5

903 115 54
                                    

Jay ve Jungwon'u gönderen Heeseung tekrar salona geçip koltuğa oturdu. "Hoş geldin tekrardan." Sunoo gülümseyerek başını salladı. Normalde yakın olmalarına rağmen şu an biraz çekiniyor gibiydiler. "Kahvaltı yaptın mı?" Sunoo başını iki yana salladı. Heeseung ayağa kalktı. "O zaman ben bir şeyler hazırlayayım, yiyelim." Heeseung mutfağa yöneldiğinde Sunoo da ayağa kalktı. "Ben de yardım edeyim." Heeseung gerek olmadığını söylese de Sunoo ısrarla mutfağa ilerledi.

Tek başına yaşayan biri için biraz büyük bir ev... diye düşündü Sunoo. Heeseung 2+1 geniş bir evde yaşıyordu. Sunoo ve Niki'nin evi de 2+1 olmasına rağmen Sunoo buranın oradan büyük olduğuna yemin edebilirdi. Bunu daha sonra merakını gidermek adına sormak için aklının bir köşesine yazıp mutfağa girdi.

Beraber güzel bir kahvaltı hazırlayıp masaya kurdular. Kahvaltılarını ederken Sunoo sorusunu hatırladı ve sordu. "Hyung, bu ev tek kişi için biraz büyük değil mi? Kirası da fazladır." Heeseung bir anlık duraksayıp Sunoo'ya baktı. Ardından yutkunup yemeye devam ederken konuştu. "Eşyam fazlaydı, büyük bir eve çıktım." Sunoo anladığını belirterek başını salladı. Ama Heeseung biraz huzursuz olmuş gibiydi. Sunoo sormaması gereken bir şeyi sorduğunu düşünerek kendine kızdı.

Kahvaltıyı bitirdikten sonra yine beraber toparladılar. İşleri bittiğinde yine gidip koltuğa oturdular. "Pratik mi yapsak?" Heeseung, Sunoo'nun önerisini başını sallayarak onayladı. Odasına gidip senaryo kağıdını alıp geldi. "Seninki yanında mı?" Sunoo getirmesi gerektiğini farkederek diğer odaya gidip sırt çantasına koyduğu senaryo kağıdını çıkardı. Salona geri gelip sallayarak Heeseung'a gösterdi.

"Nerede kalmıştık en son?" diye sordu Heeseung. "Tam hatırlamıyorum ama..." Sunoo yaklaşıp hafif parmak ucuna kalkarak Heeseung'un kağıdında bir yeri gösterdi. "...Burdan devam edebiliriz bence." Heeseung başıyla onayladı. Birinci perdenin sonlarına gelmişlerdi. Üç saat üç perdelik bir oyun için gayet iyi gidiyorlardı.

***

Birkaç saat çalıştıktan sonra bırakmaya karar vermiş ve oturmuş dizi izliyorlardı. "Ya niye ayrılalım dedi şimdi bu salak? Ne güzel idare ediyordunuz işte!" Sunoo hemen Heeseung'a hak verdi. "Evet, her gün arayıp hal hatır soruyor işte kız. Seviyorsunuz da birbirinizi. Hayır döneceği kesin olmasa anlayacağım ama kesin döneceksin Kore'ye niye bu atar?"

"Dönünce köpek gibi kıza da dönecek bak gör." Sunoo başını salladı. Heeseung elini cips tabağına atınca bittiğini farkedip dudağını büzdü. Daha sonra dolapta bir paket daha olduğunu hatırlayıp gülümseyerek cipsi almaya gitti. O dolapta cipsi ararken Sunoo bağırdı. "Hyung bir sene sonraya geçti çabuk ol!" Heeseung acele edip aradığı paketi bulunca kaptığı gibi mutfaktan çıkıp salona koştu. Geri yerine oturup paketi açtı ve tabağa boşalttı.

Akşama kadar dizi keyfi yapan ikili yediği abur cuburlarla doymuş bu yüzden akşam yemeği yeme gereği duymamıştı. Heeseung yerde oturmuş televizyon izleyecek bir şeyler arıyor, Sunoo ise koltukta yayılmış telefonunda arkadaşlarıyla mesajlaşıyordu.

jake
rahat mısın sunoo
gelelim mi ziyaretine

sunghoon
jake anladık heeseung'u
görmek istiyosun
ama sakin ol illaki
göreceksin zaten

sunoo
geldiğiniz zaman
heeseung hyungu
saklıcam zaten

niki
hyung evde yokluğun
çok hissediliyor🥺

sunoo
sus
sabah evden kovarken
düşüncektin onu

sunghoon
evden mi kovdu
XÖVMÇXMVÇDNFÇZMÖC

theater || heesun ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin