bakmıştı. Yavaşça içine girerken ikisi de birbirini sertçe öpüyordu.

Küçük olan hissettiği keskin acıyla üstündekinin dudaklarını öpmek yerine ısırmaya başlamıştı. Büyük olan yavaş yavaş gidip gelirken "Biraz daha hızlı." diyebildi. Ne kadar acısa da şu an tek istediği daha fazlasıydı.

Büyük olan onu dinlemiş ve hızlanmıştı. Bir süre sonra ikisi de geldiğinde nefes nefeselerdi ama ne öpüşmeyi kesmişler ne de büyük olan küçük olanın içerisinden çıkmıştı. Sanki az önce olanlar hiç yaşanmamış gibiydi ikisi içinde. Bu yüzden tekrar ve tekrar birbirlerine doyana kadar devam edeceklerdi.

-

Aradan 2 saat kadar geçmişti. Nefesleri hala düzenli değildi. Büyük olan saatlerdir ne yaşadığını idrak etmekte zorlansa da anlamıştı sonunda. İlk deneyiminin ona birisi trende, bir erkekle olacağını söylese sadece güler geçerdi. Fakat öyle olmuştu ve bundan bir gram pişmanlık duymuyordu. Hayatında hiçbir şeyden bu kadar zevk aldığını hatırlamıyordu bile.

Üstündeki ağırlık kıpırdamaya başladığında ellerini o yumuşak saçlardan çekmişti. Çocuk uyanmış, kafasını kaldırmış yüzüne bakıyordu. Kendisine çok kısa gelen fakat aslında uzun bir süre sonra onu izleyen çocuk "Han Jisung." demişti yavaşça. Sesi yeni uyandığı için kısıktı.

Büyük olan ise kaşlarını çatmış anlamamışcasına yüzüne bakıyordu. Çocuk kalkıp büyük olanın üzerinde oturur pozisyona geldiğinde ona yukarıdan bakıyordu. "Adım," demiş ve devam etmişti. "Han Jisung."

Bir süre cevap vermemiş sadece nasıl olurda seviştiği kişinin adını şimdi öğrendigini düşünmüştü. Düşünmeyi bıraktığında meraklı gözlere cevabını vermek için "Lee Minho." demişti. "Bayağı erken oldu." diye de eklemişti.

Üstündeki çocuk eğilip dudaklarına bir öpücük bırakmış "Öyle oldu, evet." demiş üstünden kalkmaya yeltenmişti; fakat Minho onu üzerine geri çekmiş dudaklarına uzun bir öpücük kondurmuştu. Nefesleri kesilene kadar öpüşmüşlerdi çünkü ikisi de bunun son olduğunu biliyordu.

Jisung geri çekilip üstünden kalktığında Minho sadece bakışlarıyla onu takip ediyordu. Çocuk kalkmış ve üstündeki gömleği kenara koymuştu. Büyük ihtimalle o uyurken Minho üşümesin diye kendi gömleğini üzerine giydirmişti. Bu düşünceyle istemsizce gülümsemişti.

"Neye gülüyorsun?" Minho da kalkmış oturur poziyona geçmişti.

"Hiç." dedi Jisung kendi tişörtü ve gömleğini giyerken. "Aklıma bir şey geldi de."

Minho sırıtarak yüzüne bakıyordu çocuğun. "Ne geldi acaba..." diye mırıldandı ve ayağa kalkıp o da üstünü düzeltti. İnecekleri yere 2 durak kalmıştı sadece. Bu yüzden hızlıca giyinmeleri ve toparlanmaları gerekiyordu.

-

bolumu kontrol etmedim yanlislar falan olabilir... bi daha smut yazmam heralde cunku zor bayagi bu da guzel olmadi zaten ;(

yolculuk bitiyo bu arada......

neyseeeee son olarak buraya minnak bir minho birakiyorum ve gidiyorum<3

neyseeeee son olarak buraya minnak bir minho birakiyorum ve gidiyorum<3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
together | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin