İnsanlar ne çok konuşur. Alınlarındaki kırışıklıklarla, dudaklarının kenarlarındaki kıvrımlarla, şişen genişleyen şah damarlarıyla, çöken omuzları ya da dikleşen omurgalarıyla; en çok da susuşlarıyla, bakışlarıyla. Gözler ne kadar da gevezedir. İnsan ruhunun kapılarıdır onlar. O kapılardan içeriyi girmeyi bilenler, cenneti ve cehennemi görürler. Gözlerden ruhlara girip çıkmayı daha çocukken öğrendim ben...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'Cellâdına Âşık Olan Mahkûm'
Poetry"Dakikalar kalmıştı idamına. Gelip, alıp, götüreceklerdi. Ölüm korkusu vardı gözlerinde. Ve aniden, aniden gördü; gözlerindeki ölüm korkusu yerini aşka bıraktı. Ömrünün son dakikalarında nasıl olabilirdi ki 'cellâdına âşık olan bir mahkûm'.. -Şiirle...