27.

1.1K 78 44
                                    

Fiona'nın, üçüzler ve Luna'nın üçüncü; Harry'nin ikinci Hogwarst senesiydi ve her şey gayet güzel gidiyordu.

Tabi Fiona ve Harry'nin Lockhart'tan köşe bucak kaçmasını saymazsak. Çünkü Lockhart Harry'i gördüğü yerde ona kendisi gibi ünlü olmak için çabalaması şekilde şeyler söyleyerek onu aşağılama çabalarına girmiş Fiona'yı gördüğü zamanlarda ise Severus'un uyarısına rağmen asılmaktan vazgeçmemişti.

Cadılar Bayramından bir hafta önce Fiona iki günlük iznini almıştı bile ancak çocukların eve gitmelerine izin yoktu. Bu yüzden Fiona yalnız gidecekti aslında Fiona ve Sirius yalnız kalacakları için daha mutlulardı. Çocuklar doğduğundan beri adam akıllı yalnız kalmamışlardı.

Nerdeyse bütün gün izlenemez büyü ile yaptıkları bileklik ile konuştular Fiona ve Sirius. Sirius'un heyecandan iş yerinde bile rahat duramaması Fiona'yı güldürüyordu.

Bende seni çok özledim Siri ama lütfen ders anlatmam lazım.

Senin derslerin akşam değil miydi ya?

Onlar uygulamalı dersler şu an teorik olanları işliyoruz. Tabi birazcık astronomi derslerini dinlesen hatırlardın.

O an muhtemelen yıldızlardan daha güzel birini izliyordum.

Konuştuklarını kimse duyamıyordu ancak Fiona dayanamadı ve gülümsedi. Dersin ortasında bir an gülümsemesi öğrencileri şaşırtsa bile kimse ses çıkaramadı. Tabi Fiona'nın düşmanı sayılan Lucius'un oğlu Draco hariç.

" Şurda gelmiş aptal aptal şeyler öğreniyoruz ki buna ders anlatmak denirse bir de orda durmuş deli gibi gülüyor."

O fısıldamıştı ama Fiona da duymuştu. Bir anda ciddiyetini tekrar topladı.

" Kusura bakmayın Bay Malfoy ancak biraz olsun derse ilgi gösterse masada ki çiçeğin bile bir şeyler öğrenebileceğine eminim. Eğer siz bu halde hala anlamıyorsanız sanırım bu sizin suçunuz. Ayrıca sen mutluluğunu göstermeye korkuyorsun diye herkes öyle yapmak zorunda değil."

Cevap beklemeden dersine döndü. Draco ise sinirden kıpkırmızı olmuştu.

" Bundan babamın haberi olacak."

Fiona normalde öğrencileri ile laf atışmasına girmemesi gerektiğini elbette biliyordu ancak sonuçta bu bir Malfoy'du ağzının payını vermezse kendine ihanet etmiş olurdu.

Tahtaya bir yıldız döngüsünü çizerken arkasını bile dönmeden konuştu. " Lütfen Draco'cuğum benden selam da yaz ve sana çiçekten daha aptal olduğunu ima ettiğim kısmı atlama. Ne demek istediğimi açıklamayım dedim çünkü sizde anlatma kıtlığının genetik olduğunu düşünüyorum. Ve bunu da ekle. Ayrıca bu gün gece yapacağımız uygulamalı dersten sonra cezalısın bana ve dersime yaptığın saygısızlıktan dolayı."

Fiona'nın konuşmasına Cassandra kendini tutamayıp sesli güldü. Fiona hafifçe arkasına dönüp göz ucuyla kıza baktı. Kız Draco'nun kızgın bakışlarına hem güldü hem omuzlarını silkti.

" Sanırım Bayan Snape de ona yardım etmek istiyor. Seve seve Cassandra sende gel."

Aslında Cassandra bir şey yapmamıştı ancak Fiona bir Malfoy ile - kaç yaşında olursa olsun- kapalı bir alanda uzun süre yalnız kalmak istemiyordu. Çünkü onlar sürekli laf sokma çabalarındaydılar ve bir süre sonra Fiona'nın lafları tükeniyordu.

Dersten sonra Severus'la kahve içmek için öğretmenler odasına girdi ancak Draco ondan önce gelmiş Severus'a dert yanıyordu.

Fiona gülerek Severus'un yanına oturdu ve kahveyi ona verdi.

A Little HelpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin