-Do-

79 17 16
                                    

Hiç unutamıyorum, gökyüzüne haykırdığımız benliğimizi...

Bir gün; birlikte bir sahile inmiştik. Aramız limoniydi. O zamanlar ortaya çıkmıştı   işte Min Yoongi'nin  gerçek benliği...

Sağanak yağmurun altında, deli gibi ıslanırken, kendi acılarımıza fırtınalar yaratıyorduk.

Ben başlamıştım, dünyadan yok olmayı dilemiştim..

Sen devam ettirdin; "gözlerimi kapattığımda acı değil, sevgi görmek istiyorum."

"insanlar benden uzak dursun..."

"Çocuk yaşımda bu kadar çok acı çekmemeliydim..."

"beni para uğruna satan ailemden nefret ediyorum"

"Beni bir sik uğruna aldatan min yoongi'den nefret ediyorum..."

sıra bendeydi...

umrunda  değildi...

devam ettin... 

"Min yoongi beni severken başkasına dokunduğu için ondan nefret ediyorum, Min Yoongi bana küçüğüm derken aynısını başka bedenlere   fısıldamasından nefret ediyorum, Min Yoongi'nin  bana annemi unuttururken babamı göstermesinden nefret ediyorum."

Ve acı dolu bakışların hızlıca beni bulduğunda, bir gün pisliklerimi anlayacağını fakat, o günün o gün olduğunu beklememiştim...

Her tenin ile buluştuğunda, anında yok ettiğim göz yaşlarını, o sıra delice yutkunarak takip ettim...

boynuna birer birer nasıl indiklerini takip ettim...

Ne güzel bir çocuksun...

Hızlıca kalkıp çamur olup olmasını umursamadan önüme oturdun...

 üstüne geçirdiğin turuncu kabanımı çıkartıp sertçe suratıma fırlattın.

O sıra sana asla dokunmadım...

Çünkü biliyorum; dokunursam ikimizde param parça olurduk.

Ki sen; o kırıklar dolu güzel yüreğinle, zor bile dayanmıştın.

Karşıma geçip ağlamaya başladın hüngür hüngür...

Gözlerini gözlerimden ayırmaya tenezzül bile etmemiştin.

"Hala utanmadan yüzüme bakabiliyorsun. Sen cidden orospu çocuğunun tekiymişsin. Söylesene ! Ben ,  benliğimi sana teslim etmişken, çok mu hoşuna gitti Jay'in tırnaklarının izi? Çok mu hoştu tınısı sana yoongi diye sızlanırken? Hiç mi kokumu hissetmedin onu solurken ha ? "

Yüzüme sinirle tükürürken küfürlerini, aldığım her hakarete  karşı çıkmaya tenezzül etmeyen, yaşattıklarını reddetmeyen sevgiye aç kalbim ,onun için ağlamıştı.

Aynı onun gibi gözlerinin içine bakıp deliler gibi ağlarken, elim çok önceden attığını bildiğim jilet izine gitti.

Üstüne dövme yaptırmıştık...

Mor lavantalar vardı, bir de lavinyalar.

Hakkım olmadan öpücükler bıraktım izlerine.

"Beni affetmen için haykırmak isterim oğlanım. Ama kalbim çok yorgun, üzerinde küçüğünün imalarını bulunduruyor. Söylesene Hoseok; gerçekten babana mı benziyorum?"

Usulca  kafa salladın. istemediğini bildiğim halde yapmak zorundaydın, acını bir tek nefret indirirdi, kendimden bilirdim...

"O da senin gibi, bana dokunurken 12li yaşlarımda; şafak saatlerine yakın güzel oğlanım diye avuturdu beni"

'Do' tuşu bile istemedi benim ona dokunmamı. kendisi süzüldü çöp kutusuna sna kavuşmak ister gibi...

Bölüm yazma tarihi: 07.05.2021

2021

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




36 But 20 : YoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin