A Little Help

21.

" Drama kraliçesi böyle yapacağını biliyordum. Bence artık sana pati ayak değil patirella diyelim. Malum artık pati ismi senin prenses kişiliğine az geliyordur."  Remus dalga geçerek gözlerini yeni yeni açan Sirius'un yanına oturdu.

Sirius bayıldıktan sonra Fiona aklına ilk gelen kişi olarak Remus'a haber gönderdi. Remus da haberi alır almaz hastaneye gelmişti. Gelirken o da diğerlerine haber vermişti.

Üç çocuktan habersiz sadece hamilelik haberini alınca bayıldığını düşünüyordu Sirius'un.

Sirius tamamen ayılınca duvara boş boş bakmaya başladı. Fiona'nın durumu da çok farklı değildi. İkisinin de üç çocuk beklemediği kesindi.

Remus onların bu halini görünce durgunlaştı. " Hey çocuklar sorun ne?"

" Üçüz..." Fiona nerdeyse fısıldamıştı.

Remus duyduğu şeyden emin olamadı. " Efendim?''

Sirius bir anda kendini sedyeden atıp Remus'u omuzlarından tuttu ve sallamaya başladı. " Üçüz aylak üçüz. Tam üç tane. Bir kere değil üç kere baba olacağım. Yüce Merlin nasıl bir iyilik yaptım bilmiyorum ama gerçekten çok teşekkür ederim. Hem eşim hem çocuklarım için. Daha iyi bir hayat düşünemiyorum bile."

Remus'u bırakıp elinden geldiğince nazik bir şekilde Fiona'ya sarıldı. " Sana ne kadar teşekkür etsem azdır sen bana asla sahip olmayı bile düşünemeyceğim şeyleri verdin.

Aylak inanabiliyor musun üç kez baba oluyorum. Ah Fiona sen beni daha mutlu edemezdin. İsimleri hazır Tiny Timmy ve Tommy. Ah bekli üçü de kız olabilir eğer öyle olursa kesin mutluluktan ölürüm."

Remus elinden geldiğince sakin bir şekilde ayağa kalkıp Sirius'u omuzlarından tuttu.

" Sirius sakin ol biraz."

" Nasıl olabilirim ki."

Remus Fiona'ya baktı. O daha bu haberi sindirememişti bile.

" Hadi Sirius sen annemize bir su al gel olur mu?"

Sirius kafasıyla onayladı. Fiona'nın kafasına bir öpücük bırakıp kafeteryaya doğru gitmeye başladı. Yolda gördüğü herkesi durdurup karısının üçüz hamile olduğunu söylemeyi de ihmal etmedi tabi.

" Karım üçüz hamile. İnanılmaz değil mi? Üstelik bu bizim ilk çocuklarımız olacak. Sizce kaç kız kaç erkek olur?" Umarım biri kesin kız olur."

Hastanın kalçasından iğne vurmak üzere olan hemşire şaşkınca Sirius'a baktı. " Beyefendi tebrik ederim ancak hasta mahremiyeti denen bir şey var."

Sedyede yatan adam kafasını Sirius'a döndürdü. " Tebrik ederim. Umarım sağlıklı olurlar."

Hemşire bir kez daha onu uyarmak zorunda kalmıştı.

" Beyefendi lütfen perdeyi kapatabilir misiniz?"

Sirius perdeyi çekti. " Burda da arkadaşlık diye bir kalmamış."

Fiona hala şok içinde de olsa Sirius'a gülmeden edemedi. İşte bu yüzden bu kadar aşıktı ona. Her durumda bir şekilde onu güldürmeyi başarıyordu çünkü.

Remus Fiona'nın yanına oturdu. " İyi misin?"

" Bilmiyorum Remie. Aslında çok mutluyum ama üç çocuk... Bakabilir miyiz bilmiyorum. Üstelik kim olduğunu bilirsin sen bu kadar yükselişe geçmişken."

Remus gülümsedi. Kızın endişelerini anlayabiliyordu. " Siz tek değilsiniz. Nefes aldığım sürece her zaman yanında olacağım. Hem bunca sene dört bebeğe bakmıştın. Üstelik nerdeyse bir senedir biriyle aynı evde yaşıyorsun. Aslında beş de diyebiliriz çünkü Lily de bazen çekilmez oluyor."