Asya'nın anlatımıyla*
Okuldan gelmiştim çok yorucu bir gün geçirmiş kafamı yastığa koymamla akşama kadar uyumuştum.
Elif: Asya hadi ama...
Heyy kime diyorum asya!Asya: ya ne var?!
Elif: ne yani bütün gün yatıcak mısın böyle?!
Asya: öff bi rahat bırakmadın zaten!
saat kaç?Elif: 12 olmak üzere
Asya: oha o kadar mı uyumuşum?
Elif: zaten şu sıralar hiç şaşırmıyorum hallerine uyku düzenin bozulmuş senin.
Bişey demedim odamdaki lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Elifte kapının önünden bişey düşünüyormuş gibi bana bakıyordu.
Asya: niye öyle bakıyosun hayırdır?
Elif: asya ya benim sana söylemem gereken bişe-
Elif'in konuşması yarıda kalmıştı mutfaktan tabak çanak kırılma sesleri geliyordu. elif korkarak bana baktığında sakin ol diye fısıldadım. hemen yatağımın altındaki sopayı alıp, odadan çıktım. elifte arkamdan sessiz adımlarla ilerliyodu. mutfağa yaklaştık içimden 1..2....3 diye saydım ve mutfağın ışığını açtım. ne yani kedi miydi elimdeki sopayı tezgaha bırakıp kediyi kucağıma aldım çok küçüktü ve bi o kadar da çok tatlıydı.
asya: yaa sen ne tatlısın böyle
elif: işte tam da bunu söyleyecektim sana
asya: off boş yere tedirgin ettin iyi mi?!
elif: tabi tabi korktum demiyorsun da
asya: eliff!
elif: ne
asya: ben korkumu ailemle birlikte kaybettim elif bunu da en iyi sen biliyorsun
elif hiç bir şey demeden elimdeki kediyi sevdi ve bana döndü.
elif: neyse bebeğim benim çok uykum geldi yarında çok erken kalkıcaz malum okul var.
asya: şu bebeğim kelimesini kullanmasan mı diyorum?
elif: tamam bebeğim
asya: yaa eliff!
elif: tamam tamam iyi geceler asyam deyip yanağıma öpücük kondurup odasına çıktı.
bende elimdeki kediyi koltuğa bırakarak mutfaktaki kırılan camları toplamıştım. doğrusu elifin kediyi eve getirmesine pek şaşırmamıştım. elif bitki ve hayvan düşkünüydü. ışığı kapatıp odama çıktım kedi de artık kendine rahat bir yer bulur yatardı.
odamın kapısını kapatıp, örtünün altına girdim hiç uykum yoktu. bu yüzden telefonumu elime alıp instagrama girdim. 987 takipçim vardı takip ettiğim kişiler ise sadece elifti bizim birbirimizden başka kimsemiz yoktu 6 yaşından beri çok yakın arkadaştık aynı şekilde ailelerimizde öyle ama bir gün bizi evde bırakıp 2 çift olarak tatile çıktıklarında ölüm haberlerini aldık o günden sonra korku yerine cesaret aldı bedenlerimizi. 6 yaşından beri hep elifin annennesi esma teyze bakmıştı bize. onu da geçen sene kaybetmiştik ve şimdi 17 yaşında iki genç kız olarak birbirimize destek çıkıyorduk.
telefonumu komodinin üstüne bırakıp balkona çıktım. mayıs aylarındaydık ve hava gitgide ısınıyordu. bu yılda çok eskiden ailelerimizle gittiğimiz bodrumdaki yazlık villamıza gidecektik.
balkondaki tekli koltuğuma oturup dışarıyı seyretmeye başladım saat 2 ye yaklaşıyordu ve ben bütün gün uyuduğum için şu an hiç uykum yoktu. odama geçip kıyafet dolabından kısa bir kırmızı şort ve üstüne siyah tişörtümü giydim telefonumu ve ev anahtarımı da alıp çok sessiz adımlarla merdivenleri indim. hırka almama gerek yoktu zaten hava yeterince çok sıcaktı. dış kapıdan geçip kapıyı kapattım ve o ailemin ölümünden sonra her gün gittiğim gizli yerime yani aşkın gölgesine gidecektim.
orası ormanın içinde en büyük ağaçtı oraya aşkın gölgesi ismini vermem de 8 yaşımda kumral bir çocukla tanışmamla oluşmuştu. ilk aşkımdı o benim hergün aynı saatte orda buluşur sohbet eder geçmişimiz hakkında konuşurduk.ağaca aşkın gölgesi yazdığımda elimden kalemi alarak altına asya benim yazmıştı. bir gün elinde bir ağaç simgesi olan gümüş kolyeyle gelmişti yanıma ve "bu kolye şans kolyesi eğer bir gün ayrılırsak olur da görüşemezsek hayat bizi bir gün karşılaştırsın asya" demişti. uzun süren arkadaşlığımıza rağmen asla adını söylememiş ve nedenini bilmediğim halde onun hakkında kumral olması dışında hiç bir şeyini bilmiyordum.
ormana doğru yürüdüğümde bir kaç bağrış sesleri duyuyordum. ilerlediğimde ise ağacımın altında benim yaşlarımda 2 genç çocuk gördüm gecenin bu saatinde kavga ediyorlardı. diğer çocuk eline bıçağı almış ve hiç beklemediğim anda çocuğu bıçaklamıştı. gözlerime inanamıyordum. korkunç olay gözlerimin önünden geçerken kendime hakim olamayıp göz yaşlarına tutulmuştum. ağaç kanlar içindeydi. hayatım bir anda donmuştu katil tam önümde kanlar içinde yatan çocuğa bakıyordu. ne yapacağımı şaşırdım ilk defa böyle bir vahşet olaya tanık oluyordum. Üşüyordum çok üşüyordum titriyordum. ağzımdan hıçkırıklarım çoğalırken katil çocuk bana dönmüştü. koşarak ordan uzaklaşmak istedim fakat o da peşimden koşuyordu.
hayır bir katilin yanında duramazdım elifi bu hayatta tek başına yapayanlız bırakamazdım. şuan ölmek istemiyordum hızla koştum ve arkamdan koşmaya devam ediyordu. koştukça kalbim sıkışmaya başladı hemen sol tarafımda bulunan kayanın arkasına geçtim nefes alış verişlerimi düzene sokmaya çalıştım hemen arkamda kollarımı tutan bir el ve nefes alışveişler hissettim.
ilk bölümü nasıl buldunuz?
Biliyorum çok kısa oldu ama ilk bölüm diye heyecan yaptım.
belki yanlışlarım olmuş olabilir ilk kitabım ve ilk bölümüm olduğu için aşırı heyecan ve stres yaptım...
Düzenlenicek_
Oy verip yorum yapmayı unutmayın...
Görüşürüz✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN GÖLGESİNDE BİR CİNAYET
Fantasy"cinayetin kusursuzluğu katilin mükemmelliğine bakardı." "hayatıma giren katil ise mükemmelliğin kendisiydi." instagram: melisaltnz