Narin bir çocuktun. Ki narin olduğun kadar güzeldinde.
Seninle birlikte aynı bir çocuk gibi eğlendirdim. Birlikte pastalar yapardık, benim resimlerimi çizerdin.
Sokaktaki insanlara sataşırdık, azar işittiğinde koynuma girip ağlardın beni koru diye.
Ben seni onlardan değil, kendimden korumalıydım.
Ama her şeye rağmen pişman değilim.
Hayatıma girdiğin için pişman değilim. Beni mutlu ettin. Aşkı hissettim.
Ve keşke, hissettiklerimi hissettirebilseydim.
Sana hissettirseydim keşke, dolu dolu aşkımı, benliğimi.
Sana hissettirmemeliydim, yumruklarımı, küfürlerimi.
Söylesene meleğim, çok mu yordum seni?
Tanrı sana orada daha güzel mi davranıyor?
Dikkat et, ya şeytanım gelirse yanına?
Sana öğrettiğim gibi, koru kendini küçüğüm. Sana dokunulmasına izin verme.
Dikkat et aşık olmasınlar sana, canını acıtırlar onlar senin.
Üzerlerse seni, gel yanıma.
Bak! ağlıyorum ama sen üzül diye değil. Seni özlediğim için.
Çok güçsüzüm, tanrıyla senin için savaşmak için çok güçsüzüm.
Güç alabileceğim bir senim yok, mis kokulu öpücüklerin yok, her gece saçlarımda hissettiğim narin ellerin yok.
Sen yoksun Hoseok...
Sen yoksun güzel oğlanım...
'Si' tuşunu söktüm yerinden, özlemimden aldığım güç ile birlikte sertçe attım çöp kutusuna. Sen yoksun Hoseok... Biz Yokuz sevgilim...
Bölümü yazma tarihi: 06.05.2021
ŞİMDİ OKUDUĞUN
36 But 20 : Yoonseok
Fiksi Penggemar|sope| bir lavinya saksısı, içinceki bile lavinyasız.