Arwen - George

127 17 58
                                    

Arwen Black'in ilk okul senesi

Bina seçimlerinde son sıra Arwen'e kalmıştı, kardeşlerinin hepsi - buna Luna da dahil - farklı binadaydılar. Arwen'in korkudan avuclarının içi bile terlemişti. Ya bende başka bir binaya gidersem? korkusuyla gergince sırasını bekledi. Ravenclaw'a seçilirse ne kadar yalnız bir hayatı olacağını düşünmeden edemiyordu, o kardeşleri gibi değildi. Arkadaş bulma konusunda korkunç sayılırdı ve o ailesinden ayrılmayı gerçekten istemiyordu ama Gryffindor da gürültücülerin içine gitmeyi de istemezdi. Arvin gibi Slytherin olmakta istemezdi çünkü onlara ayak uyduracak kadar kurnaz olmadığını biliyordu.

Geriye iki bina kalıyordu, ya yalnız kalacaktı ya da Luna'nın yanında.

" Sakin ol, alt tarafı bir bina seçimi." dedi önündeki kızıl saçlı çocuk.

Arwen onun Weasley ikizlerinden biri olduğunu biliyordu. Gözlerini devirdi. " Tabii sana söylemesi kolay."

" Belki aynı binada oluruz." diyip göz kırptı. Arwen tekrar gözlerini devirdi, bu çocuğa tahammül edemiyordu.

İkizi onun omzundan tuttu. " Bunu benim sana dediğime inanmak zor ama rahat dur George. En azından binamıza yerleşene kadar."

Arwen hızlıca ikisinin yüzüne baktı, ikiz olsalar bile mutlaka aralarında bir fark olmak zorundaydı. Gözleri birbirinin aynı iki yüzün arasında gidip gelirken sonunda aradığı şeyi buldu. Fred'in kaşının üstünde bir yara izi vardı. Hafifçe sırıttı - Blacklerin sonradan meşhur olacak o sinsi sırıtışı ile - ileri de lazım olursa kullanmak için bir kenara yazdı.

İkizlerin ikisi de Gryffindora seçildiğinde Arwen şaşırmadı, o aptallardan başka bir bina beklemiyordu zaten. Sonunda sıra kendisine geldi. Tabureye oturdu, şapka başına konulduğunda gözlerini sıkı sıkı kapattı.

" Bir Black daha mı? Epey bereketli bir mahsul olmuş. Hmm ah sen kardeşlerinden çok farklısın, çok zekisin."

Arwen duymaktan korktuğu şeyi duymuştu, zeki olmak. Ravenclaw'a tek başına gidemezdi, Gryffindor bile olurdu ama tek kalmak istemiyordu.

" Lütfen Ravenclaw olmasın. Yalnız kalmak istemiyorum." diye fısıldadı.

Seçmen şapka homurdandı fakat tekrar düşünmeye başladı. " Zeki olduğun kadar inanılmaz bir adalet duygun var, yargılanan baban bile olsa doğruyu söylersin. Sana en uygun yer HUFFLEPUFF "

Arwen hissettiği rahatlamadan neredeyse bayılacaktı, oturduğu yerden kalkıp koşarak binasının masasına gitti. Luna heyecanla kollarını açmış onu bekliyordu.

" Ah Arwen, aynı binadayız!"

" Biliyorum, çok mutluyum."

Arvin başıyla onu tebrik etti, Arwen Alex'i görmek için Gryffindor masasını baştan sona defalarca kez aradı fakat kardeşi ortalıkta yoktu. George ile - masaları yakın olduğu için yara izini görebilirdi fakat yoktu - birkaç kez göz göze geldi. Her seferinde gözlerini hızlıca kaçırdı.

HufflePuff başkanı onları yeni evlerine götürürken Luna'nın koluna girmişti ve şu çok yakışıklı Cedric Diggory'nin efsanelerini dinliyordu. Tam salondan çıkacakken biri onu kolundan tuttu.

" Hey Arwen."

Arwen kaşlarını kaldırarak George'a ve onun peşinden koşturan Fred'e baktı. " Şey bu hafta sonu bir şeyler yapmak ister misin?"

" Seninle mi hiç sanmam."

Başka hiçbir şey demeden salondan çıkıp gitti. Fred'in ikizini yine azarladığını duyabiliyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

A Little HelpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin