29.

929 70 32
                                    

Kolunun kemiği yeniden oluşan Harry gecenin bir yarısı ağrı ile uyandı. Fiona onun başında ateşine bakıyordu. Onunla konuşmamak için uyuyor numarası yapmaya devam etti.

Onun uyanık olduğunu fark etmeyen Fiona ateşinin düştüğüne kanaat getirip alnına bir öpücük bırakıp perdesini çekti.

Ancak revirden çıkmamıştı çünkü McGonagall ve Dumbledore da oradaydı. Başka bir taşlaşmış çocuk hakkında konuşuyorlardı. Harry bu işi bir şekilde çözmeyi kafasına koymuştu.

***

Sabah Harry'nin kolu düzelmişti. İyi bir gece geçirdiği söylenemezdi ancak şu an durumu çok daha iyiydi. Hazırlandı ve geçen gece olanları arkadaşlarına anlatmak için ortak salona indi.

Ortak salonda Gryffindor masasında yemek yiyen Alex için her şey normaldı. Harry kahvaltı için onların yanına oturdu.

" Tam vaktinde geldin yemekten sonra Oliver bizi antreman odasına çağırıyor. Eğer gelmeseyedin bizi öldürürdü. İyisin değil mi?" Alex yarı alay yarı merakla sormuştu sorusunu.

" Evet iyiyim daha iyi. En azından artık bir kemiğim var."

Alex gülümseyip bir salatalık aldı. Bu sene Quidditch seçmelerine girmiş ve takıma kabul edilmişti ancak biraz daha antreman yapmak için bu sene yedek takımdaydı Alex.

Fred de gülerek konuştu " Eğer o kuşu tutamasan Oliver yine tuvalette ağlardı."

" Hırsı kendini öldürecek." dedi George düşünceli düşünceli.

Kahvaltıdan sonra dördü birlikte Gryffindor antreman odasına geldiler. Ne zaman geldiği bilinmeyen Oliver tahtaya bir şeyler çizmekle meşguldü.

En son giren Katie ile takım tamamlanmış oldu. Oliver heyecandan kıpkırmızı olan suratı ile onlara döndü.

" Bu maçı kazandık. Bu sene kupayı da kazanabiliriz. Harry sana teşekkür ederim gerçekten. Hayatın pahasına kazandın."

" Tabi sanki ya kazan ya da denerken öl diyen bizdik." diye fısıldadı George. Alex buna gulmeden durmadı. Oliver bir anda ciddi şekilde ona baktı.

" Evet her neyse. Gelecek maçlardan konuşmamız lazım. Ama öncelikle kötü bir haberim var. Slytherin takımı yeni bir oyunu almış. Cassandra Snape."

Şişesinden su içen Alex'in suyu boğazında kalmıştı.

Oliver ona tuhaf şekilde bakıp konuşmaya devam etti. " Evet o küçük yılanlar takımlarına bir kız almışlar. İlk başta babasının zoru ile girdi sandım. Tıpkı Malfoy gibi ama maalesef dün sabah onları izledim. Tabi gizli olarak. Nasıl yaptığımın bir önemi yok. Kız çok iyi oynuyor onu kovalayıcı olarak almışlar.

Seçmelerini de izlemiştim. - Evet Weasley hala nasıl izlediğimin bir önemi yok.- O saç şakasının olduğu zamandı. Yani kız o yeşil saçlarla kazandı."

Sinirle sustu. " Eminim çok iyi bir motivasyon kaynağı bulmuştur."

Bu seferde tükürüğü boğazında kaldı Alex'in.

" Ona akıl veren sümüklü böceği bir bulursam kafasını ezeceğim."

Alex yine öksürmeye başlayınca Oliver sessiz kalamadı.

" Alex iyi misin? Öksürüp duruyorsun. Hasta falan mısın? "

Alex cevap için ağzını açtığı zaman Oliver devam etti. " Kusura bakma umrumda değil burda olmak zorundasın. Eğer ölmediyseniz burda olmak zorundasınız hepiniz. Mazeret kabul etmiyorum. Snape'in Harry'i gibi bir yeteneği var. Yetenek sizi bir yere kadar getirir çalışmaksa daha ileri."

A Little HelpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin