Beşinci Bölüm

447 185 149
                                    

GLOBE ELÇİLERİ

5.BÖLÜM

Konsey Binasının salonundaydım. Belki de dün geceden beri ilk defa odamdan çıkışımdı. Hatırlamıyorum... Hatırladığım tek şey dün gece saraydan içeriye adımımı attıktan sonra duyduğum feryattı. Kraliçe küçük kızının kaçırıldığını-, düzeltiyorum. Sorbentler tarafından kaçırıldığını öğrenmişti. Bu yüzden hem fenalaşmıştı, hem de sürekli bize bakıp yardım istediği cümleler kurarak bağırıyordu. 

Üstelik gece onunla kalmamıştı. Noan, İnej ve Arina arka bahçeye çıktıklarında dadının gücünü sömüren üç Sorbent görmüşlerdi. Üçü de bunu yapan Sorbentleri öldürmüşlerdi fakat asıl üzücü  kısım şu ki Sorbentler dadının gücünü tamamen ememese de bir çoğunu aldığı için kadın dayanamamıştı. Koskoca salonun ortasında özür dileyerek ölmüştü. İlk başta anlam veremesem de neden özür dilediğini anlamıştım. Prensesi elinden kaçırdığını düşündüğü için özür dilemiş, bunun kendi suçu olduğunu düşünmüştü.

İçim paramparçaydı. Biz çoğu zaman kayıp vermeden halkımızı korurduk. En azından Sorbentler'de bir değişim olmadan önceye kadar. Deniz Kızı Kanı güç yükseltici bir faktördü ama geçici bir süreliğine etkisi sürüyordu. Ya beş gün ya da en fazla bir hafta kadar. Bunun yanında bir şeyler daha yapıyor olmalılardı.

Daha fazla düşünmeden köşede bulunan yer puflarının olduğu alandan çıkıp diğerlerinin yanına yani yerime geçtim. Sakince bir şeyler konuşuyorlardı.

"Bunu kabul edemeyiz..." Şimşek'in Elçisi düşünceli bir yüz ifadesi ile mırıldanıştı. 

Arina göz devirdi. 

"Üç yaşında bir çocuğu Sorbentlerin eline bırakmaktan söz ediyorsun. Senin ne dediğini kulağın duyuyor mu?"

"Bana kızmaya çalışma Arina. Üzerimde bir sürü baskı varken düşünmek ne kadar zor oluyor biliyor musun sen?!"

Doğa'nın Elçisi cevap vermedi ama ona hak verdiğini hepimiz anlayabiliyorduk.

Noan yeni çıkmaya başlayan sakallarını kaşırken, "Bilemiyorum." diye söylendi.

Hızla salondan içeri giren İnej, "Ben işimize yarayabilecek bir şeyler düşündüm." diye yüksek sesle konuştu.

Oriya, Noan, Arina ve ben ona baktık. Kristal'in Elçisi büyük adımlarla gelip kendini benim yanımda bulunan tekli koltuğa bıraktı.

"Dün geceden beri ne yapabiliriz diye düşünüyorum. Aklıma, bana çok mantıklı gelen bir fikir geldi. Ama sonuç alamama gibi bir ihtimalimiz olması da yüksek."

"Sadede gel." diye hırsla söylendim.

"Bizden yüklü bir miktarda güç kullanmamızı istiyorlar ama sebebini bilmiyoruz. Bizim gücümüz onlar için yıkıcı. Bunu baza alarak böyle bir istekte bulunmaları oldukça saçma geliyor. Ama..." dedi ve duraksadı.

Oriya, "Söyle artık şunu, hiç mecaz olmayan bir anlamda çarpacağım şimdi seni!" diye bağırırken, İnej ona kapa çeneni dermiş gibi bir yüz ifadesi ile baktı ve devam etti.

"Ama, gücü başka bir şey için yapıcı bir halde kullanacaklarsa o zaman durumlar değişiyor."

Olabilirdi ama bunu ne için yapacaklardı? Bunun cevabının İnej de olmadığına emindim. Düşünceli gözlerimi yere indirdiğimde, o tekrar konuşmaya başladı.

"Şu ana kadar başka mantıklı bir açıklama bulamadım fakat bunun üzerinde durmamız gerektiğini düşünüyorum ve bence başlamamız gereken yer kütüphaneler."

GLOBE ELÇİLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin