0.8

13.9K 564 130
                                    



Araba yolda kayarken Atalay direksiyonla arabayı toplamaya çalışıyordu aynı zamanda boş yol frenin sesiyle yanlılanıyordu.

"Napıyorsun sen! Delirdin mi?" Bağırarak konuştuğunda istemsizce gözlerim kapanmıştı ve çenem kasılmıştı. Gözlerim dolarken kendime lanet edip elimi kapıya attım ama eş zamanlı olarak Atalay'da kapıyı kilitlemişti.

"Derdin ne senin?" Bağırmaya devam ederken gözümden akan bir yaş damlası ile kaybettiğimi hissetmiştim. Sanki birinin feryadı diğerlerine ön ayak olmuş oları yüreklendirmiş gibi o damlayı takip etti diğerleride.

"Lütfen bağırma." Sessiz çıkan sesime karşı herekeleri durmuş ve sesini çıkarmamıştı.

Bağırış benim için çok farklıydı. Birinin bağırması beni geriyordu. Sesler tahammül edemediğim beni korkutan tek şeydi belkide.

Arabanın çalışması ile ne yaptığına baktım. Yokun ortasında duran arabayı sağ taraftaki iki arabanın arasına çekmişti.

Elimi tekrar kapıya attığımda kilidi açmadığını gördüm.

"Açar mısın kapıyı? İnicem."

"Açmayacağım Zeynep." Sesi sakindi. Nasıl bu kadar kısa sürede o sinirini sindirmişti anlamamıştım.

"Neden inat ediyorsun?" Sorduğum soruya cevap vermeden konuştu.

"Niye söz dinlemiyorsun?" Elimle yüzümdeki yaşları silsemde yerine yenileri ekleniyordu. Ağlamıyordum sadece gözümden yaş akıyordu.

"Neden dinleyeyim?" Sesim istemsiz olarak çığırtı gibi çıkmıştı. İsyan eder gibi.

"Ağlama artık." Yüzümü ondan çekip cama çevirdim. Ağlama artık mı? Ne diyordu bu? Bu ağladığım için üzüldüğünden söylenmiş bir cümle değidi, direk ağlayan birisine tahammülü yokmuş gibiydi. Sesinden anlaşıyordu çünkü hafifde olsa bir sinir tınısı vardı.

"Siktirgit." Ateş saçan gözleri bana döndü ve üzerime doğru eğildi.

"Düzgün konuş." Koltukta yaslanabildiğim kadar yaslanıp kendimi geri çektim.

"Siktirgit Atalay." Üstüne bastıra bastıra söylediğim sözler ile derin bir nede aldı kafasını havaya kaldırdı. Çenesi kasılmıştı. Sanırım bana olan tahammülünün sonuna gelmiştik.

Üzerimden çekilip koltuğuna yaslandı elini alnına götürdü ve bir kaç saniye kaşıdı.

"Sana ceza vermekle seni bırakmak arasında sıkışıp kaldım Mihrimah." Söylediği şeyle afallamıştım. Ceza mı?

"Ne diyorsun sen be. İnicem ben aç artık şu arabayı aptal herif." Koktukta kalkıp onun tarafına atıldım amacım kapının kilidi açıp defolup gitmekti. Ama işler istediğim gibi olmadı uzattığım kolumu tutup kıvırdı ve beni ters çevirdi kolum acırken ağzımdan çıkan inleme arabada yayılmıştı.

Bileklerimi arkadan birleştirmiş ardından soğuk metallere hapsetmişti. Gözlerimden yaşlar akarken kalbim sıkışmaya başlamıştı.

"N-ne yapıyorsun ya!" Beni koltuğa oturttu ve arabayı çalıştırdı. Sesli bir şekilde ağlamaya başladığımda sert bakışları bir kaç sayeliğine bana dönsede hiçbir şey yapmadan arabayı kullanmaya devam etti.

UNHOLY | DADDY ISSUESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin