5.

2.1K 158 71
                                    

O gün öğleden sonraya kadar Fiona Sirius'un peşinde resmen sürüklendi. Sirius tüm gün kalenin içinde günlük gezisini yaparken Fiona'yı da peşinde sürüklemişti.

Nihayet öğle yemeklerini yedikten sonra Fiona ödevlerini yapmak için kütüphaneye gitmek istemişti ancak Sirius karşı çıktı çünkü o dışarı da çapulcuların yanına gitmek istiyordu.

Küçük bir kavganın ardından Remus arayı buldu. Çapulcular ortak salona geldi böylece hem Fiona ödevini yapıyordu hemde Sirius arkadaşlarının yanındaydı.

Ortak salon koltuklarında birine oturdular. Fiona için küçük masayı da önüne çektiler. Fiona'nın sağında oturan Sirius James'i bekliyordu. Karşılarında oturan Remus ise kitabını okuyordu.

Sirius esneyip hafifçe gerildi. Fiona'nın tuttuğu elini koltuktan kaldırıp dizinin üzerine koydu. Fiona kaşlarını kaldırıp ona baktığında ise çoktan başka işlerle uğraşmaya başlamıştı.

Fiona da aynı şekilde birbirine kenetlenmiş ellerini alıp kendi dizinin üzerine koydu. Bu nedeni olmayan bir meydan okumaydı ve ikisinin de pes etmeye niyeti yoktu.

İlk başta yavaş ve sessiz olan bu olay gittikçe ses çıkarmaya başlamıştı. Şimdi ise elleri bir o tarafa bir bu tarafa gidiyordu.

Remus seslice derin bir nefes aldı ama ikisini bunu fark etmedi. En sonunda Remus dayanamadı.

" Siz ikiniz bu kavgayı hemen kesiyor musunuz yoksa ben gelip ikinizin elini de kökünden keseyim mi?"

Fiona son kez ellerini kendine doğru hışımla çekti. Sirius sinsice gülümsedi.

" Peki böyle kalsınlar."

Fiona kaşlarını çattı. " Pes mi ettin?"

" Evet sen kazandın."

Fiona tam zaferle gülümseyecekti ki ellerinin kendi dizinin üzerine kaldığını ve Sirius'un keyfinin yerinde olduğunu görünce gözlerini devirip ödevine döndü.

Birkaç dakika sonra James gülerek yanlarına geldi ve Sirius'un yanına oturdu. İkili yarın ki Quidditch maçından bahsediyorlardı. Fiona da ödevden iyice sıkıldığı için onları dinlemeye başladı.

" Hey aylak şu konuyu Minerva ile konuştun mu?" Sirius'un sorusu ile Fiona ona döndü.

" Evet. Pek istemese de kabul etti."

Fiona konunun kendisini de ilgilendirdiğinden emindi.  " Hangi konu?"

" Yarın öğrenirsin." Sirius'un söylemeye niyeti yoktu.

" Hadi ama Sirius. Bilmem farkında mısın ama hala her şeyi birlikte yapmalıyız. Yani benim de haberim olmalı."

" Yarın dedim işte Fiona uzatma."

Fiona sinirle ellerini geri koltuğa bırakıp ödevini döndü ama iki dakika sonra neden sinirlendiğini bile unuttu.

Akşam yemeği için aşağı indiklerinde Fiona'nın yanına Lily oturdu bütün gün nerdeyse hiç konuşmamışlardı.

Lily hemen bir kağıt çıkarıp bu gün yaşadıklarını yazmaya başladı. Anlatıcak çok şey vardı ancak kimsenin duymamasının tek yolu yazışmaktı.

Bu gün Potter ile birlikte biçim değiştirme dersine girdik. İlk defa normal şekilde konuştu benimle yani flört olmadan. Sence başta bir sevdiği falan mı oldu?

Fiona gülümsedi.

E yani olmuş olabilir ne yapacaktı ki sonsuza kadar seni mi bekliycekti?

A Little HelpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin