Marvel high school•Bucky Barnes

7

*günümüz*

İlk önce Bucky'nin mektubunu almıştım. Şu an benim için en önemlisi oydu. Heyecanla zarfı açtım. Gördüğüm şeyle şok oldum. Zarfın içinde herhangi bir mektup yoktu. Loki'ye döndüm.

"Mektup yok"

Zarfı elimden alıp baktı. Ben de kutuya baktım.
Yoktu. Bana bir şeyler yazmıştı. Yanımızda yazmıştı. Zarfa koymuştu. Hatırlıyordum.

"Bucky almış olabilir mi?"

Loki'nin dediği şeyi düşündüm. Almamıştır ya niye alsın ki.

"Sanmıyorum"

Boş zarfı kutunun içine fırlattı.

"O zaman başka bir mektup oku"

Canım sıkılmıştı. En çok okumak istediğim mektup yoktu. Üzgün bir şekilde gelecekteki kendime yazdığım mektubu aldım.

Çoğunlukla zırvalamıştım ama sanırım yazdığım şu cümleyi asla unutmayacaktım.

"Burası yalnız hissetmediğim tek yer."

Kulübede grubumuzla geçirdiğimiz zamanlar hakkında böyle demiştim. Ve bunca yıldır o kadar yalnızdım ki.

Loki kolumu dürttü ve elindeki mektubu gösterdi.

"Bak ne yazmışsın"

Sonra sesli bir şekilde okudu.

" 'Loki senden nefret ediyorum. Umarım bu sana yazdığım ilk ve son mektup olur' gerçekten benden nefret mi ediyordun?"

Dedi ve güldü. Ama şunu hissettim. Komik bulduğum için ya da mutlu olduğu için gülmemişti.

"O gün seninle kavga ettiğimiz için yazmıştım. Yani seni seviyorum. Sen benim en iyi arkadaşımsın. Yani şimdilik. Ve ben de senin en yakın arkadaşınım"

Kaşlarını çatıp bana döndü.

"Benim en yakın arkadaşım olduğunu kim söyledi"

"Ben söyledim"

Dedim ve kutudan bana Loki'nin yazdığı mektubu aldım. Ondan pek uzun bir mektup beklemiyordum. Birkaç cümle falan. Ve öyleydi de.

"Bu saçma şeyi neden yapıyoruz bilmiyorum. Okulda yazdıklarımız yetmiyormuş gibi bir de şimdi bana altı mektup yazdırıyorsunuz. Saçmalık. Ve bu yüzden yazacaklarım bu kadar. He bir de sürtüğün tekisin"

Şok içinde Loki'ye döndüm. Mektubu ona gösterdim.

"Ciddi misin?! Beş yıl boyunca bunu okumak için sabırsızlanıyordum ve sen bunu mu yazdın"

Loki ukalaca başını salladı.

"Evet"

Ukala tavrına sinir olmuştum. Birkaç cümle olan mektubunu kutuya fırlattım. Başka bir mektup alacaktım ama dışardan gelen sesler ile  Loki'ye döndüm. İki kişi gibilerdi. Belki de daha fazla. Kapı açılınca kimin geldiğine baktım. İlk önce Steve girdi. Arkasından Bucky'nin girmesini ummuştum. Ama o girmedi Wanda girdi. Wanda girdiği için de sevinmiştim tabii.

Ne yapacağımız hakkında herhangi bir fikrim yoktu yaptığımız şey dolayısıyla utanmaya bile başlamıştım.

Wanda bana gülümsedi ve bana yaklaştı. Hala sıcakkanlı olması işimize yarayacaktı. Ayağa kalkıp ona yaklaştım. Birbirimize sarıldığımızda kulağıma fısıldadı.

"Seni çok özlemişim"

"Ben de seni"

Parfümünü hala değiştirmemişti. Bu parfümü de beraber seçmiştik. Bana da parfüm seçmiştik ve ben de hala onu kullanıyordum. Fark eder miydi bilmiyordum ama umarım fark ederdi.

Ondan sonra Wanda'nın arkasında duran Steve'e baktım. Bana küçük bir gülümseme attı. Bunu sarılmana izin var olarak algıladım. Ve ona sarıldım.

Herkes eski yerinde oturuyordu. Herkes bunu fark etmişti bence. Koli beni dürttüğünde ona döndüm. Kulağıma yaklaştı.

"Bir şey desene"

"Diğerlerini bekleyelim"

Gülerek diğerlerine döndüm. Ne gergindi ama ortam. Wanda lafa girdi.

"Baban için üzgünüm"

Sonra hemen Steve de konuştu.

"Başın sağolsun"

Gülerek kafamı salladım. Ne diyebilirdim ki. Birkaç dakika daha oturduğumuzda yine dışardan sesler gelmeye başladı. Yine tek kişi sesi değildi. Kapı açılınca içeri Tony ile Thor girdi. Hepimizin buraya gelmesi iyi olmuştu. Mektupların yanına konum bırakmamıştık. Ama zekileri Allah'tan.

Onlara sarılmak için ayağa kalkmak istiyordum ama kimse kalkmadığı için ben de kalkmadım. Onlar da eski yerlerine oturdu bir şey demeden.

Loki tekrar kulağıma yaklaştı.

"Bir şey demeyecek misin?"

"Bucky ve Natasha'yı beklemeliyiz"

Göz devirdi.

"Bucky'nin geleceğini düşünmüyorsun değil mi?"

Arkamı yaslandım. Gelmesi lazımdı. Herkes gelmişti neredeyse. Ve Natasha da gelecekti. Emindim bundan. Kapı açılınca ve geleni görünce de tezim doğrulandı.

O da eski yerine oturunca Steve'e döndüm.

"Bucky'ye nasıl ulaşabilirim biliyor musun?"

Dudaklarını birbirine bastırıp kafasını sağa sola salladı. Sonra Loki tekrar kulağıma yaklaştı.

"Hadi"

Boğazımı temizlemek için öksürdüm. Çok resmiydik. Bir kez Loki'ye baktım. Sonra da diğerlerine baktım. Diken üstünde oturuyor gibilerdi. Lafı uzatmadan konuştum.

"Eskiden çok yakındık"

Tony lafa girdi.

"Steve bir pislik gibi davranmadan önce"

"Ben mi pislik gibi davrandım"

Kavga edeceklerini tahmin etmeliydim. Bu kesinlikle kötü bir fikirdi. Kavga hararetlenmeden bunu engellemeliydim.

"Buna bir son vermek yerine birbirimizi kırmaya çalıştık. Şimdi olduğu gibi"

Wanda bana destek çıktı.

"Eski halimizi özledim"

Tony ukalaca konuştu. Ukalalığım bile özlemiştim.

"Her şeyi unutup eskisi gibi dost olmamızı mı bekliyorsun?"

"Olanları unutmamız mümkün değil. Ama deneyebiliriz"

"Biliyor musunuz hadi bunu aşalım"

Natasha elini ortaya yumruk yaparak uzattı. Her şeyin bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim anlaşılan herkes eskiye dönmek istiyordu.

Herkes sırayla yumruğunu uzattı. Steve ve Tony kalmıştı geriye. Onlara göz devirdim.

"Hadi"

Birbirlerine baktılar. İlk Steve elini uzatmak için yaklaştı. Ama Tony ondan hızlı davranıp ondan önce elini uzattı. Hala çocuk gibilerdi.