23 yaşındayım... sen ise 17. İkimizde genciz... Her gece birbirimizi seviyoruz soluk soluğa.
Sana dokunuyorum, kalbin yanıt veriyor.
Bana dokunuyorsun, daha fazlasını istiyorum, benim ol istiyorum, seni kendime hapsetmek istiyorum...
Ve en acınasıda, hepsini elde etmiş olmamdı...
Olmamalıydın. Beni reddetmeliydin.
Ah, beni dinlemesene...
Beni o zamanlar hayatından silseydin, geride bıraktığın ben her şeyi mahvederdim Hoseok.
Fakat geride bıraktığın bu ben, olabilecek en berbat halde zaten.
İçimde bir özlem var; asla dinmiyor arzusu.
Bir şeyler kopuyor içimde, bir mide bulantısı var , anca kazaklarını kokladığımda gidiyor etkisi.
Sana dair çok şey var içimde, sen varsın işte sevgilim...
Pişmanlık var, nefret var, açlık var sana bende.
Sevgim ise hakkında konuşamayacak kadar yorgun.
Sana doyamamıştım küçüğüm, sana ben hiç doymazdım.
Kucağımda uyuduğun zamanlar benim için en özel zamanlardı.
Kimse konuşmazdı, sadece nefeslerimizi duyardım.
Fakat doya doya sevdiğim saçların, teker teker elerimde kaldığında; yıkılmıştı dünyam. her gece olurdu bu birde. Her gece daha fazla...
Biliyordum bi şeylerin ters gittiğini...
Fakat şu an bildiklerim; o zaman ne kadarda umutlu olduğumu hatırlatıyordu bana.
Acizdim...
Seni tanıyamamışım.Seni uyaramamıştım.
Yapma diyememiştim. Seni her halinle seviyorum, dur! diyememiştim.
Durmayacak gibiydin...
Durmamıştın zaten ...
Durman gerekirdi...
'La ' tuşunu çektim piyanomdan kendime acizce gülerken. Ardından dökülen saçlarını gizlediğim yere, piyanomun altına uzandım. Aldım onları atmadan önce, son kez kokladım. Seni hatırlattılar.
Bölümü yazma tarihi: 03.05.2021
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.