19

846 75 47
                                    

*günümüz*

Sabah uzun süre sonra güzel bir şekilde uyandım. Dün güzel geçmemişti ama gecesi çok güzeldi benim için.

Kalktıktan sonra uzun bir süre tavanı izledim. Boş boş durmak istedim sadece. Hiçbir şey düşünmeden durdum.

Sonra aklıma Bucky geldi. Dün akşam birden Dolores çağırdığı için gitmişti. Neden çağırdığını çok merak ediyordum açıkçası. Ama beni ilgilendirmezdi.

Onun dışında bugün özel bir gündü. Yani en azından benim için. Babamın doğum günüydü. Ölüm yıl dönümü ile aralarında bir hafta vardı. Ve ölüm yıl dönümünden bir önceki gün ise benim doğum günümdü. Bir gün önce doğum günümü kutladığım babam ertesi gün ölmüştü ve o günden beri ne ben doğum günümü kutluyordum ne de kutlayan vardı.

Kapı çalınca şaşırmıştım açıkçası. Kim kapıyı çalacaktı düşünmeden edememiştim. Bucky dışında kimse burda olduğumu bilmiyordu. Odur diye heyecanla aşağı indim. İlk günkü gibi hissediyordum aynı.

Kapıyı açtığımda pek de beklemediğim bir isim gelmişti. Ama onu görünce de çok mutlu olmuştum. Onunla gerçekten konuşmak istiyordum ve onu özlemiştim.

"Loki?"

Elindeki poşeti kaldırdı ve bana gösterdi.

"Sana yiyecek bir şeyler getirdim."

Ben içeri davet etmeden içeri girdi. Gülmeden edememiştim.

Mutfak masasına poşetleri bırakırken konuştum çünkü artık özür dilemek istiyordum.

"Loki ben..."

Bana döndü.

"Y/n bunları konuşmaya gelmedim."

"Neyi konuşmaya geldin?"

Kaşımı kaldırıp ona baktım. Derin bir nefes aldı.

"Benim konuşmak istediğim şeyleri konuşmak istemezsin. O yüzden. Ye hadi."

Evet büyük ihtimalle istemezdim. Masaya oturduğumda Loki de oturdu. Poşetten aldığı şeyleri çıkardı. Güzel bir kahvaltı yapmayalı çok uzun zaman olmuştu.

Sessizce bir şeyler yerken arada bir bana bakıyordu ve rahatsız oluyordum açıkçası çünkü sinirli bir şekilde bakıyordu. Ellerini çenesinin altında birleştirmişti.

Çok az yemiştim ama hiçten iyiydi. Açıkçası kahvaltı yapmayı pek sevmiyordum.

"Bu kadar mı?"

"Evet. Teşekkürler."

Kafasını salladı. Bir şey demeden bana bakıyordu. Ben de aynı şekilde ona bakıyordum. Sonunda konuştu.

"Nasılsın?"

"İyiyim."

Güldü.

"Sen nasılsın?"

"İyi."

Kafamı salladım. Konuşmak istiyordu. Çok belliydi. Ama konuşmuyordu. Biraz daha sessizlik olduktan sonra ben konuştum.

"Bir şeyler demek mi istiyorsun?"

Ellerini çenesinin altından çekip masada birbirine kenetledi.

"Evet. Ama tartışmak istemiyorum."

Ne kastettiğini anlamıştım. Benim de tartışacak halim yoktu o yüzden hiçbir şey demedim. Loki dedi.

"Gitmem gerek."

Marvel high school•Bucky BarnesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin