Canımı çok sıkardın, kendi köşene çekilip sessizce düşündüğün zamanlar...
Deli olurdum sinirden, "Neden anlatmıyor" diye düşünürdüm geceleri.
Meğersem nasıl bitireceğini düşünürmüşsün bizi...
Anlatsaydın da zihnindeki zehirleri bana, o zaman kapatırdım kulaklarımı bir çocuk gibi...
Duyamazdım senden nefreti. kendime sakladığım, kendimde değer verdiğim nefretimi senin aşkıyla kavrulduğum dudaklarından duyamazdım.
Sana çok aşıkmışım. Sana gerçekten çok aşıkmışım.
Fakat aşkın oku, beni aşkımdan vuramamış.
Vurduğu zehir kör etmiş beni, senin kıymetini bilmeme izin vermemiş, kör etmiş işte.
Haykırmak isterdim sana tam şu anda hâlâ hayatta olsaydın.
Sana olan aşkımı haykırmak isterdim sessizce ağlarken...
Hiçbir şey sevemedim , sensiz herhangi bir şeyi...
Benmişsin. Benim yarımımmışsın. Eksikliğin vuruyor yüzüme her sabah uyandığımda, her nefes aldığımda. Cennet kokulu kıyafetlerin odamın herbir yanındalar.
Gitmesin kokun sakın evimden. Camları açmaya sakınıyorum bahar çiçeklerinin kokusu senden daha güzel gelirse diye...
Sana delirmişim ben Hoseok. İlacım sensin, sensiz çıldırıyorum. Sanki buradasın ama ulaşamıyorum.
Ki ne yazık ki...
Ne burada, ne de ulaşabileceğim kadar yakındasın bana...
'Sol' tuşunu koparttım piyanomun kökünden cama diktiğim sulu gözlerim ile... Bahçeme yerleştirdiğin renkli renkli çiçekler susuzluktan kurumuşlar... Sen gittiğinden beri su vermedim, aynı kendim gibi kurutmak derdindeyim sana dair her şeyi...
Bölümü yazma tarihi: 13.05.2021 23:42